yaklaşımlarÖzkan YıkıcıAB: neler oluyor? - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

AB: neler oluyor? – Özkan Yıkıcı

333 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Haziran ayında, AB parlemento seçimi var. Kıbrıs cumhuriyetli kimlik taşıyanların da oy kulanma hakı var. Kuzey Kıbrısta da belirli oranda oy kulanacak var. tabi istenirse. Bu parlementoya aday olanlar yerel değil de genel AB parlementosunda görev yapacağı, çoğu zaman unutulma havasında. Hat da beklentiler de salt dar çıkarlarla sınırlanır. Ben de oy ulanma hakı olanlardan bir yurttaşım. Şüpesiz oy kulaırken de nerede ve niçin oy kulanacağımı da bildiğime inanıuorum.. örneğin, K. Kınrısta bir çevrenin proagandasıyla salt Kıbrıslı Türk eksenli bakmıyorum. Vereceğim oyla eğer seçilecek vekil en başta genel AB için görüş belirleyip tutum takınaaktır. Doğrusu bu konuda şimdiden sınıfta kalınmanın kopya çekme tekniği ile karşı karşıyayız. Hep Kıbrıslı Türk için probaganda yapılırken ne düşünce verilecek şahsın tutumu veya AB bakışının sonucunda vereceği oy hiç akla dahi getirilmez. Buda AB parlemento seçimleri ile bizdeki algının çok derin farklılığı olduğu kesin. Birgünde de düzeleceği yok. Dahası bu dar bakışla kazanç umanlar olup alıyorsa, diyecek söz de kalmıyor. En hafifiyle Brakın onu bunu Kıbrıslı türkü savunacak basit kaçış savunması, K. Kıbrıstaki öteki madalhyonun da nerede olduğunu göstermektedir.

AB de Haziran ayında parlemento seçimi var. bilmesek de farketmez. Eğer, Kıbrıs kimliği tutuyorsak, oy kulanma hakımız var. buda şunu beraberinde getirir; mutlaka bazı gelişmeleri de bilerek oy kulanma önemlidir. Örneğin, son AB kararları veya orada Erevizyon gibi sözde şarkı yarışmasında olanlar, çifte standartlar artık bilmesek de bizi direk ilgilendirdiği de kesin. Buna bağlı kalarak ve oy verirken kime nasıl oy verdiğmize yardımcı olma hedefindeyiz.***

AB de parlemento seçimi gerçekleşiyor. Burada AB üzerinden özellikle foncu ve işbirlikçilerin kestiği hava da var. durmadan övgüler yapılıyor. Siyasal çizgiler çiziliyor. Fakat, nedense resmin tümüne dokunan yok. AB demokrasisinden söz edenler, Filistin kon usundaki ters faşist bakışa, uygulamalara pek donkunmaz. En önemlisi, AB parlemento seçimlerinde direk faşist eksenin önemli güç olma olasılığını da tehlike sunup mutlaka demokratik duruşa oy verilmesi dahi savunulmaz. Fonun miktarı ve yakının dessteği ışığında bir AB olgusu üretilmektedir.

Son hala de am etmekte olan Erevizyon şarkı yarışmasına bakın: hem de AB içi en demokrat hoşgörülü isveçte olmasına rağmen yaşanana bakın.. bir isveç görevlisi katılımcı birinin tutuğu Filistin bayrağına el mkoyarken resmi çekilir. Rusya Ukrayna saldırısı nedeniyle hhemen Erevizyondan çıkarılırken, israilin aylardır süren soykırım derecesindeki kıyımına rağmen Erevizyondan çıkarılınmıyor. Bu dahi önemli çift standartın kanıtıdır.

Erevizyon yarışması Türkiye çekilinceye dek hep izlenirdi. Hat da K. Kıbrıstan önemli sayıda insan Türkiyeye şarkısını dahi bilmeden destek imeyili çekiyor ve oy katgısı yapıyordu. Ama Türkiye Erevizyondan AKP döneminde çekilince, nasıl ki türkiyede ilgi sıfıra doğru kaydı, aynen K. Kıbrısta da konu unutuldu. Haberi dahi bazen verilip verilmeme gelgitine takılmaktadır.

Burada AB ülkelerinin Rusyanın atılmasına hemen oylarıyla katgıda bulunurken, israilin hem de soykırım yapmasına rağmen ses çıkarmaması da önemli kıyası gerektirmektedir. Hele isveç gibi ülkede yapılırken Rusya konusu yokmuşçasına sayılırken, israile karşı tutum ile Filistin desteğine gösterilen yaklaşım da bir anlamda faşizmin kültürel dışa vurma gerçeği olarak tarihe yazıldı.****

Gelelim başka bir AB gerçeğine. Buda direk AB merkezli hem de siyasal karar olarak gelişiyor. Ursula hanımın başkanlığında güle oynaya temsilcilerle toplantı yapılır. Gayet mutludurlar aldıkları kararla. Rusyanın dondurtulan mal varlığının fayizi, el konularak Ukraynaya verilmesi sonucu ortaya serildi. Bu diktatör ülkede değil. Demokratik AB kurumlarında gerçekleşiyor. Daha vahimi, kapitalist devletlre bloğunda yapılıyor. Oysa Kapitalizmin temelinde özel mülkiyet garantisi vardı. Mülke dokunulmazlık bulunuyor. Ama iş Rusya olaunca ve dışa vuran anti yaklaşım genişleyince böyle karar da çıkıyor.

Daha kötüsü, Rusyanın mal varlığı dondurtulup fayizi de el konulup hem de karşıtına verme, sistemin sermaye eksenli nedenli güvenilir olduğunu da sorgulamaktadır. Daha önceleri mal varlıkları dondurtuluyordu. Ama şimdi fayize el koyma ile karşıta verme adeta çok korku yaratacak emsal karardır. Nitekim AB Merkez bankası son karara karşı uyarı yaptı. İlerde olacakların da nedenli tehlikeli olacağını vurguladı. Oysa AB devletleri şimdilik güçlü olmanın ve be ne yaparsam olur havasına girince, ilerde ayni politikanın dömüp kendilerini vuracağını düşünemeyecek derecede önlerini görmememe noktasına ulaştıklarının, önemli işaretidir.

Bu sakın bizi ilgilendirmez demeğin: hat da şunu sadece aklınıza taşıyın: Kıbrıs cumhuriyeti de AB üyesidir. Güneyde de kimse konuşmasa da Rusyanın mutlaka belirli kesimlerin bankalarda dondurulan varlıkları vardır. Bunun etkileri mutlaka oalcaktır. İlerde aynisi bize yapılmayacağını da kimse söyleyemez. Kötü olan Rusya Ukrayna savaşında tetikçilik görevi yapan AB şimdi de karşıtının hem de kapitalist sistem güvencesine rağmen mülküne el koyması, yetmedi, düşmanına vermesidir.

Daha pişkinlik ise Ukraynanın Zelenskğsinden geldi; tüm Rusya varlıklarının kendilerine verilmesini istiyor. Buda faşizmin yağma hırsızlığının ta kendisidir. Ama bu kararlar AB demokratik kyapıda oluyor. İnsanların mülkğyetlerine güvence veren sistemsel temel kuralı çiğneyerek yapılıyor. Konuya daha sermaye özgürlük eksenli bakan AB merkez bankası ise uyarıyor. Çünkü uygulanan temel kapitalistm ilkelerin ilerde ters dönüp kendilerini vuracağı gerçeği var. ama tıpkı ABD gibi AB de işine geldiği zaman kendi yasalarını dahi yoketmenin dönemini normaleştirmeğemdoğru gidişe hızla eklenmektedir.*****

Nedense İsrail Soykırım yaparken, AB açık kartla destek veriyor. Rusya ise anti görüldüğü için de mal varlığı donduruluyor ve sonra da fayizoerine el konulup Ukraynayanverilmesi kararınalıyor. Ozaman hem de yerlebir ederek soykırım yapan israilin de mal varlığına el koyup Filistinin kalkınmasına veya yeniden inşasına kulanılsınndersek ne olur? Hemen yanıtlayalım: Ursula hanım bu defa kırıta kırıta değil de öfkeyle sizi ANtiseminis ilan edip faşit kılar. Haydin hayırlısı.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
336AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin