yaklaşımlarÖzkan YıkıcıHaziran Kıbrıs'ından yakın tarih anımsatması
yazarın tüm yazıları:

Haziran Kıbrıs’ından yakın tarih anımsatması

333 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Yazın sıcaklığında elbet olaylar ya donuklaşır veya ısınmaktadır. Kıbrısın yakın tarihinde de önemli ama pek de anımsatılmak istenmeyen sayfalarla doludur. Deyiştirilen nifus yapısı, beleklerin sildirtilmesi, tarihin hamasi güncel anlayışa özgünleştirmesi sonucu, yaşanan önemli tarihi durumlar da sıfırlatıldı. Balık hafızasından tutun bilmeme gerçeği bizi istenen saçma ve hamasi güncel tarih noktasında eğitimle buluşturuldu.

Kıbrısın yakın tarih sayfalarında dolaşırken iki önemli olay hemen hemen hiç vurgu bulmaz. Ne resmi idolojik tarihte nede araştırılırken yakalanan önemli denecek olgularda da gereken önem verilmedi. Bunlar Aygasyano veya Türkçeleşmiş adıyla Tahta kale olayları veya Dilirga olaylarında Movsili saldırısıyla deyişen siyasal ve askeri dengeler. Birincisi sömürgesel İngiltere sürecinde resmen iki kesimin ayrştırma noktasına gelen önemli prrovakasyon olurken, öteki Movsili saldırısı da dilirga olaylarının daha genele yayılıp deyişen stratejik noktaları oluşturdu. Tahta kale veya Aygassyano olayını kısaca hatırlatacak olursak:

Kıbrısta iki kesimin ahyrışma noktası ve oluşturulan teşkilatlar dönemiyle İngiltere klasik sömürgecilikten yeni sömürgeciliğine geçme aşamasında, provakasyonlarla ayrıştırmağı resmen tetikleme yönüne gidildi. Aygasyano, Gönyeli, Lefke ve birçok başka yörede ayni anda alevlenen çatışmalar başlatıldı. Hem de İngiltere sömürge sürecinde.

Aygasyano olayında, sinemadan çıkan halka birisi çıkıp “Tahtakalede rumlar Türkleri öldürüyor” diye bağırarak sesini yükselti. Ahali galyana gelip eline ne geçirirse geçirip hemen bölgeğe gider. Günlerce süren çatışmalar oldu. 58 yılı ile bu gelişmede her iki taraftan da yüzün üstünde insan öldü. İlk Lefkoşa yeşil hat olayı bu olayla deneğimi de yaşandı…

Movsili saldırısına gelince: buda 64 yılında 18 Haziranda gerçekleşti. Bölgede süren çatışmalar, Türkiyeden getirilen Türk öğrencilerle resmen işler dengesi bozuldu. Haziran 16 ile başlayan karşılıklı saldırılar sonrası gelişi güzel Dilirga Türk köyleri arasında kalan Movsili rum köyünün alınması kararı verildi. 18 Haziran 64 yılında gelişi güzel saldırı yapıldı. Aslında Movsili direnemedi. Fakat, saldırı sürecinde Mustafa AAkdenizin vurulmasıyla AYtotoro veya Türkçe adıyla Bozdağ köyünden Movsiliğe giren manga geri çekildi. Böylelikle saldırı başarısızlıkla ve ilk BÖlgeğe çıkan öğrencilerden şehit de verildi.

Bu durum Kıbrıs devletini resmen tetikledi. Hemen sonra Yorgacis ve Makariyos Movsiliğe gidip moral verdi. Grivas adaya çıkıp bölgeği temel saldırı merkezine koydu. Artık Dİlirga yöresine rum ve yunan askerleri yığınağı başladı. Buna karşılık Dilirga yöresindeki Türk bölgesinde işler ters işliyordu. Öyle işliyordu ki sorunlar sonucu bölge komutanı Türkiyeye kaçtı veya döndü. Bir dağınıklık başladı. Grivasın psikolojik etkileri de anlatılan duyumlarla adeta mitleşiyordu. Movsili saldırısı bir anlamda Dİlirgadaki öğrencilerin gelmesiyle bTürkler lehine deyişen koşulu sonlandırdı. Tam aksine, Kıbrıs yönetimini de ateşlendirdi. Yığınak ve yoğunlaşmasını getirdi.

Özetlenen bu gelişme ile dİlirga tarihinde 18 Haziran 64 önemli tarih kavşağı oldu. Bu Ağustostaki genel çatışma süreciyle Türkiyenin bölgeğe direk uçaklarla bombalanmasına dek sürdü. Bu konuyu da ne siyasal tarih nede çatışmalar dönemindeki durak olarak kimse yorumlamadı. Dikate alıp ele almadı. Birçok bölgeyle alakalı kitap azıldı. Bölgede yaşayan biri olarak okudum. Ama önemli can alıcı konuları Hlil Satrazam gibi birkaç araştırmacı dışında hiç dokunan da olmadı.

Aygasyano olayını Arif hoca gibi bazı yaşayanlar anlatsa da Kıbrıs tarihi yazanlar dahi pek dokunmadı. Bunlar Kıbrıs tarihini yazarken, siyasal tarih kuramının gözetilmemesi ve salt aktarmayla yetinilip dilenen noktalar vurgulanmasın nedeniyle hala Kıbrıs en azından yakın tarih birçok günün hala karanlıkta kalmasına da yardımcı olundu. Aygasyano ve Movsili saldırıları bence tarihsel dönüşüm günleri olarak bilinmesi önemlidir. Tıpkı 64 yılının konuşulurken Açerson planı ve imzalayıp kabullenenlerin ısrarla resmi tarihe konulmadan azımı gibi.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
336AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin