yaklaşımlarÖzkan YıkıcıBataklıkta çakılmak - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Bataklıkta çakılmak – Özkan Yıkıcı

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Sabahleyin, Birgün gazetesindeki Timur Soykanın makalesini okudum. Türkiyenin uluslarası Mafyaların üstü olarak anlatılan geniş bilgiler vardı. Öyle ki geçen yazıma da konu olan Ekvatordaki katledilen gazetecinin izlerine de rasladım. Meyerlim, katleden mafya gurubunun karşıtı da başkanının Türkiyede olduğu idiyasına dek yer verdiği önemli olaylar vardı. Bir anda Belçikada yakalanan veya Ekvator v veya Kolonbiyadan yola çıkan gemilerin yakalanma anlarındaki gerçekler, birçok ülkenin ulusalararası mafyalrının Türkiyede varlığı ve daha ilerisi çatışmaları da makalede akışkan dil ile anlatılıyordu. Timur Soykanın yazdığı bu konudaki makalerinin bazen dalgaları K. Kıbrısta da ulaştığına da raslamak da mümkündü. Hat da burda deyinilmeyen Falyalı cinayhetinden hemen sonra ilgili kişinin ortakları ve mücedelerinin Kıbrıs Türkiye birleşmelerini de öğrendik.

Makaleyi okudukça, aklımdan hep şu geçti: K. Kıbrıs Türkiyenin bazen arka bahçesi bazen de vitrini. Artık net şekilde şu siyasal mesajlar da hep söylendi: “bizde ne varsa, sizde de olacak”. K. Kıbrısın bir de sistem bakımından şu önemli gerçeği var: yasa dışıılık. Nitekim onca gizleme baskılarına rağmen, birçok suçlu veya mafya tipi yapıların burada varlığı da yazılıp çizildi. Şimdi ise özellikle AB ve ABD baskısıyla alınan kararlar sonrası, Rusların Kuzeye yönelmesi haberleri de artık seslendiriliyor. K. Kıbrıs çevreleri hala saplanan batıklığı “altın yumurtlayan tavuk” misali görürken, artık açık şekilde kara paranın da Güneyden kuzeğe kaydığı bilgileri resmi kaynaklarca vurgulanıyor. Amerikan çevreleri dahi söylüyor. Bizde ise Rusların hem de asronomik rakamlarla ev alma havalanmaları yaşanıyor.

Tekrar edelim: K. Kıbrıs ne yazık ki kirli işler için de önemli coğrafyadır. Türkiye dahi bu yönünü hep kulandı. En basitini verelim: Türkiyede artık ayuka çıkan kirli ilişkiler nedeniyle kumarhaneleri kapatırken, bunları K. Kıbrısa taşıdı. Çalıştığım dayrede bunların nasıl gelip pazarlık yapıp, anında mukavelelerinin verildiğini bizat tanık oldum. Biraz da deşerek birçok bilgileri de aldım

Yine hatırlayanların çok azaldığı ayni doksan yıllarında K. Kıbrıstan ingiltereğe uzanan uyuşturucu yolunda kamyonlar uçuruldu. Burada bilgi ve habere önem verilmediği için de bu bataklığa kolayca geldiler. Birbirlerine karşı eylemler yaptılar. Oysa, yayınlanan İngiltere gazetelerinde Apdulah Baybaşın itirafçı olup daha az hapis yatma hikayesi yazılıyordu.

Yine, seksenlerde daha sanayi holdink kapatılmadan, bazı Türkiye gazeteleri “Hürüyet başta” K. Kıbrısta hem de kiralayanı da belirterek, orda uyuşturucu işi yapıldığını yazıyordu. Ben bunu bölüm sorumlusuna gösterdim. O sadece “boşver” dedi. Oysa Kiralayıcı Devlet EMlaktı. Sonradan ilgili şahsı gördüm. Kiralarken ki davranışlar ise yalakalığın daniskasıydı. Silah kaçakçılık gemisi veya hava alanındaki bizat Maliye makamcının kaçırırken ki yakalatığı altı milyon K.L ve sonradan bunun kararla aklanması da ülkemizdeki bataklaşma sürecindeki önemli bazı olaylardır. Tabi Teneke dolu helimlerdeki uyuşturucunun hem de yargıda kaybedilmesi ironisi de oldu. Kimse sorgulayıp da nedenlerini sormadı.

Son dönemlerde ülkemizdeki mafya normaliği artık bataklıkta çakılan çirkef gibidir. Hatırlarsanız bazı mafyacılarımızın da adı Amerikaya dek uzandı. Bazı mafyacılarımızın tasfiyesi de bir başkaydı. Zaten adı üstünde, K. Kıbrıs, yasadışı koşulları vardır. Buraya sığınanlar genelikle pek dokunulmaz. Halbuki istense ve Türkiyeğe baskı yapılsa hemen verirdi. Ama, herkes bu hayata alıştı. Öylesi uygulamalarla zengin olunuyor. İnsan ticaretini dahi para kazanma adına alkışlayan çok. Hele yeri geldiğinde resmi idoloklarımızı “KIbrısın güneyinin ekonomisine darbe vurma” tavırları da yeri geldiğinde vurgulanır. Hiç duydunuz mu: burada uyuşturucu baronu, insan kaçakçılık şebekeleri, kara para aklama durumlarıyla önemli hamlelere raslamazsınız. Hat da yeri geldiğinde ülkeğe kara paranın da getirilmesi adına aflar çıkarılır. Hiçbir soruşturma yapılmayacağı sadece Y.1 cıvarında vergiyle para aklamaların da olduğu normaliği vardır. Hele son alınan kararın bile bile yargından döneceği haline rarğmen, alındı. Karar çıkıncaya kadar aklanan aklandı. Parayı getiren de getirdi…

Tufan mecliste tutanak olsun diye önemli bir konuyu da söyledi: çoğumuzun da bilip de resmi alanda yayınlanmayan olay şu: sözleşmeler yapılır. Mülk devri olur. aAncak, kimisi makamı da tutuyorsa, zengiliğinin tapuyla açıklanmamasını sağlama veya dıştan alanın adı bilinmeden yerli kalırmış gibi olma durumları da yaşanıyor. Tufan bunu özetle “tapu almayarak, ama sözleşme ve noter kanalarıyla mülk elde etmelerin de olduğunu söyledi. Herhalde Tufanım bunu söylerken, meclisteki suratlara da baksa, söylediğinin öyle uzakta olup olmadığı sorusuna da yanıt bulurdu. Söylenen çok. Fakat, ilgilene n de yok.

Timur Soykandan başladık. Öyle bir mafya gerçekliği hazdı ki Türkiye gerçeğimizle düşünmeden edemedim. Hele de Türkiyeleşme ile yasadışılık koşullarımızı da aklıma getirince, bir K. Kıbrıs ufak dolaşım makalesi de ben yazdım. Timur gibi geniş bilgi veremezdim. Ama, buradakilere de Türkiye gerçeğinden bize üretilen sonuçlarla birlikte belki düşünürler diye de zamanımı harcadım. Sonucunu elbet ben bilemeyecek durumdayım.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin