yaklaşımlarÖzkan YıkıcıTartışmalar ve Demirtaş gerçeği - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Tartışmalar ve Demirtaş gerçeği – Özkan Yıkıcı

333 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Türkiyede seçim sonrası tartışmalar devam ediyor. İktidar bloku kazanmanın rahatıyla hamlelerine devam ediyor. Baskı, tutuklama ve yargı sopasını göstermeğe devam diyor. Arada seçilecek yeni atanacak birokrat bakanları da sızdırtma hamleleriyle konuşturuyor. Belli ki seçim öncesi yok diyen Mehmet Şimşekin de ekonominin başına oturtulması muhtemelin de ötesine geçti. Buda pek eklenmeyen olguyla İngiltere gerçeğinin de tamamlayıcı rengidir. Yine de tartışmalar sürüyor. Kaybeden deyişik muhalif gerçekler hala biraz uzakta. Herkes kendini aklamaya ve deyişik imgelerle de sunmaya çalışıyor. Aslında seçim sonrası gerek CHP parlamento sayısındaki hamlelerle soktuğu çevrelerle en gerici CUmhurieyt dönemi parlemento oluşu veya tüm sağ ve gerici retoriklere karşın Kılıçtaroğlunun ilgili çevrelerden beklediği desteği almama net gerçekleri pek fazla konuşulmak istenmiyor. İyi insan imgeleriyle konuyu savuşturma hamleleri sürerken, yaklaşan yeni yerel seçim ve en başta Ekrem imamoğlunun her an ceza lma sopası altında olması da konuşulmasa da önemli kuşku da sırıtmaktadır.

Herkes Kılıçtaroğlu merkezinde dolaşıp ona göre duruş sergilerken, beklenmeyen hamle Demirtaşdan geldi. Aslında kendinin de itiraf yapıp benim de özellikle Artı Gerçek birkaç yazardan satır arasında yakaladığım durum oldu. Demirtaş, aktif siyasetden çekildi. Bence bu mesaj önemlidir. Yeter ki doğru okunsun. Yok, bunu da batılı Anadolulular kendilerini aklama veya doğu bölgesiyle yeni bir haklılık duvarı örmek yönünde kulanırlarsa, tarih bunu da kaydedecektir. Unutmadık: Demirtaştan başlayan, HDP birçok eski vekilin tutuklanması, kazanan belediye başkanlarının anında kayumla görevlerinden uzaklaştırılması hamlelerinde dahi Batı Türkiye muhalefeti ses çıkarmadı. Bu hharabeye hiç karşılık vermedi. Ne zaman iş kendi merkezlerine gelince tıpkı aAlman papaz hikayesine dönüştü. Yine de tüm amalar ve kaçış sözlere rağmen Kürtler resmen kılıçtaroğlunu desteklediler.

Burada yine önemli temel birkaç noktayı yazalım: Türkiyede özellikle de son dönemdeki seçimler ve referandumlar normal demokratik koşullarda yapılmadı. Muhalefet bunu bilerek ve tüm alınan kararlara da direnmeyerek katılması da buna meşruluk kazandırdı. Öteki durum, Türkiyede deyişik çizgilerde önemli muhalefet olgusu yükseldi. Fakat, devlet eksenli kurulan Milet itifakı bunun üst yapısı yerine devlet içi mücadele eksenli içerikli oldu. Hat da muhalefet dalgası içinde olan önemli unsurlar da alınmadı. Ama ısrarla destek beklendi. Bu çelişki elbet yansıdı. Sandık güvenliğinden tutun önceki direnme noktalarının oluşması aşamasına dek hep ikilem yansıdıı. Bu nedenle bir yanda her gelişmeğe direnmeden evet diyen muhalefet itifakı ve öte yanda her yasa dışılığı olağan hale getirip baskıdan kara propagandaya dek her esrumanı kulanan öteki devlet merkezli blok. Nedense bu gerçeklik sadece Kılıçtaroğlunu savunma esrumanihdiyacında kulanılması da tamamlayıcı siyasal ayak oldu.

Tekrar edelim: seçim sonrası Kılıçtaroğlu ve genelinde CHP ne olacak soruları vardı. Belli oldu ki kolay kolay Kılıçtaroğlu gidecek deyildir. Yeniden iyi insanlığı falan gündeme sokuldu. Oysa tartışılan siyasetdir. Demirtaşın siyasetden çekilme haberi ise belirli çevrelerde yankı buldu. Fakat, öyle geniş kulanım alanı vardır ki dileyen dilediğini kaptı. Öyle kaptı ki konuyu kürt içi duruma çekip temelde kendilerinin de rolerin örtülmesine uğraşıldı. Oysa Demirtaş hapse atılıp AİHM kararlarına rağmen serbes brakılmama gibi uzun hapis serüveni vardır. Burada dahi batılı veya genel Türkiye devletli politikacılar gidip de Demirtaşı ziyaret dahi yapmadılar. Daha kötüsü Erdoğanın linç saldırılarla idamını dahi isterken, muhalefet oyları avlarken dahi Demirtaşın zaten suçsuz olduğunu AİHM kararı olduğu için serbes brakılacağını hiç konuşmadı. İtifakın önemli bazı kesimleri yanyana gelmeği teör diye probagandalaşma çizgisinden dolayı hep karşıt yörüngede tutu.

Kısaca şunu belirtecem: Demirtaş Kürt Türk halklarının ortak mücadele partisini örmeğe çalışdı. Sol çizgide olduğu da kesin. Uğraşlar verdi. Suçsuz haliyle ceza evinde yatıyor. “seni başkan yaptırmayacağız” dediği için hapse gönderildi. Ama, destek verdiği kesimelr de onunla birlikte görülmek istemedi. Kendi arkadaşlarıyla da sorunları olması da normal. Fakat, nedense Demirtaş olayını konuşurken, onun Türkiyeleşme siyasetli sol çizgisi olduğu pek batı kesimlerde söylenmedi. Üstelik siyasetden çekilmesi getireceği olumsuzlukları da görmezden gelindi. Bir anlamda Demirtaşın siyasetden aktifinden çekilmesi demek ilgili siyasetin de sancılı olduğu mesajıdır.. Esas olumsuz olması gereken durum da bu. Oysa birçok çevre işin kolahına kaçıp hepimizin bildiği HDP yapısını bir olumsuzluk örneği olark konuşturması da insafın gerçeği örtmesidir. Demek ki Türkiye solu ile Kürt solundaki hastalık hala devam ediyor. Önce TİP tavrı ve sonra Demirtaşın aktif siyasetden çekilmesi, konuşulması ve düzeltilmesi gereken acil durumlar olduğunu haykırmaktadır.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin