yaklaşımlarÖzkan YıkıcıHamas üzerine birkaç söz de benden - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Hamas üzerine birkaç söz de benden – Özkan Yıkıcı

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Son Ortadoğu kaynayışında bir örgüt adı yeniden duyuluyor. Öyle bir algıyla gelişiyor ki Batı emperyalist blok dahi sanki genel savaşa girecekmiş gibi propagandaya girişti. Konu elbet israilde olanlardır. Konuyla alakalı önceki 3 yazımda deyişik yönleriyle ele almaya çalıştım. Haberlerle yoracak deyilim. Çünkü hem deyişik yorumlar hem de gelişmeleri, sorgulayan alanlardan bulmanız kolaydır. Gerçi, Hamas örgütünün de dyeişik isimlerle yorumlarını da buluyorsunuz. Fakat, dikatimi çeken, Hamas konusunda bazı eksiklikler var. Ben daha önceki geçmiş yazılarımda Hamasla alakalı yeri geldiğinde yazdım. Belli ki onca gündemleşen Hamasa yeniden deyinmek gerekir. Şunu da unutmayalım: neden ne olursa olsun, olayın etkisi ve çok yönlü gelişme tehlikeleri olduğu kesin. Artık, gidrek fırsatla yapılacak hamleleri de öngörmeğe başlamak zorundayız. Bildik coğrafya yerine, böylesi sarsıntılı siyasal durumlarla ancak hamle yapılır. 11 Eylül öncesi konuşulan BOP veya Kültürler çatışması konusuna herkes nerede ise önemli kesim hayal diyordu. Uygulanamaz denip öteleniyordu. 11 Eylül yaşananı olmaz denileni birden hem de koştura koştura olur hale getirdiydi. Onun için, elbet soru işaretlerine rağmen, artık beraberinde yapılacak hamlelerin de neyen doğru olacağı öngörmelere artık önem vermeğe başlamamız şart. Boşuna ABD Akdenize askeri gemiler göndermiyor..***

Gelelim, kısaca Hamasa: Hamas olayı özetle, emperyalist yakın tarihle çok alakalıdır. Dönemsel deyişimler Hamasın da rolunu dyeiştirdi. Hamas Seksenler ortasında ortaya çıktı. Filistin Kurtuluş örgütü ağırlıklı sürgündeki Filistinlilerin ağırlığındaydı. Sol ve demokratik örgütlerden oluşuyordu. İsrail ve arap ülkelerinin katliyamlarıyla örgüt merkezini Tunusa dek uzaklaştırdı. Bu arada işkal altındaki yerlerde dini olguların ekseninde İsrail ve CİA destekli bir arayışlar başladı. Oluşmaya başlanan Hamas yapısına da göz yumuldu. Camilerin yapımına dahi gerçekleştirildi. Hamas işkal altında FKÖ karşıtı olarak yapılanıyordu. Uzakta olan ve Lübnanda Suriye Üdründe devletin büyük katliyamlarla darbeledilkleri başta FHK sonucu meydan biraz boştu. Özellikle de işkal altındaki yerleşimlrde..

Ancak, doksanlarda yakın tarihte deyişimler oldu. Sosyalist blokun dağılması ve emperyalist yapının yeni siyasal strateji olarak Kültürler çatışmasını öne çıkarması, Hamas konusunda da oluşan önemli destek azalmaya başladı. Hamas artık yeri geldiğinde tıpkı ELkayde gibi karşıt örgüt yapılma ikilemine doğru kaydı. Yapılan Oslo anlaşmasıyla Arafat işkal altındaki bölgelere döndü. Fakat, beklenen destek tam oluşmadı. Oluşan intifa hareketleri de giderek Filistin içi kırılmaları da tetikledi. FKÖ destekli Sosyalist blok ve sol dalganın da gerilmesiyle Arafat yalnızlaştı. Ölümü ise artık liderlik boşluğu da oluşturdu. Özelikle FKÖ silahlı mücadeleği ret etmesi, Arafatın ölümüyle Abasın yerini doldurmaktan çok uzak olması, boşluğu artırdı. Bu arada tetiklenen kültürler çatışması sonucu Hamas da taban bulmaya başladı. Özellikle Katar ve öteki Körfez ülkeleri desteği de gücünü artırdı.

Yapılan işkal altındaki seçimleri Hamas birinci olarak bitirdi. Abas ısrarla kendi seçimini yaptırmadı. İsrail kültürler çatışması havasına girip, Bop projesine de uygun olarak özellikle Hamasın vekilerini tutukladı. Filistin başkanı ses çıkarmadı. Bu davranış Hamasın da tabanını artırdı. Gazledeki ikili mücadelede Hamaas kazançlı çıktı. Artık Filistinde resmen ikilem oldu. Gazlede Hamas, Batı Şeryada da Elfetih kontroluna girdi. Yönetim de parçalandı. Ancak, herkes resmi yönetim olarak Mahmut Elabası kabul ediyordu.

İkinci önemli kırılma ise Suriye müdahalesinde oldu. Haması en azından destekleyen, ülkesinde yöneticilerinin kalmasına göz yun Suriye yönetimini hançerledi Bu şu demekti; Hamas önemli bir desteğini kaybediyordu. Bu arada Türkiye siyasi islam çizgisine kaydı. Hamasla ortaklaştılar. Fakat, nutuklar ve bazı davranışlar dışında Türkiye fazla prattik destek vermedi. Bu durum Müslüan kardeşlerin kaybetmesiyle de durum iyice soğudu. Nısırın ısrarla dayamtması ve isralin talebiyle Hamas Türkiğe ayağını da kaybetme oktasına getirildi.

Tüm bu gelişmeler sonrası 2021 yılında bazı Filistin örgütleriyle ortak eylem birliği kuruldu. Marksiz ve dini örgütler yanında demokratik yapılar da vardı. Çünkü Mahmut Abas iyice teslim olup hiçbir konuda sesi çıkmazken, yolsuzluk ile seçime gitmeme tutumları iyice tepkileri oluşturdu. İşte Günümüz Haması bu konuma geldi. Emperyalist proje destekli oluşu ile Filistinli olma ikilemlerini hep yaşadı. Dayandığı dini konum ve bölgedeki benzer destek alacağı devletlerin İsrail ile yakınlaşmasıyla adeta epey zemin kaybeti. Fakat, son yapılan eylemler, adeta birçok soruyla da dolu dolu devam ediyor. İsrail hep Gazleği döverek ve nerede ise nefes alıp almamaya dek kontrolü baskı uyguklarken, son konuyu anlamaması da sorularla devam ediyor. Hele de Mısırlı bir istihbaraçının uyarısının da haberi gelince, kuşkular hep artıyor. Emperyalizmin bazen nedenli kötü olaya göz yumup siyasal hamle ler yaptığı tarihimiz doludur. Bunları da başka makaleye brakalım.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin