İktidarlar tarafından dayatılan, “kültürümüzdür” kılıfıyla empoze edilen cinsiyet rolleri eğitim kurumlarının en alt basamağından itibaren öğretilir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği kullanılan eğitim materyalleri ile yeniden üretilir. Yasalar ile de inşa edilen cinsiyetçi, homofobik, heteroseksist, ırkçı zihniyet muhafaza edilir.
Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğini üç başlık altında değerlendireceğim.
1. Yasalar
2. Eğitimin İçeriği (Müzik Ders Kitapları)
3. Olumlu Örnekler, Öneriler
1.Yasalar
Öncelikle KKTC Eğitim ve Kütür Bakanlığı internet sayfasındaki Milli Eğitim Yasası’na bakmakta fayda var. Milli Eğitim Yasası’nda amaç; “Kıbrıs Türk Toplumunun, var olma mücadelesinin özünde yatan gerçekleri bilen, mücadele tarihinin bilincine varan ve bu mücadeleye inançla bağlanan, manevi ve kültürel değerlerini koruyan ve geliştiren, yurdunu ve toplumunu seven, Anayurdu Türkiye’ye, Türk ulusuna, öz yurduna, toplumuna ve ailesine güçlü bağlarla bağlı, yurduna, toplumuna, laik devletine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bu bilinç ve nitelikleri sürekli davranışa dönüştürebilen, barışçı ancak haklarını korumasını bilen yurttaşlar olarak yetiştirmek” olarak saptanmış.
Milli Eğitimin Temel İlkelerinden Madde 8 ise Karma Eğitime açıklık getirmeye çalışmaktadır. “Karma Eğitim: Eğitim kurumlarında, kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır. Ancak, eğitimin türüne ve gereksinime göre, bazı meslek okulları yalnızca kız veya yalnızca erkek öğrencilere ayrılabilir.” maddesi mevcuttur. Buradan da okunacağı gibi “kültürel değerlerimize” sadık kalarak toplumsal roller ışığında sadece kız ve sadece erkeklerin okuyabileceği okullar mümkün kılınmaktadır. İlgili madde kız işi, erkek işi olarak ayrımcılık barındırmakta. Cinsiyet kalıpları ve cinsiyet ayrımcılığı çocukların potansiyel büyümesini ve gelişimini sınırlar: Kavram, tutum ve davranış açısından ancak, cinsiyetçi olmayan yaklaşımlarla insanda olumlu değişiklikler üretilebilir. (Anderson, 2005).
2000 yılında kabul olunan “Talim ve Terbiye Dairesi (Kuruluş Görev ve Çalışma Esasları) Yasası içeriğinde toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsiyetçilik, eşitlik sözcüklerine rastlanmamaktadır.
Dairenin kuruluş amacı, Milli Eğitim Yasası kurallarına uygun olarak, okullarda milli eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun bir eğitim ve öğretim sürdürülmesini sağlamak üzere gerekli planlama ve programlamanın yapılmasına ilişkin görevleri yürütmektir.
Bu değerlendirmeyi kaleme aldığım 2019 yılında eğitim bakanlığının web sitesinde dairenin komiteleri olduğu yazılıydı. (Okul Öncesi, Trafik Eğitimi, Matematik, Sosyal Bilgiler…) “Yurttaşlık ve İnsan Hakları Komitesi” ise yazılı olarak mevcut fakat ilgili komitenin herhangi bir çalışması veya raporu yayınlanmamıştı. Bugünse bu komitelerin isimleri ve raporları siteden kaldırıldı.
2.Eğitimin İçeriği (Müzik Ders Kitapları İncelemesi)
İktidarlar tarafından saptanan eğitim amacına ulaşmak için ‘uygun’ yöntem-teknik ve araç-gereçler kullanır. Okullarda kullanılan temel araç-gereçlerden en önemlilerinden biri ders kitaplarıdır. Toplumsal cinsiyet rollerinin atanmasını ve kanıksanmasını kolaylaştıran ders kitapları etkili bir materyaldir. Eğitimde cinsler arası fırsat eşitliğinin sağlanmasında eğitim materyallerinin önemi büyüktür. Ders materyalleri öğrencilerin oyun, çalışma ve öğrenmeye karşı güdülenmelerinin yanı sıra, kendilerini ve sosyal çevrelerini algılamaları, benlik kavramının gelişmesi, toplum ve geleceği hakkındaki düşüncelerinin şekillenmesini de etkiler (Rosenberg1973). Ders kitapları ve diğer öğretim materyalleri çocuğun deneyimini genişletmeye, güçlendirmeye ya da yorumlamaya hizmet ederler; kültürel normları yansıtırlar, öğrencilerin öğrenmeleri ve toplumsallaşmaları için önemli rol oynarlar (Bereaud1975,Rosenberg1973). Bu yönüyle ders kitapları, bir tür toplumsal denetim aracı olarak işlev görür ve mutlaka incelenip, değerlendirilmesi gerekir.
İlkokul kademesinde müzik dersi her ders 40 dakika olacak şekilde haftada iki ders saati yapılmaktadır. KKTC Eğitim ve Kültür Bakanlığı yayını olan Müzik 1,2,3,4,5 kitapları mevcuttur. Bu kitaplar ders yılı başında her öğrenciye dağıtılmakta ve öğretmenin bu kitapları takip etmesi istenmektedir.
Beş kitabın tümünün ikinci sayfasında arka zeminde TC/KKTC bayrağı üzerine yazılmış İstiklal Marşı, üçüncü sayfasında Mustafa Kemal ve Andımız şiiri, dördüncü sayfasında TC bayrağıyla Mustafa Kemal resmi, beşinci sayfasında Dr. Küçük ve altıncı sayfasında ise Rauf Raif Denktaş resmi bulunmaktadır. Kitap içerisinde ulusal günlerde okutulacak şarkıların yer aldığı sayfalarda bayrak ve lider görseli tekrardan kullanılmıştır. Bolca militarist söylemler barındırmaktadır. Homojen bir ulus yaratma çabasına eşlik etmektedir.
Örnek: Müzik 1 (Sy.32)
Mustafa mıstık (lakap takılıyor)
Arabaya kıstık (şiddet barındırıyor)
Üç mum yaktık
Seyrine baktık (akran zorbalığı)
Örnek: Müzik 1(Sy.46)
Yağ satarım/ Bal satarım/ Ustam öldü kürkü var/ Satmam on beş liraya
Yağ satarım/ Bal satarım/ Yağlıca ballıca/ Dayak atarım (akran zorbalığı)
Örnek: Müzik 1(Sy.46)
Yağmur yağıyor/ Seller akıyor/ Arap kızı/ Camdan bakıyor (ırkçılık barındırıyor)
Örnek: Müzik 2(Sy.23)
Allıdır, pulludur biz kızımızı/oğlumuzu vermeyiz.
Alını da sökeriz, pulunu da sökeriz biz kızımızı/oğlumuzu alırız.
Örnek: Müzik 2(Sy.39)
A a a bak geldi kış baba, sırtında kalın abası, elinde kalın sopası… (kış mevsimi neden erkek?)
Örnek: Müzik 3(Sy.24)
Fış Fış Kayıkçı, …kedi eti yerse, annem beni döverse, ağlarım bende e e e
Örnek: Müzik 3(sy.33)
Gelin Ayşe (Koyun gelir yata yata, Çamurlara bata bata, Gelin Ayşe’m suya gitmiş, Yosunları tuta tuta, Aman Ayşe’m yaman Ayşe’m, Dağlar başı duman Ayşe’m)
Kitaplarda şarkı metinleri, notaları ve bunları bütünleyici görseller de yer almaktadır.
Şoför, polis, makinist toplumsal cinsiyet rollerine uygun, erkek olarak resmedilmiştir. Anne çoğunlukla evde ve mutfakta baba ise bahçededir. Kitaplarda bin bir zorlukla var olmayı başarabilen kadın bestecilerden bahsedilmemiştir.
Yukarıdaki gibi yazılı ve görsel içeriklerin toplumsal cinsiyet eşitliği odağıyla irdelenmesi, değerlendirilmesi ve ayıklanması gerekmektedir. Talim Terbiye Kurulu bünyesinde mutlaka bilir kişilerin üyeliğiyle “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu” oluşturulmalı, öğretmen yetiştiren kurumların ders programlarına mutlaka toplumsal cinsiyet eşitliği dersi eklenmelidir. Üniversitelerde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği komiteleri kurulmalıdır.
3. Olumlu Örnekler ve Öneriler
Fatmagül Berkay’ın dediği gibi “Sanatsal yaratım süreci günlük yaşamdan ve toplumsal iktidar ilişkilerinden yalıtılmış bir ortamda gerçekleşmiyor ve hiç kimse yaratmaya çabalarken de, yaratılan ürünleri değerlendirirken de kendisini var olan toplumsal ve ideolojik tablonun dışına taşıyamıyor. Çünkü temsil politik bir mesele.”
En zorlu mücadelelerden biri bizlere biçilen simge/ nesne olma halinin ayırdına varabilmek, eleştirel bakabilmek ve kabullenmeyip özgürleşebilmektir.
Toplumsal rolleri pekiştiren, cinsiyet ile ilgili kalıp yargıları güçlendiren, militarist öğeler barındıran şarkıları öğretmiyorum. Bazı şarkıları ise eşitlikçi bir anlayışla kelimeleri değiştirerek güncelliyorum.
Küçük Ayşe ve Küçük Asker, Sümüklü Böcek ve Horozumu Kaçırdılar şarkılarını barındırdıkları cinsiyet eşitsizliği ve şiddet nedeniyle öğretmiyorum.
“Küçük Ayşe/Küçük Asker” Şarkısı
Küçük Ayşe, Küçük Ayşe/ Napıyorsun bana söyle/ Bebeğime bakıyorum/ Ona mama veriyorum
Küçük Asker, Küçük Asker/ Napıyorsun bana göster/ Tüfeğime bakıyorum/ Palaskamı takıyorum
“Sümüklü Böcek” Şarkısı
Sümüklü böcek/ Duvarda gezecek/ Annesi onu yanağından öpecek/ Babası dişçi tıkır, tıkır, tıkır/ Annesi aşçı fokur, fokur, fokur/ Ablası manken şıkır, şıkır, şıkır/ Abisi boksör güm, güm, güm
“Horozumu Kaçırdılar” şarkısı
Horozumu kaçırdılar/ Damdan dama uçurdular/ Suyuna da pilav pişirdiler/ Gel pili pili, çilli de horozum kayboldu
Sözlerini güncellediğim şarkılardan örnekler:
“Kardan Adam” şarkısında kardan “adam” yapalım yerine kardan “insan yapalım….
“Vücudumuz” şarkısında sen hiç gördün mü üç kulaklı bir “adam” yerine “insan” …
“Okul Yolunda” şarkısında daha dün “annemizin” yerine “babamızın”, “teyzemizin”, “amcamızın” …
“Yanlış Masal” şarkısında “insanoğlu” yerine “insanlar”
Müzik tarih yazımının erilliğine tepki koymak amacıyla “Kadın besteciler” ve “Kadın müzisyenler” i öğretiyor, kadınların tarihte var olduğuna vurgu yapıyorum. Sınıfımda ise kadın bestecilerin resimlerinin olduğu bir köşe var. Kadın olduğu için Mozart’ın gölgesinde kalan ablası Maria Anna’nın hayatını anlatıyorum. Çok yetenekli bir besteci olmasına rağmen Anna’nın besteleri ve hayalleri cinsiyetinden dolayı bir kenara atıldı.
Toplumsal cinsiyet safsatalarını listeleyip bunların hepsi birer fasa fiso yani saçma sapan şeyler diyen Şubadap grubunun “Fasa Fiso” şarkısı ise verilebilecek olumlu örneklerden biri.
Kızlar kahkaha atamazmış /Oğlanlar yemek yapamazmış /Kızlar maçta gol atamazmış/ Oğlanlar hiç dans edemezmiş/ Kızlar çivi çakamazmış/ Oğlanlar saç uzatamazmış/ Kızlar çalgı çalamazmış/ Oğlanlar hiç ağlayamazmış
Fasa Fiso Ooo…Fasa fiso Ooo…Fasa fiso Ooo…Fasa fiso Oooooo… Fasa fiso Ooo… Fasa fiso
Sonuç olarak; ötekileştirmeyen, aynılaştırmayan, eşitlikçi ve haklara duyarlı ders materyallerinin kullanımıyla daha özgür zihinler yeşertmek mümkün. Öğretmek aktivizmin en güzel eylemlilik halidir!