Zaman zaman Sudan, makale konusu olacak düzeyde gündemleşiyor. Pek de iyi olmayan gelişmeler hep yaşanır normalliklere çoktan geldi. SÖmürgesel gerçeği, sonradan nifus alanı paylaşımı ve iç sorunlarıyla Sudan durmadan sarsıntılar yaşamak zorunda kalıyor. Ülkenin parçalanmasına dahi, sorunları bitirme yerine oluşan hem yeni hem de eski Sudanda hem de merkezi blokta çatışmalar hız kesmeden devam ediyor. Nitekim, son yıllarda özellikle Elbeşirin devrilmesinden sonra, demokratik geçiş hep istenmesine karşın, durmadan yeni krizlerle ülke tekrardan sıfıra varacak dereceyle baştan yol aramaya başlıyor. İki yıl önce yeni cunta girişimi ve sokağın sert tepkisiyle karşılaşınca, tekrardan sivil demokratik geçiş için iki yıl dendi. Artık yavaş yavaş “acaba” sorusuyla zaman akarken, bu defa Ordu içindeki iki yapının krizi çıktı. Sert çatışmalarla da olay sıcak savaşa çevrildi. Bir anda unutulan Sudan yeniden çatışmalarla ve gelecek kuşkularla konuşulmaya başlandı.****
Son birkaç gündür: Sudanda yine hem de devlet içi çatışmalar yaşanıyor. Ordunun iki kanadı altında geçiyor. Resmi ordu yapısı ile kurdurtulan paramiliter HDK yapısı rekabet sonucu çatışmaya girişti. HDK olayı özellikle şu anlamda oluşturulur: bazı devletler normal ordu yapısı yanında birçok mücadele etme amacıyla daha paramiliter ve yine askerlerden oluşan ve içine sivilerin milisleştirip katıldığı bir yapıdır. EN yakın Türkiye örneği ile Özel hahreket birlikleri denginde örgütlenmedir. Çoğu zaman Ordudan önce davranır ve kurallar daha az işleyen yapıdır. Dafur katliyamında bu yapı oldukça rol aldığı da biliniyor. Son çatışmalarda Sudan Ordusunun resmi kanadı ile HDK kanadının anlaşamama sonucu çıktığı anlaşılıyor. Öyle olunca da hızlı davranan bu paramiliter yapıların ilk tetiği çekmeleri de gayet normaldır. Hartum sokaklarında silah selseri duyuluyor. Hava alanından ordu karagahlarına varan yerlerde çatışma bilgileri geliyor….
Sadece son dört yıla yakın, Sudan yönünü arıyor. Ömer Beşirn 2019 yılında kitlelerin sokaktaki yoğun tepkileriyle devrilmesiyle yeni dönem başlandıydı. Kitlelerin tepkileri salt Beşir deyil sistem deyişimi de talepelri vardı. Bu gerçeklikle hareket eden bazı arap ve batı ülkeleri, Ordunun darbe yapmasına resmen yeşil ışık yaktı. Kitlelerin devrim yapması, geçecek çıkarları bakımından soru işaretliydi. Ordu darbe yaptıktan sonra kitleler taleplerinde direniyordu. Fakat, ordunun kartı onları ikiye böldü. Bir kesim orduyla ortak hüküemtle, yeni anayasa oluşturup seçime girmeği kabullenirken, bir kesim de ordunun suçlu olduğunu ve sokakta katliyam gerçekleştirmesi nedeniyle ordusuz geçiş yönetimi istiyorlardı. Sonuçta sokaktaki demokratik muhalefet ikiye ayrıldı. Bir kısmı orduyla anlaştı. Bir kısmı da muhalefet çizgisinde kaldı.
Bu geçişlik sadece 2 yıl sürdü. Ordu fırsatı kulanıp darbe yaptı. Sokak yeniden tırmandı. Tutuklanan sivil başbakanı kurtardı. Ama ayni taplo devam edildi. Sudan yine tartışmalar arasında ikilemlerle devam ediyordu. Ordu geçmişten dolayı yargılanmama yasalığında direniyordu. Muhalefetde ise ikilem sürüyordu. Tam da birşeyler denilirken, bu defa HDK paramiliterler sorunu çıktı. Çünkü yapı, dağıtılıp orduya direk bağlanmayı istemiyordu. Kazandığı kurumsal gücü koruma peşindeydi. Ek talebi ise yasal geçişin uzatılmasıydı. Alsında ordu da buna benzer yaklışımları vardı. Tek bir noktada direniyordu: HDK gücünün artık kırılması gerekiyordu. Bu çelişki de yeniden çatışmaya dönüştü.
Sudandaki gelişmeleri salt Sudanlar sınırlamamak gerekir. Dış önemli etkenleri vardır. Arap ülekeri en basitiyle, demokratik Sudanın kendilerine ters etki yapacağından korkuyorlar. ABD gibi batılılar ise Sudanın elerinden kayıp Çine yaklaşacağından endişeli. Tüm bunlar Sudanı sıkışan cenderede yolunu arayan devlet olarak hep arada bir olsa da gündeme gelmesine neden oluyor. Ancak, sokak Sudanda oldukça güçlü. Sistem deyişimini dahi savunan yapılar da etkin. Onun için seçim sürecine girilince, ne çıkar net deyildir. Ama, Elbeşiri dahi iktidardan sokağın getirdiğini de teslim ederek yazıyı sonlandıracam.