Ermenistan başbakanı, kısa zaman önce “Azerbeycanla, yıl sonuna doğru anlaşamız mümkündür” diye açıklama yapar. Ayni anda Ermenistan, ABD ile ortak tatbikat yapıyor. Nato Gürcistan ve Ermenistanı üyelik için konuşmaya başladı. Ermenistan, Ukraynaya deyişik yönlerden yardım etmeye başladı. Bunlar olup biterken, Karabağla olan Laçin koridoru hala kapalıydı. Azerbeycan koridoru resmen ablukaya aldı. Görevli kontrol gücü Rusya sesini çıkarmıyor. Karabağda ise seçim yapılıp, yeni devlet başkanını seçti. Azerbeycan veya Türkiyenin tepki koyması normaldı. Beklenen tutumdu. Fakat, B.M. den tutun deyişik kuruluşlar da tepki koydu. Dİkat, ayni tutum K. Kıbrıs için hiç seslendirilmedi. Hat da seçim sonucu onca müdahale gerçeğine karşın, seçtirilen kişi lider olarak hep kabulendi…
Yukardaki gelişmeler olurken, bazı Ermeni aydınlar şu soruyu sormaya başladılar: Karabağ gözden çıkarıldı mı? İhalar Karabağ semalarında uçuyordu. Azerbeycanda İsrail ve Türk askeri danışmanlar resmen biliniyordu. Rusya ise bölgedeki denkleme rağmen, Ermenistanin Pasinyan başkanlığındaki kıvraklıktan epey rahatsız oluyordu. Pasinyan ise yeniden önceki ikinci Karabağ sonucuna rağmen batıyla hızla flört etmeğe hız verdi. Tüm bunlar önemli bir mesaj veriyordu: Azerbeycan her an Karabağa karşı operasyona girişecek. Bu arada hatırlatalım: kısa zaman önce benim Pasinyanın Kukla dansı makalemi yeniden okursanız, son gelişmeleri daha iyi anlamanıza ardımcı olacaktır.
Erdoğan B.M. kürsüsüne çıktı. Hemen verdiği ilk mesaj, “Azerbeycanın yanındayız”. Çünkü Azerbeycan Karabağa karşı operasyona girişti. Klasik kilşe probaganda algıları da etrafa yayıldı. Anayasal nizamı oluşturmak veya teör kaynaklarını kurutma olarak operasyon algısı yapılıyordu. Bir anlamda Rusya ile olan kırılma Aliyefi yeniden harekete geçirdi. Zaten, Artı Gerçekte yazan Ermeni yazarlar da bu konudaki endişelerini yazıyorlardı. Yalnız, Pasinyan birçok Ermeni aydın tarafından “Türkiyede dahil” batıyla yaklaşmasını “demokratiklikle” de övüyorlardı. Oysa Pasinyan bir anlamda denklemi bozdu. İkinci Karabağ savaşında çokça beklediği Fransız ve Amerikan yardımı hiç gelmedi. Yine batıya yönelmekten geri kalmadı. Buda, tanpon bölge denetimini tutan Rusya için pek de hoş deyildi.
Yukarda özetlediğim son gelişmeler ise kafalarda şkilem yaratnaya adaydır. Pasinyan sene sonunda anlaşma beklerken, Laçin koridoru anlaşmalara rağmen kapatılırken, neye dayanarak konuşuyordu. Herhalde aptal derecesinde bir kişi deyildir. Batıyla olan flörtlük ve Rusyadan son dönemde bulamadığı desteği batıda ararken, Azerbeycanın fırsatı kulanmayacağına kimse garanti veremezdi. İsraile dahi üst kurmasına izin veren, Türkiye ile deyişik ilişikleri geliştiren, bazı maden yataklarını İngiltere şirketlerine açan Azerbeycan, ele geçirilecek Karabağ topraklrının da şirketsel deyişim olması da ihtimaldır. Nitekim, Ermenistan da elde tutup şimdi kaybedilen topraklardaki maden yataklarının işletmesini Fransaya verdiydi.
Tüm bunlar yaşanırken, güç ve denklem lehindeyken Azerbeycanın anlaşmalara bağlı kalmasını elbet beklenemezdi. Tıpkı zamanında Ukraynadaki Minsk anlaşmaları gibi. Önce Laçin Koridorunu kapatarak, Karabağdaki Ermenileri iyice soyutlayıp açlığa mahkum braktı. Tam da dünya B.M. toplantısındayken, Erdoğan kürsüğe çıkarken de Karabağa karşı harekata girişti. Şuymuş, buymuş falana bakmayın. Hele gösterilen nedenlerle konuyu yorumlamayın. Olay, fırsatı deyerlendirme oluyor. Üstelik Pasinyan kukla dansıyla kendini darmadağın hale soktu. Rusya en azından artık yanında deyildir. Azerbeycanı hiçbir güç bu koşullarda kaybetmek de istemiyor. İsrailden Rusyaya, Türkiyeden ingiltereğe birçok ülke ile karmaşık ilişkiler kurdu. Bu canbazlığı tek ip üzerinden deyil de birçok ip üzerinde oynuyor.
Kısaca, bbeklenen Karabağ harekatı başladı. Kafksya hesabı yapan güçler hangi kartlarla oynayacak, belli deyil. Çünkü onların temel hedefi Rusyanın arka bahçesine girmektir. Şimdilik iki karşıt tarafla da girdiler. Ermenistan ise Pasinyanın kukla danslarıyla resmen Karabağdaki Ermenileri dahi satabileceğini gösterdi. Ama, krizler devam edecek. Kim hangi mevzide yeniden ateş edecek bilinmez. Sadece tek yanlı algı propagandasına takılmamak önemlidir. Bir uyarı da bize, Karabağ sonu bize de ince mesaj gelecek. Sakın akıldan çıkarmayın. Bunu da başka yazıya brakalım.