yaklaşımlarÖzkan Yıkıcı“Bir sır adam” kitabı üzerine değerlendirme- Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

“Bir sır adam” kitabı üzerine değerlendirme- Özkan Yıkıcı

333 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Kısa zaman önce, ilter Kırmızının “Bir Sır adam” kitabı yayınlandı. Belirli çevrelerde epey yankıyla karşılaştı. Kimisi hatırladığı yeniden geçmişle birlikte kitabı okudu. Kimisi de bilmeyip öğrenme adına eseri inceledi. Öğrendiği yeni bilgilerle de sorgulama ile sorular içinde dalgalandı. Bir kesim de özellikle resmi çevreler epey endişelendi. Doğrusu, Korktular da. Kitabın bildik resmi ekseni adeta bazı alanlarda tersdüz eden  ilgiler vermesi, elbet dokunma dürtüsü de yaratması normaldı. Fakat, K. Kıbrıs gerçeği de karşımıza çıktı. Onca ünüversite gerçeğimiz ve resmi idolojik tutsaklıklara rağmen ilgili çevrelerde kitap pek deyerlendirilmedi. Çünkü en kötü yön, resmi idolojiyle bezenip yalanın tatlı geldiği kesimelr gerçeklerle karşılaşmak istememeleri kadar doğal bir şey olamazdı.

Ülkemizde alışılan resmi idolojik kurgular artık kanıtsanırken, ilter Kırmızının kitabı en azından teşkilat içi olanlar ve uygulanan tutumlar bakımından karşımıza gelen bir eserdir. Kitabı doğru eksene koymak ö nemlidir. Resmi idolojik ve bilmeyenlerin karşı çıkışlarını bir yana koyalım. Özellikle ilgili durmu doğru erine koymak şart. Aksi taktirde aldanmak kolay olur. Kitap, ilter beyin bizat tanıklıkları ve öirendikleriyle birlikte teşkilat içi tutumlar ile davranışlarla alakalıdır. Olayı bu  noktayla öğrenelim. Elbet geçmiş zamanda olması ve çoğu yaşananın korkuyla resmi tarihe konulmama sonucu, olguların unutulması da belek kaybı olarak yaşandı. Eserin hem de olayın içinde olan birinin tarafından yayınlanması bu bakımdan önemlidir. Birçok kişi için hem yeni gelecek bilgiler hem de inanması güç düşler yaşaması da muhtemeldir. Çünkü bildiği resmi tarih veya yakın tarihli teşkilat bakışına aykırı b irçok bilgi vardır. Ama, tekrar edelim: ilter bey tanık olduğu veya yaşadığı konularla alakalı bir teşkilat tarihi içerikli kitap yazdı. Bu siyasal tarihçiler bakımından belgesel kaynak olması da normal. Ancak, temel tek tip kaynak da deyildir. Zaten bunu tek kaynağa indirgersek, yanılma ve eksik brakılanları tamamlama gibi geliştirme konusunda geri kalacağız.

Kitabı okudum. Okumakla kalmadım. Bazı arkadaşlarla da konuştuk. Konuşurken de çoğu tartıştığım kişi geçmişi de  irlikte mücadele ekseninde birlikte olduk. Olayı kitapın hedefleriyle birlikte yorumladık. Eskiden özellikle kendimin hetmişte araştırmalarla bulduklarımla da değerlendirdik. Siyasal temel ile uluslararası boyutları da kattık. Bir anlamda kitap bizi yeniden bir en azından teşkilat ve bazı olayların yorumlanmalarını yapma olasılığı da yaptı. Ama, ısrarla şu farkla yaklaştık. Tüm dönemsel Kıbrıs gerçeği deyil de ilter beyin yaşadığı teşkilat dönemki belgelediği konularla ele alma önemi ortada. Nitekim bizim dönemsel yakaladığımız  birçok yaşananın olmaması normaldır. Hele uluslararası djurumlar, en başta Türkiye, ABD ve İngiltere etkileri elbet olmaması anormal deyildir. Yeni sömürgeciliğe geçiş, yeniden bölgenin dizayini gibi siyasal dönüşümlerin Kıbrısa yansıyışı ile birlikte kitap okununca burada ilgili olguların da direk etkilerini de görürüz. Hat da ABD İngiltere sürecindeki geçişler veya Türkiye devlet içi çatışmalar, Kıbrıstaki gelişmeler karşısındaki TMT etkileri birlikte içine damıtınca eser iyi bir refaranstır. Elbet tüm gerçekler bir katapta konulamaz. Üstelik, bizim en hakın tarihimizdeki ters yazılım gerçeği de eklenince, tüm konuyu sığdırmak mümkün olamazdı. Ama yine de eser en azından tüm ezberlenen siyasal görüş deyil başka gerçeklerin yaşandığı kanıtlarla teşkilat çerçevesinde konuldu.

Kısaca, tek tek olayları burada toparlayamazdım. Tek tek deyerlendirme de yapamazdım. İlter Kırmızının da duruşu belli. Kendi tanıklıklarıyla da eseri yazınca, samimi olarak yansıtığı da tartışılmazdır. Elbet en aşta teşkilat çevreleri tepki koyacaktı. Çünkü kendi kurguları bozuldu. Tehtit falan duysam, hiçşaşırmam. Elbet salt eksiklik bulup da eleştirmek de bazen insafsız olur. Kişinin kendisi, yazma gerekçelerini de birlikte değerlendirdikten sonra deyişim dönüşüm yüzleşme olalyıyla bağdaştırmadan bir hatırlama ve belge eseri olarak okursak, bir sorun olmaz. Tek tip il deyil, öğrenip de yorumlayıp sentezlere eklemek önemlidir. Bir anlamda kitap bize teşkilatın bazı bildik tutumlarının belgesel karşılığını dahi vermesi önemlidir. Bu bakışla kitapın oldukça önemli olduğunu belirteyim. Resmi idolojiyle örtülen gerçekleri biraz dahi aralasa, K. Kıbrısta önemliliği vardır. Hele de nifusun önemli kısmı bu konuları ya ters veya bilmediği koşulları da düşünürsek.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin