Kıbrıs iktibasNidai MesutoğluTC, eğitimde örnek alınacak ülke olamaz - Nidai Mesutoğlu
yazarın tüm yazıları:

TC, eğitimde örnek alınacak ülke olamaz – Nidai Mesutoğlu

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Bölünmüş yurdumuzun kuzey yarısında oluşturulan yapıya “devlet “demek çok da doğru değil. Öncelikle devletlerin kendine ait toprağı ve bu toprağın uluslararası anlaşmalara uygun sınırları olmalıdır. Adına KKTC denilen yapının oluşturulduğu topraklar Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ait topraklar olduğu, Türkiye’nin de imzası olan kuruluş anlaşmalarında vardır.

Kuzeyde oluşturulan yapı artık tamamen Türkiye’nin kontrolü altındadır. Oluşturulan siyasi makamlara atanan kişiler de  Türkiye’nin Lefkoşa elçiliği tarafından verilen emirleri yerine getirmekle görevlendirilmişlerdir.

Türkiye ve KKTC arasında hiçbir dönemde  egemen iki devlet ilişkisi olmamıştır.  KKTC’nin egemenmiş gibi yapıldığı dönemler artık geride kaldı. TC elçisi demeçleri ile buraya şekil vermekte olduğunu açıkça göstermektedir.

Bugüne kadar sadece ve sadece bağımsız mahkemelerin icazet almadan çalıştıklarını görüyoruz. Bu nedenle de her zaman TC’nin hedefindedirler.

Eğitim Bakanlığı, Kur’an kurslarının izinsizliği nedeniyle Yüksek Mahkeme’nin verdiği kararı ortadan kaldıracak adımlar attı. Camilerde Kur’an kursunun önünü açtı.  Tabii ki bu da Nazım Çavuşoğlu’nun kararı değildir. Mahkeme kararına büyük öfke duyan Erdoğan’ın istediğidir.

Türkiye’deki ilk, orta eğitim tarikatların kontrolünde ve “Dindar ve kindar nesiller yetiştirme” amacıyla hareket etmektedirler. Kıbrıslı Türklerin de “maneviyatlarını artırma” iddiasıyla eğitim sistemi Türkiye’deki eğitim sistemine entegre edilmiştir. Bu anlamda ses çıkarmayanlar bu topluma en büyük kötülüğü yapmaktadırlar. Buna ön ayak olan siyasiler de  ihanet içindedirler.

Çavuşoğlu her fırsatta Erdoğan yönetimindeki Türkiye ile işbirliğinden bahsetmektedir. Sanki de  Türkiye eğitimde model alınacak ülkeymiş gibi.  Burayı “eğitim adası “olarak tanımlayan Çavuşoğlu  Türkiye’ye yaranmadan başka bir şey yapmıyor.

Erdoğan’ın eğitim konusundaki düşüncesini en iyi açıklayan sözleri dönemin Almanya başbakanı Merkel ile yaptığı bir konuşmasında anlatmıştır: “’Türk yükseköğretim sistemi ileri bir seviyeye ulaştı. Üniversite sayımızı 77’den 207’ye çıkardık. Almanya’dan çok çok ilerdeyiz onu söyleyeyim, Merkel’e 8 milyon 400 bin üniversite gençliğimiz var deyince şöyle bir üff dedi”’

Merkel’in “Üff “demesnin sebebini Erdoğan hayret olarak ve takdir olarak yorumlamış demek ki. Oysa Eğitimde nicelik değil nitelik önemlidir. Bu üniversitelerden nitelikli eğitim alarak mezun olan insanları iş bulması hiç de zor değil.

Eurostat ( AB İstatistik Kurumu)  verilerine göre Avrupa ülkelerinde eğitim seviyesi arttıkça işsizlik oranı düşüyor. Bunun tek istisnası ise Türkiye. Bu da demek oluyor ki Üniversite mezunları nitelikli bir eğitim almadıkları için  işverenler tarafından seçici davranılıyor ve işsizlik artıyor.

Tüik (Türkiye İstatistik Kurumu) bile bu gerçeği ortaya koyuyor. Okuma yazma bilenlerin oranı %97.6’ya ulaştı. Üniversite mezunu öğrenciler için durum hiç de iç açıcı değil. ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora yapanların oranı, yüzde 23,9’da kalıyor. Bu oranlara lise mezunlarını eklediğimizde % 47.1, Ortaokul mezunlarını eklediğimizde %69.8 ve ilkokul mezunlarını eklediğimizde % 92.5 oluyor.

Türkiye’de olduğu gibi burada eğitimin her kademesinde nitelik azalmaktadır. Üniversiteler ticari yatırım olarak görülmekte ve en az yatırımla en yüksek kârlılık hedeflenmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti eğitimde örnek alınacak bir ülke değildir. Türkiye’yi örnek almak karanlığa giden bir çıkmaz yolda yürümektir.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
332AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin