yaklaşımlarÖzkan YıkıcıSeçimler ve yeniden Tayvan tartışmaları üzerine - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Seçimler ve yeniden Tayvan tartışmaları üzerine – Özkan Yıkıcı

333 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Aslında bizde pek konuşulmaz. Özellikle de Tayvan konusu fazla ilgi de görmez. Ama, doksanlarda olduğu gibi Asya Kaplanları denilince de Tayvan örneği de hep övülürdü. Şimdi, Cumartesi yapılan seçimler sonrası, sonucundan da daha fazla, Çinin yayınladığı sert demeçler gündeme düştü. Konu Çin olunca ve suçlanan batı kolektif Emperyalist çevrelere dek uzanınca, dünya gündem yapmadan edemiyordu.

Tayvanda yapılan Cumartesi seçimlerini ilerici Demokrat parti üçüncü kez başkan adayı Leyin kazandı. Bu normal seçimlerde faşla konu olmaz. Leyin görüşleri ve sonuçların açıklanmasından sonraki batılı teprik havaları da çalınınca, Çinin de karşılıklı sert demeçleri geldi. Dünya kamuoyu bunlara bir anlamda alışkındır. Senelerdir bu sorun hep gündeme taşıtılır. Yapılan anlaşmaların aksine de uygulamalar gırla gider. Bu defa da aynen oldu. Bir farkla, Çin epey sert demeç verdi. Burda, eskiden kısa zaman önce Tayvan etrafında olanlar kadar, Amerikanın Pasefik stratejisi yani Çini kuşatma stratejisi hamleleri de katgı epey yaptı.

Ekleyelim: lyapılan parlemento seçimlerinde çoğunluk yok. Bir anlamda Tayvan seçim sonucunda benzer taployu ortaya serdi.***

Konuyu daha kolay anlamak için, konunun özüne gelelim: ikinci paylaşım sonrası, Çin devrimi yapılırken, Japonya işkali de sonlandırıldı. Çin devrimi kıta Çininde etkin olurken, batı yanlısı Komintakın liderleri Çine bağlı Tayvan adasına kaçar. Orada Amerikanın desteği ile yeni bir devlet girişimi yapılır. Tayvan B.M. üyesi olarak alınır. Çinin temsilcisi kabuluna  uğrar. Kıta Çini ise B.M. üyesi olarak kabullenmez. Japonya işkali sonrası Çin devrimini yaparken, işkal altı Tayvanı kurtaramaz. Amerika da burada kendine bağlı devlet kurdurtur. Dünyanın batı kesimi de bunu önemli zaman diliminde tanır. Asya Kaplanları projesine de Tayvanı ekler.

Bu gelişmeler elbet Çin ve sosyalist kesimde kabul görmedi. Çin hep Tayvanın kendine bağlı olduğunu vurgular. Anlaşmaları da buna göre yapar. Yetmişler başında Amerikanın Kisinciri Çin ve Sovyetler bloğunu kırmak için, Çinle temasa geçer. Çinin Amerikayla yaklaşması karşılığında da hem B.m. Üyesi hem de tek çin politikasını kabul eder. Böylelikle Tayvan yazılı metinde Çini tanıyor ve Çinin tek çin politikasını imzalıyordu. Tayvan görünürde önemli kaybeden oldu. Hem B.M. üyeliğini kaybediyor hem de belgelere Çine bağlı tek çin projesi de kanıtlanır hale geldi. Üç defa bu ibare kulanıldı: Tek çin kabulü imzalandı. Ama, Amerika hiçbir zaman Tayvana verdiği desteği kesmedi. Askeri yardımdan ekonomik yönlendirmelere de ABD ve Japonya başta olmak üzere batı emperyalist kesimler hep destek verdiler.

Tayvvan bu yapısıyla ikibinkırklardan beri kendi adası üstünde yapılandı. Batının bazı kirli işleri de yeri geldiğinde Tayvanda uygulandı. Ancak, Tayvanla K. Kıbrısı hiç karıştırmayın. Örneğin Nifus değişimi veya yetkilerin önemli kısmı elinden alınmadı. Kendine has kuralalrıyla kurumsallaştırıldı. Çine karşı da batılıların direk destekleri ve varlığı da oldu. Bu koşullarda Tayvan seçimler yaptı partiler de oluşturdu. Kendi kendine hayat sürdürdü. Hala epey ülke Tayvantı taşıyor. Özel ticari ilişkiler kuruyor. Tayvanta Çinliler olsa da batılı anlayışla kurumsallaşmaları nedeniyle de siyasal yaşamları deyişiktir.

Son seçimleri kazanan ilerici demokrat parti, batının istediği çizgide. Çinle bütünleşmeğe karşı. Konuda hOnkonk örneği de gösteriliyor. Çin ise bildik klasik politikasını sürdürüyor. Ek olarak Tayvanın krizlerle daha sık duyulmasının batından kaynaklanan yeni olgular da var. Amerikanın Pasefik Çin kuşatma planı da vr. Çini kuşatırken kulanacağı yerlerden biri de Tayvandır. Oysa Kisincirdan Kartıra, Reygin ve diğer ABD yetkileri Çine tek çin politikası belgesi imzalamdılar. Böylesi diplomatik ve hayat çelişkili tuhaf gerçeklik de var.

Tayvan Çine karşı olmasına, birleşmesine dirense de yine de krizle ayakta kalma tehlikesi de var. Örneğin, Tayvan sermaye kesimi Çİnle ilişkilerin gerilmesini de istemiyor. Önemli sayıda ihracat yapılıyor. Buda ekonomik kriz yükseltme kartlarında biraz yumuşatıcılık rolunu oynatıyor. Yine de Tayvan Çinle birleşme konusunda oluşan senelerin birikimi sonucu pek de istekli olup olmadığı konusunda btının durumu önemlidir. Nitekim anlatılan nedenler sonucu Tayvan yeri geldiğinde Çin Amerikan ilişkilerinin tırmamanmasında da rol alır. Geçen yıllarda Amerikan temsilciler meclisi başkan yardımcısının ziyaretiyle tetiklenen kriz hala akıldadır.

Kısaca, Tayvan sorunu ikinci paylaşım savaşı sonrası Batının Çine karşı uyguladıkları ve Tayvant ayrıştırlmasıyla başladı. Bu Tayvan konusu hep gündemdeydi. Çin bunu tutmaya başardı. İmzalar dahi atırmasına rağmen, Tayvan batının istediği yolda ilerledi. Siyasal hegemonyada kulanıldı. Son dönemler bu artan ABD Çin çelişkilerine bağlı olarak da geriliyor. Seçimler de bunun bir ayağıdır. Ancak, Demokratik ilerleme partisinin kazanması, Amerika başta olmak üzere batının de kulanacağı göstermelik olsa da önemli sonuçtur. Belli ki Tayvan krizi önümüzdeki günlerde değişik nedenlerle, sırf ABD Pasefik Asya kuşatma stratejisi nedeniyle karşımıza gelecektir.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin