yaklaşımlarÖzkan YıkıcıRamazan ayına girmişken, Sudan gerçekleri - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Ramazan ayına girmişken, Sudan gerçekleri – Özkan Yıkıcı

333 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Yeni dini sürece girdik. Ekranlarda bol bol dini retorikler duymamız kaçınılmazdır. Bol bol nasihat dinleyeceğiz. En paradoksaları da yaşanacak. Bol bol yalan söyleyenler bize “yalan söylemenin günah” olduğunu söyleyecek. Hırsızlık, olsuzluk yapanlar, sıkılmadan çalmama ve dürüslük lafları sıralayacak. Bunlar en basit yaşamın yeniden tekrarıdır.

Birde fırsatlar doğacak, hele Türkiye tam da yerel seçimlerin öncesinde bulunurken: öyle durumlar yaşanacak ki dinin siyasallaşma yüzleşmesinin örnekleri olacak. Ama şek de etkisi de olmayacak. İftar yemekleri de bolca siyasileşecek. Hele arata kaçıranlar işin cabası olacak. Nedeolsa bu kurumlar sorgulanamayacak tabusal sihire sahiptir.

Bunlar tam da zamanına oturdu diyecem: ama bizdekş oturuş bir başkadır. Makamcıyken her adımında besmele çeken kişiler şimdi en önemli yolsuzlukla konuşuluyor. Yine işki masasından kalkmayanlar, kendilerini işbirlikçi gösterme adına işki işmiyorlarmışcısına taşımaya çalışacaklar.

Kısaca, ramasan bayramının oruç sürecine geldikçe kendi çelişkileri birbirine katıp yaşamaya devam edeceğiz. Hele çekilecek nutuklardaki anormallikleri inançla büyüleme tutumları, yalanı güçle zehirleyerek sunma teknikleri, Ramasan ayında bir başka işleyecektir.***

Tüm Müslüman dünyası Ramasan ayında oruç dönemine girdi. Bol bol laflar sıralayacaklar. Fakat en basitiyle yanıtlayalım: hiç olmazsa bu durumda en azından savaşan islam keimleri ateşkes ilan etmeleri gerekmezmiydi: Sudan gibi seyeği aşan iç savaşta milyona varan mültecileşmelerle hiç olmazsa oruç döneminde insanların bonba ve korkularla yaşamamalarını sağlaamazlarmıydı?

Sudan yeni şekliyle oldukça Müslüman nifuslu ülkedir. Fakat, bir yılı aşan iç savaş yaşıyor. Epey can kaybı var. Özel kuvetler ve ordu resmen iktidar savaşı veriyor. İnaılmaz vahşetler yaşanıyor. Öyle ki açlık ve soykırım bilgileri haberlerde geçiyor. Fakat, dünya da baştaki ilgiği çekti. Komşu ülkeler de alakasız veya direk taraflıdır. Müslüman dünyası en azından Ramazan ayunda ateşkes lanı çin ğraş vermiyorlar. Kocaman övgülü islam birliği sanki bihabersizdir. Ama hem de kutsal günde Müslümanlar birnirini kıydırtıyor. Onlara silah satanların da ceplerini dolduruyor.

Bölgesel nifus alanı mücadelesi olmasa, pek haber de duymayacaktık. Halkın direnişiyle cunta devrilip demokratik adımlar atıldıydı. Fakat, orduyla kualisyon konusunda muhalefetparçalanınca, giderek ordu ittifakçılarını tertipleyince, iş militaris eksende yoğunlaştı. Oda tam duramadı, özel kuvetler ve ordu gelecek hesabıyla iç savaşa girişti. Bu savaş bir yılı çoktan tamamladı. L devam ediyor. Ne Müslümancılık nede Ramasan ayı dinlemiyor. B.M. ise sanki olay yokmuşçasına davranıyor. Bölgesel güçler ise hesapları ve olanlara takılıp savruluyor. Oysa başta ABD Sudanı parçalarken ne dediydi: Sudan için güzel günler başlıyor…

Kısaca, yeni bir ramazan ayına girdik. Kutsal büyülü kelimeler havada uçuşuyor. Bu oruç döneminden bile nemalananlar hemen sırada. Türkiyede ise çakışan yerel seçim nedeniyle iftar yemeklerinin siyasallaştırılmasını çok duyacağımız kesin. Ama daha geneli, ramazan ayı dahi savaşan iki Müslüman kesimi ateşkese dahi taşıyamadı. Demek ki onca laf yerine, bir pratikle taşlansa ve insanlar en azından din inancına öldürülmese çok daha iyi olmakyacak mı?

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
336AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin