yaklaşımlarÖzkan YıkıcıGazze soykırımı yarım yıla ulaşırken - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Gazze soykırımı yarım yıla ulaşırken – Özkan Yıkıcı

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

İsrailin Gazze saldırıları, göstere göstere yarım seneye geldi. Nice çağrılar ve destekler savrulmasında artık binler değil onbinlerin katli normalleştirildi. Salt asker veya milis değil, çocuklar, kadımlar ve yaşlılar da nasibini heran aldı. Okullar, sağlık merkezleri, dini yerler ve kısaca adı ne olursa olsun yerleşim yerleri yerlebir edercesine, en moderin teknolojik silahlarla berhava edildi. Hasta falan dinlemedi. Yardım almak için koşan çocuklar dahi sıkılmadan füzelerle katledildi.

Genel gidişatla, dünya yirmübrinci yüzyılda altı aydır soykırımı seyrediyor. Karşı çıkanların gücü engelemeye eytmiyor. Adalet divanı çağrısından tutun en  so  G.K. kararıyla ateşkes dahi uygulanmıyor. İsrail dinlemiyor. Gazze yerleşim alanını adeta süpürmek, kıymak için en moderin silahlarını kulanıyor. ABD, ingilter ve Almanya da durmadan silah fabrikalarını işletip silah yağdırmaktadır. Bunlar öyle gizli kapaklı değil, resmen açık açık politik tutum olarak hayata geçmektedir.

Unutanların suratına tokat değil bıçak vurur gibi hatırlatılıyor. İsrfailin taşıma nifusla hem de B.M. kararıyla kurduruldu. Amacın Emperyalizmin yeni sömürge genel ppolitikasının Ortadoğu merkezli güvenlik gerçeği vardı. İsrail kurdurtulurken, Filistinlileri sürüyor. Yerlerine yerleştirilenler ise dünyanın değişik ülkelerinden taşınıyor. B.M. kararlarında iki devlet denildi. Ama İsrail kurdurtulurken, Filistin devleti hiçbirzaman kurulmadı. Tam aksine Filistinliler İsrail kurulurkenden başlayan tarihi utanç günümüzde de Gazze ile devam etmektedir. Filistinliler kimisi tamamen vatanından sürülerek, belirsiz yerlerde darmadağın edildi. Birçoğunun yaşadığı yerler ya işkal  veya ilhak edildi. Filistinin resmi İsrail altında kalan kesimin ise ikinci yuretaş olma durumu vardır. Yine de yetmedi.

Sürülenlerle dolu, üstste yaşayan Filistinlilerin Gazze bölümü çileleri artarak sürdürüldü. Sadece son dönemde altı defa önemli tümden bonbardıman füzeleriyle saldırılara uğradılar. En son olan Yedi Ekimle başlatılan saldırıların hedefi ise sürgünleştirmek ve yeniden Gazze şekillendirilmesidir. Öyle gizi falan da değildi. Eylül ayındaki B.M. kürüsüsünden Metanyahu resmen haritayla tüm dünyaya ilan ediyordu. Konu bu denli açık. Ama birileri hep algı operasyonlu konuşuyor. Öyle konuşuyor ki israili haklı göstererek “devam et” politikasına gündem oluştturuluyor.

İsrail yine Gazzeye füzeler yağdırdı.yardım almak için ekleyen kadın çocukları da nasiplendirdi. Üztlerine bon ba yağdırdı. Açlığa, ölüme mahkum etiği Gazzeden her an yeni faciya resimleri yayılıyor. Yıktırılan hastahane resmi bunlardan birisidir. Bakmayın uluslaraası hukuka: “hastahaneler bombalanmaz, dini yerlere dikat edilir” aflarına. Çocuk kadın ayrıcalıklı yazılara. İsrail adeta uluslararası hukukun ne olduğunu ve kime göre kulanım olasılığı pratiğini yaşatarak aylarca kanıtlamaktadır. Ama hala batılı devletler bu saldırıları destekliyor. Kendilerine islam ve Fİlistini destekleyen diyen Müslüman ülkelerden de destek yerine susma veya İsrail ile devam ilişkilerini sürdürüyor. Hiç uzağa gitmeelim: sözde Türkiye devleti israile laflar ediyor, ama öte yandan ticaretin nasıl artığı ve dikenli tel dahi israile gönderildiği resimler etrafta uçuşmaktadır. Dahası, dünde olduğu gibi, israile karşı yapılan gösteriyi de Türkiye polisi görevini yapıp saldırdı.

Elbet israili kınayanlar da var. sokakta protesto edenler de var. Güney afrika gibi ilerici devletler de israili uluslararası adalet divanına getirenleri de unutmayalım. Kolonbiya, Güney Afrika, gibi ülkelerin diplomatik ilişkileri dahi kestiği de pratikte var. dikat etiniz mi hep tavır koyanü ülkeler sol eksenli devletlerdir. Bize örnek gösterilen AB güçleri ise hala israili destekliyor. Hele AB merkezli Almanyanın tutumu tarihi konumda. Avrupa sosyaldemokratların duruşu da geçmişteki Sosyalfaşist simgesini ne yazık hatırlatıyor.

Tüm bunlar yine de İsrail gerçeğini unutyuranası gerekir. Salt Gazze ile yetinmiyor. Lübnanı vuruyor, başta Suriyede dilediği tesise saldırı düzenliyor, amacı savaşı genişleterek Metanyahunun iktidarını koruyarak ülke topraklarını yaymaktır. Zaten itirafla da tekrarlanıyor. Nitekim İsrail saldırırken, katliyam üstüne katliyam yaparken dahi israialde bazı sol kesimler de savaşı protesto ediyor. Telaviv Metanyahu istifası ve savaşa son mitinkleri yine bu hafta yapıldı. Ancak, İsrail devletine siyasal ne baskı haline hala gelemedi. Faşizmi bilenler bunu  gayet iyi bilir. Tepki ve protestolarla faşizim durmaz. Durmadan ırkçılık ve yayılma hedefler. Bunun da emperyalist çağda olduğunu yeniden hatırlarsak Amerika ve İngiltere başta olmak üzere neden desteklendiğini de anlarız

İsrail Filistin yakın tarihinde dünada solun güçlü olup olmama derecesindeki kamuoyu oluşturmadaki katgısı da bilinir. Şimdi Türkiyedeki  ikili tutum yerine yetmişler başında Türkiyeli devrimcilerin israile karşı savaşmak için Filistin kamplarına giderken, faşistler ve gericilerin de bu devrimcileri vurma adına nasıl işbirliği yapıldığı da kaydedilmiş ibret belgeleridir.

Kısaca, israilin Gazze saldırısı bu defa altı ayına doğru geldi. Kıyım ve yıkım devam ediyor. Karar alınamazken, alınan nadir kararlar da uygulanmıor. Adı dahi kötü olan soykırımı direk yaşatarak İsrail merkezinde görmek kolaydır. Tarih emperyalist çağın bu özeliklerinden birini Gazze de yaşatıyor. Hele de sol cılızlığı da karşıt sesin yükselmesini de enlgeliyor. Gazze soykırımı, faşizmin, emperyalizmin yeniden yaşatılan örneği olarak tarihe çoktan kaydedildi.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
330AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin