yaklaşımlarÖzkan YıkıcıSoykırım yapılırken, göz boyama algıları - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Soykırım yapılırken, göz boyama algıları – Özkan Yıkıcı

333 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

İsrail başbakanı eylül ayında B.M. kürsüsünde kürsüye çıkar. Elinde haritayla resmen gelecek soykırım politikasıyla çizilecek sınırları haykırıyordu. Herkes gördü. Ççizilen sınırlarda Filistinlilerin katli ve sürülmesi de net idi. Fakat kimse önemsemedi. Ne tuhaftır ayni tip haritayı TC Cumhurbaşkanı Erdoğan da seslendirdiydi.

Yedi Ekim Hamas operasyonu sonrası İsrail sık sık yaptğı saldrularun yeniden Gazze üzerine yönelti. Bu defa daha sert siyasi kararını da damıtı. Gazzeden Filistinliler Mısıra sürülecekti. Mısır şöyle veya böyle, kabul etmedi. Finansör gösterilen başta Katar ise sesizlikle bekliyordu. Ama, İsrail zten kararlı olduğu politikayı sert bonbardıman ve ambargolarla hayata nkoyuyordu. Çocuk kadın demeden, hastane falan gözetmeden yıkıpnyerlebir ediyordu. Ölümlerde çocuk ve kadın oldukça azlaydı. Fakat, kapitalist dünya sömürgersel gerçekle davranıyordu. İsraili haklı görme bir yana, silah veriyor ateşkese dahi onay vermiyorlardı.

Günler akıyor, haftalara dönüyor. Haftalar aylara geçiyordu. Katliyamlar binlerden onbinlere ulaşıyordu. Yıkımlar ise yerlebir noktasındaydı. Başta Kuzey Gazze hedefi denilirken, devamında tüm Gazze ve Refah yıkımına geçildi. Hedef baştan net iken, görezden gelme, konuşturtmama ile israilin yaptıkları örtülmekle meşkuliyetine brakılıyordu. Ölümler ise normalleştirildi. Öyle ki bazı çalışanlar batıda sırf Filistin lehine konuşulduğu için işten atmalar dahi oldu. Fİlistini konuşma başta Almanyada Anti Semitizim denildi. Böylesi faşizmin gerçekleriyle aylardır yaşıyoruz.

Öyle yaşıyruz ki Filistinden gelen çocuk cinayetleri, açlıktan ölen insanlar, bile bile en moderin tekonojik silahlar denenip de başarısıyla yeni Pazar satışı da sağlanırken, bu katliyamı en azından kısa zaman durdurma ateşkes dahi Amerikanın keyfiyle kabullenmiyor. İnsanı füze yağmıruyla katletmede, açlıktan ölmelere, hastalıklarla başbaşa brakma koşulları sistem tarafından önelenme yerine destekle devam ediliyor. Eeryalizim ile devlet biçişmi faşizmin katliyamı hep küçümsenip normalleştirildi. Hat da konunun özünden hep soyutlanıp başka algılarla süsletildi. Başka konuları öne çıkardılar. Uaanmadan yaratıkları faciyayı insanın gözünden kaçırma adına boyama yönü seçildi.

İsrailin Gazze anbargosu ötesine geçip gıda, su ve ilacın dai girmesine izin vermiyor. Bonbaların yapamadığını açlık ve susuzlukla yaparak soykırımı tamamlama peşindedir. Bu algı da politik göz boyamaya da girişim yaratıyor. Artık batı israilin saldırılarını durdurma, ateşkes ilan etmeği değil, konulan ambargolarla gıda ve susuzluğu konuşturuyor. Bunu da normal koşullarla değil elbet. Örneğin, baskıalrla Gazzeye direk gıda girmesi, ilaç sokulması önerisi ok. Ama, kendilerince resmen acıları alay etiren algılar üretiler. Gazzeye insani yardımı nasıl yaparıza, dolanbaçlı yollar öneriyorlar. Hat da son öneri iyice utanmazlığı da şıyor. Nunu AB temsilcisi sayın Ursula ve ABD başkanı Baydın çekinmeden başarı öneri diye de süslüyorlar.

KIbrıstan deniz yyoluyla yardım göndermek. Gazzenin kendi limanına değil de Amerikanın yapacağı deniz limanıyla olay gerçekleşecektir. Amerikanın Gazze açıklarında yapacağı liman ise atmış günü bulur. Yani Gazze atmış gün daha sanki bol bol gıda, su ve ilaç varmış gibi bekleme takati de varmışçasına. Bu uygulama gerçekleri gözle boyamanın da utanmazlık ötesindedir. Ama batılı medya ve Güney Kıbrıs yayınları kendilerinin iyi rol aldığı algısını da katarak övüyorlar. Emperyalizmin resmen utanmazlık derecesinin nereye dek taşıdığının basit kanıtıdır.

Susuzluktan, açlıktan ve hastalıktan ölen çocuk resimleri ortada dolaşıyor. Gazzeye en kolay yardım edilecek kapılarda malum. Ama bunalr hiç konuşturulmuyor. Hat da alay konusu yapılacak havadan yardım atarak insanların nasıl rekanetle kapışarak boğuşturulduğu resimler de yayılyor. Sonrası mı: sanki mükemmel karar bulmuş gibi Larnakadan kalkacak gemiler ve Amerikanın Gazze açıklarında yapacak limanı beklenerek çözüm deniliyor. Oysa hrkes ta baştan biliyor: İsrail Amerika desteği olmadan bu savaşı sürdüremez. Baştan beri aBD İngiltere ve Almanya direk katgıalrla savaşın daha vahşi olmasını tetiklemektedirler. Ama, onların yaratığı katliyamlar ve açlıklar için de göz boyama önerileriyle avuntuyla kamuoyuna sunuluyor. Oysa örneğin en basiti, hem ateşkes ilan ederek, hem de Gazzeye direk sınırlarından giriş izni verilip en azından vaşetin daha da büyümesine engel olunma şansı var. Ama bunalr hiç konuşturulmuyor. Bir de bizim bazı başta fonularımızın da algısına kolayca taktırılan “ama Hamas” politik algısı da bolca kulanılıyor. Olayın özü olan israilin Gazze politikası pek konuşturulmaz. Soykırım siyasal gerçeği ele aldırtılmaz. Sanki soykırım normal politika olup da olay bunun devamı için daha göz boyama ile süsletmektir. Füzelerin kulnıldığı hat da yasaklı silahlar dahi rol alırken, bize hem de dolanbaçlı yollarla uzayan ne yazık aldatıcı insani fenonemlerle oyalıyorlar. Böylelikle Gazze soykırım konusu da normalin de gerisine düşüp, başka algılarla konu konuşturulmaktadır.

Unutmayalım: Amerikan politikasını doğru kavramak şart. İsrail Amerikasız bu saldırıları sürdüremez. Ama ABD seçim sürecinde. Orada Fİlistine senpati duyan halk kesimi de var. Oylarına ihdihaç duyuyor. Ozaman mı: yukardaki anlatığım ve göz boyama yanına sanki insani yardım yapyırmuş gibi Gazzeye liman yapıp Larnakadan gemi gönderme oluyor. Aldanan da aldanıyor. Şimdiden medya bu cendereye çoktan çıktı. Güney Kıbrısta yönetim bunu kendi başarısı olarak da sunuyor. Nerden nereye.

Kısaca, direk yaşıyoruz. Soykırım ve bir soykırımda sistem yaparken nasıl göz boyadığı teknikleri de acı ve çaresizce izleyerek anlıyoruz. Ama haklı olmak gerçekten anlamak bir şey değil. Şimdiden dünya bu soykırıma ne yazık kanıtsatıldı. Buda tarihi gerçekliğin yakan kesimidir.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
336AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin