yaklaşımlarÖzkan YıkıcıLübnan Kıbrıs ekseninden - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Lübnan Kıbrıs ekseninden – Özkan Yıkıcı

333 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Son günlerde arada bir belki de bulunan ifadesiyle, deniz kıyısına cesetler vuruyor. Ayrıca, Güney Kıbrıs da bundan nasibini alıyor. Ayrıca, batmakta olan ve imdat isteyen, On kişilik gemide atmış kişinin olduğu aracı kurtardılar. Alınan bazı bilgiler ise ilgili aracın Lübnandan çıktığı anlaşılıyor. Bazı duyumlara göre de Kıbrıs Lübnan ekseni son döbnemde insan kaçakçılık konusunda hareketli olduğu da söylenmektedir. Genelde Kkuzeye Türkiye üzerinden veya Suriyeden kaçaklar gelirken, bunların da direk mafyalaşan yapılarla Güneye aktarılıyor. Fakat, tekrarda yarar vaar, son dönemde denizden ceset çıkma haberleri giderek artmaktadır. Buda tehlikeli yolculukların yoğunlaşıp bazı önemli kazaların da olduğunun işareti gibidir.***

Aaslında göçmen kaçakçılığı pekde yabancısı olmadığımız konudur. Hele epey zaman Yeni Erenköyde yaşarken bu konuyu sık sık duydum. Sonra, normalleşince de konuşulmaktan vazgeçildi. Fakat, konuştuğumuz direk kişiler isim vererek de kimlerin yaptığını da aktarıyorlardı. Zaten, bazısı yakalandı. Kimisi yargılandı kimisi de malum sonuçla hiçbirşey olmladan hala hayata devam ediyor. Benim kardeşlerimden birisi de denize gidip yıkanmak istediği yerde, resmenn kaçak taşıyan büyük teknelelre tanık olup polise de bildirdi.

Böyle yaşamımıza giren gerçektir, göçmenlik ve kaçakçılılk. Nitekim güneyde yayınlanan listelerde son dönemde rakam da artırırarak artığı da belpirtildi. Kuzeyde fazla ses yok. Tıkı her konuda oldupğu gibi. Mafyacılığın böylesi alanlarda yer bulup güçlendiği de kesin..

Son günlerde yine denizden çıkan ölü cesetleri duyuyoruz. Fazla da gündemleşmesini elbet bekleniyorum. Ama, Güneydeki gelişmelere göre yapılan yorumlarda Lübnan adı önemseniyor. Lübnandan son yakalanan on kişilik teknede atmış üzerinde insan olması da ayni merkeze işaret ediyordu. Bunun üzerine kısa bir kafa cimnastiği yaptım. Lübnana şöylesine yorumlayan bilgiler de topladım. Hiç sürpriz gelmedi. Hele de Lübnan gerçekleri dünyanın da yüzkarası resmini çşiziyordu.****

Basit bazı bilgiler verelim: Lübnanın mülteci ülkesi olduğu belli. İsrailin son günlerde Gazze savaşıyla birlşikte Lübnanı daha fazla bonbaladığın da bilinen tutumdur. Kimsenin pek söylemediği öteki gerçek de şu: Lübnanda iki milyon üzerinde Suriyelşi göçmen var. Gerçi Lübnan yeetkilileri SUriyede düzelen durum nedeniyle mültecileriin geri gitmesini zorluyor. Yedi milyon nifuslu Lübnanda iki milyon üzeri mülteci tahmini var. Ekonomisi zor durumunda, israilin saldırıları altında oluşu yeni yük oluyor. Üstelik sisrtemin de iki yüzlülüğü de var. Suriyeye uygulanan Anbargolar Lübnana da taşınıyor. Neymiş: Lübnan Suriyeye karşı konan yaptırımlara katılmadı.. Böylesi yük elbet Lübnandaki mülteciler değil, oradaki insansanların da kaçmasını tetiklemektedir.

Son İsrail saldırıları zaten kötü olan Lübnana yeni bir yıkım getirdi. Peşinden gelen ve Güney basınına dek yer bulan bilgide “Lübnanda Kıbrısa yönelik harekektlilik var” haberlerinin gerçeği de bu.

Son günlerde denizde fırtına var. Ufak teknelerde göçmenler yola çıktıysa, kaçı deniz dibini buldu bilemem. Ama, gerçek şu: savaşların olduğu, yoksuluğun yaygınlaştığı, eşitsizlşiğin dibe vurma drecesine grlişi, iklimlerin bozulmasıyla üretimin de etkilenmesi sonucu zaten ekonomik siyasal nedenlerle insanların daha iyi ülkelere göç etmesi gayet doğaldır. Ayrıca, bölgemiz yopğun savaşlar yaşıyor. Bu savaşlar sonucu değişik mafyalar da uluslararasılaştı. Ülke değil, ülkelerin kapzadığı alana yayıldı. Ozaman da insanlar savaştan yoksuluğa varan nedenlerle kaçmaya da hazırdır. Ülkemiz de geçiş nedeniyle hedeftir. AB üyeliği sonucu da Güney Kıbrısan varmak Avrupaya varmaktır. Kuzey de tam adına uygun kaçakçılık geçiş noktası haline insan kaçakçılığında da geldi. Geçiş ve yasadışı yer olmanın adeta kendisini yaşıyor. Denizden gelen cesetler ise bu yolculuğa çıkan insanların klasikleşen mönemli sonlarının ne yazık acı konumudur.

Emperyalizim oldukça, savaşlar ve sömürgecilik devam edildikçe, doğa böylesine yıkılıp yerlebir edilince, böylesi acıların da yaşanması kaçınılmazdır. Kıbrıs da yeri itibarıyla yol geçen hanı olarak bu koşulları yaşayacaktır. Üstünden para da kazanıp zengin olacakları da varlığını sürdürecektir.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin