YKP Örgütlenme Sekreteri Halil Karapaşaoğlu 25 Haziran ara seçimi için “Kıbrıslılar bu kölelik düzenine başkaldırmalıdırlar” diyerek, halkı direnişe katılmaya çağırdı. Açıklama şöyle:
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıslı Türkler üzerinde uyguladığı baskıların yoğunlaştığı bir sürecin içinden geçmekteyiz. Gerek eğitim alanında gerek sağlık gerekse de kamu alanlarının diğer noktalarında sömürgeci, Türkiye’den getirdiği personelleriyle bütün kamusal alanlarda kurduğu hegemonyayı başka bir noktaya taşımaya çalışmaktadır. Türk kolonyalizmi külliye inşaatı hızla devam ederken, Kıbrıs’ın kuzeyinde kabuk değiştirmektedir. Sömürge parlamentosundan geçirilen yasaların yanında TC ve KKTC arasında imzalanan protokoller bu dönüşüm ve değişimin gerçekleşmesini sağlamaktadır.
Bunun yanında TC kolonyalizminin emir kulu olan bakanlar kurulu yüzlerce vatandaşlık dağıtırken, İçişleri Bakanlığında TC’nin personellerinin vatandaşlık dağıtımında uzun zamandır doğrudan bir rol almasıyla KKTC vatandaşlığı dağıtımı hızlandırılmıştır. Kıbrıslı Rumlardan sonra Kıbrıslı Türkler de Kıbrıs’ın kuzeyinde imha edilmektedir. Türkiye yerleşimci kolonyalizm politikalarıyla kendi coğrafyasından işgal topraklarına nüfus aktarımına devam etmekte ve Kıbrıslı Türklerin egemenlik hakkını ortadan kaldırmaktadır.
Seçimleri meşru gören, Türkiye’nin burada işlediği savaş suçlarını ifşa etmeyen bir seçim sürecinin içinden geçmekteyiz. Kıbrıs’ın kuzeyinde ne yazık ki sömürülenler olarak Türk Kolonyalizminin demokratik bir şekilde işleyip işlemediğini gösterme çabası içine olan dostlarımız da seçimleri meşru gören bir bakış açısıyla bu seçimlere girmiştir.
Kıbrıslıların yurt hakkının gasp edildiği, eğitim, sağlık, barınak, ulaşım, iletişim gibi kamusal haklarımızın TC’nin dayattığı ekonomik paketlerle piyasalaştırıldığı böyle bir dönemde TC işgaline karşı mücadele edilmeyecekse neye karşı mücadele edilecektir?
Yerleşimci kolonyalizmin bir sonucu olarak aday dostlarımız yerleşik nüfusun oylarını almak istemektedir. Bundan dolayı siyasal söylemleri Türkiye’nin hak ve çıkarlarını zedelemeyecek şekilde ortaya konmaktadır. Kıbrıslıların hak ve çıkarları Türk Devleti’nin hak ve çıkarlarıyla çeliştiğinden, Türk işgali seçim sürecinde neredeyse dillendirilmemektedir. Seçmenlerin çoğunluğu Türklerden oluştuğundan siyasal söylemler oy kaygısıyla değişmektedir. Kıbrıslı Türk cemaatini oluşturan insanlar fiziki olarak Kıbrıs’tan uzaklaştığı gibi zihnen de uzaklaşmaktadır. Türk asimilasyon politikalarının bir sonucu olarak Kıbrıslılar Kıbrıslı olduklarını, yurtlarının adanın bütünü olduğunu unutmaktadırlar.
Yeni Kıbrıs Partisi, Türkiye’nin işgal ettiği bu topraklarda Kıbrıslı işçilerin, ezilenlerin, ötekileştirilenlerin tümünün hak ve çıkarlarını gerek sömürge seçimine girerek gerekse girmeyerek yaşamın her alanında savunmaya devam edecektir. Ortak vatan yaratılıncaya kadar, Kıbrıslılar esaretten özgürlüğe kavuşuncaya kadar direnişimiz devam edecektir. Kıbrıs’ın toprak bütünlüğünün sağlanması için işgal güçlerine karşı elimizden geleni yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.
Yurt hakkımızdan kamusal haklarımıza kadar sömürülenlerin özgürleşeceği, ülkemizin işgalden kurtulacağı yeni bir siyasal hatta anti-emperyalist, anti-kapitalist, Marksist, anti kolonyal mücadelede bütün Kıbrıslıları birleşmeye çağırırız. Kıbrıslılar bu kölelik düzenine başkaldırmalıdırlar. Esarete Karşı; Bütün Kıbrıslıları Direnişe Çağırıyoruz. Yaşasın Koşulsuz Özgürlük!