2 milyondan fazla Gazzeli her ateşkes girişiminde yaşadıkları cehennem şartlarının sona ereceğine dair ümitleniyor. Elbette beklentileri artık kıyıma varan İsrail saldırılarının bir an önce son bulması, insani yardımların Gazze’ye girişinin başlaması ve yeniden imar sürecine geçilerek açılan yaraların sarılmaya başlaması… Ancak 7 Ekim’den beri defalarca ümitlenip defalarca hayalleri düşen Gazzeliler kelimenin tam anlamıyla ölüm sırasının kendilerine gelip gelmeyeceğini beklemeye devam ediyor.
Son olarak ABD Başkanı Biden duruma el attı ve Gazze’de ateşkesi öngören bir yol haritası açıkladı. 3 aşamalı yol haritasına ilk aşamada hem İsrail hem de HAMAS olumlu tepkiler verdi. Bir kez daha “Gazze’de bu kez ateşkes olur mu?” ümidi doğmaya başladı. Sonuçta ABD Başkanı olaya el atmıştı ve Avrupa ülkeleri İsrail’e, bölge ülkeleri de HAMAS’a planı kabul etmesi için baskıyı artırmıştı. Ancak kısa sürede bu plan da yılan hikayesine döndü ve hem İsrail’in hem de HAMAS’ın planı istediği gibi anladığı ortaya çıktı.
İsrail, HAMAS tamamen elimine edilmeden Gazze’ye yönelik saldırılarını durdurmayacağını açıkça duyurdu. Ayrıca İsrail’den gelen açıklamalardan İsrail’in Gazze’nin yönetimini istediği ya da en azından kendi istediği bir yönetim kurulmadan Gazze’den el çekmeyeceği de anlaşılıyor.
HAMAS ise, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını tamamen durdurmasını ve Gazze’den tamamen çekilmesini istiyor. Bu şartları içermeyen herhangi bir planın kabul edilmeyeceğini defalarca açıklayan HAMAS, şartları kabul edilmediği sürece silah bırakmayacağını da duyurdu.
Son olarak HAMAS, Amerika’nın yol haritasına cevabını resmen iletti. Ancak Arapça basına düşen haberlere göre yol haritasında düzenleme yapan ve “İsrail’in saldırılarını tamamen durdurması ve Gazze’den tamamen çekilmesi” şartlarını ekleyen HAMAS’ın cevabı Amerika’yı pek memnun etmedi.
Kısacası Biden’ın bizzat el attığı ve açıkladığı yol haritası ve ateşkes planı da çökmek üzere.
Bir taraftan ateşkes sürecine dair bunlar olurken diğer taraftan İsrail siyaseti bir kez daha karıştı ve savaş kabinesinin önemli üyesi Benny Gantz istifa etti. Elbette bu istifa Netanyahu hükümetinin düşmesini sağlamaz ancak Netanyahu üzerindeki baskıyı artıracağı kesin. Muhalefete önemli birinin daha katılmasını sağlayan bu istifanın en önemli sonucu elbette 5 üyeli savaş kabinesine dahil edilecek isimlerin kimler olacağı ile kendini gösterecek.
Malum, İsrail’de Netanyahu’nun başbakanlığını yaptığı hükümet bir koalisyon hükümeti ve hem hükümet ortakları arasında hem de kabinede aşırı sağcı isimler var. Gazze’ye yönelik sert açıklamaları olsa da hükümet içinde ılımlı kalan ve ılımlı olarak bilinen Gantz’ın yerine aşırı sağcı bir ismin dahil olması Gazze savaşını daha da sertleştirebilir. Diğer taraftan Netanyahu’ya yönelik aşırı sağcılardan gelen “Biden’ın yol haritasını kabul edersen hükümeti dağıtırız” tehditleri de devam ediyor.
İsrail siyasetindeki bu sert rüzgarlarla birlikte muhalefet erken seçim çağrılarını yineliyor. Bazı kesimler “Erken seçim olmalı ve uzadıkça uzayan Gazze savaşını öyle ya da böyle bitirecek bir hükümet iş başına gelmeli” derken diğer taraf da “Hem kuzeyde Hizbullah’la hem de güneyde HAMAS ile savaş devam ederken seçim yapılması güvenlik zafiyeti doğurur” görüşünde.
Peki bundan sonra ne olacak?
Bu soruya kesin ve net bir cevap vermek pek mümkün değil ancak mevcut duruma bakılırsa Gazze savaşı kolay kolay bitmeyecek. Çünkü şunu da unutmamak gerekiyor ki, Netanyahu’ya muhalefet olanların, istifa etmesini isteyenlerin hatırı sayılır bir kısmı Netanyahu’yu Gazze savaşında yumuşak davranmakla suçluyor. Dolayısıyla İsrail erken seçime gitse ve Netanyahu hükümeti devrilse de Gazze’de ateşkes olacağının bir garantisi yok.
Diğer taraftan Amerika, başkanlık seçimleri nedeniyle iyice kendi içine dönmeye başladı. Avrupa’da aşırı sağ rüzgarları esiyor. Bölge ülkeleri hâlâ ellerini taşın altına koymak ve İsrail’e yaptırım uygulamak konusunda çekingen davranıyor.
Filistinli gruplar arasındaki çok seslilik, HAMAS ve Mahmud Abbas başkanlığındaki Filistin yönetimi arasındaki husumetler devam ediyor.
Gazze’de daha ateşkes sağlanmamışken ertesi gün planlarını uygulamaya geçen İsrail, Gazze’de yerel aşiretleri organize edip HAMAS’ın etkisini kırmayı hedefleyen paralel hükümetler kurma peşinde. 7 Ekim’den beri Filistinliler arasındaki desteği giderek düşen Filistin yönetimi Gazze’nin yönetimine aday olduğunu her fırsatta dile getiriyor. Bütün bunlar ve Gazze konusunda belirsizlik sürerken hem bölge basınına hem de uluslararası basına görüş veren askeri uzmanlar hatta bizzat İsrail içinden önemli isimler HAMAS’ın askeri yöntemlerle elimine edilemeyeceğini ve yeni yöntemler bulunması gerektiğini söylüyor.
Gazzeliler ise sadece ateşkes ve bir sonraki güne sağ çıkmayı, karınlarını doyurabilmeyi ümit ediyor.