yaklaşımlarÖzkan YıkıcıSudan çölerinden gelen yellerin haykırdığı - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Sudan çölerinden gelen yellerin haykırdığı – Özkan Yıkıcı

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Hafta sonundan beri Sudanda resmen devlet içi çatışmaların gündemiyle karşılaşmaktayız. Resmi ordu ile kuruluşu daha hızlı müdahale baskısı yapmak için kurulan özel kuvatler şeklindeki HDK arasında yaşanmaktadır. Sert çatışmalar resmen Sudanın geleceğindeki ömemli soruların da daha da artmasını getiriyordu. Konunun gündem olması ise hem yaşanan sert çatışmalar ve hem de dış kesimlerin ayrı ayrı tarafları tutmasından da kaynaklanmaktadır. Yoksa, çölerin içinde uzayan Sudandaki çatışma benzerleri başka yerlerde de olsa da gündemin kıyısından dahi geçmiyor. D. Kongo gibi…

Sudanda ordu ile paramiliter özel kuvetler ordusu arasında sert çatışmalar devam ediyor. Öyle devam ediyor, onca konuya karşın, en önde haber olmaya başlandı. Nedenlerin en temelinde ise Sudanın geleeğindeki devlet içi militarist yapının rolü üzerinden oluşuyor. HDK kendi gücünü korumak isterken, ordu nerede ise iki başlı militarist kurumun en azından kendi lehine daha ağırlıklı olmasını istiyor. Ekleyelim: bu yapı Sudan diktatörü ve siyasal islam liderlerinden Elbeşirin geliştirdiği kurumsal devlet gücüdür. Bu güç birçok katliyamlarda deyişik roler de aldı. Rejimi hakla karşı da korurken, dış güçlerin de çıkarlarını koruyordu. Elbeşir nerede ise dört yıl önce iktidardan yolandı. Halkın yoğun protestoları sonucu ordu artık Elbeşirin gidici olduğunu farketti. Kendi günahlarını da koruma, geleceğini garantiye almak için de 2019 yılında Elbeşire karşı askeri darbe yaptı. Sivil demokratik isyanın hızını almayı amaçladı. Ancak, muhalefet ikiye ayrılınca, bir kısmı orduyla geçiş yönetimine gidince aslında ordu kendini kurtarmaya başladı. Fırsatı da bulunca 2021 yılında sivileri uzaklaştırdı. Direnen halk yine de bu hamleyi tam alehine dönüşmesini engeledi. Sonuçta sivil geçişşte anlaştılar. Ancak, SKP gibi kesimler yönetime katılmayarak yeri geldikçe direnişe devam ediuyordu. Ama yine sokak haklı çıktı. Sonuçta zaten devlet bloku da kendi gücünü devretmek istemiyordu. Üstelik ekonomik güçleri de vardı. Nitekim şu anda yaşanan eski siyasal islam yapılanışının ağır tortularıdır. Elbeşir gitse de yapısı hala direnmektedir. Direnirken de gelinen kavşakta birbirine üstünlük adıyla da bir birini yiyor. Ordu ve HDK çatışması da Elbeşirin militarist baskı ve soykırım politik hamlelerinin esrumanları olduğunu, aklımızın bir yerine koyalım. Bu tür rejimlerin iktidarda uzun zaman kalınca liderleri gitse de kurumsallaştırdıklarının öyle kolay kolay gidemeyeceğini anlayalım. Tabi kültürel konumu da eksik brakmamak sonucuyla.

Konuyla ilgili gelişmeleri Pazar günkü makalemde özetledim. Yeniden tekrarına girmeyecem. Anlaşılması gereken, siyasal islamın hem emperyalist sömürülme hem de toplumsal gerileme kadar, devlet içi yaratılan özellikle militarist ve ekonomik yapılar öyle kolay kolay tasfiye edilemiyor. Sudan bunun en net deneyimle yaşanan labratuvardır. Öyle ki sokak direnişine rağmen onca bedel ödenirken, siyasal yelpazeye yaklaşınca orduyla pazarlıkta dahi muhalefetin ikiye ayrılması, devletin kendini yeniden üretme şansını da yaratığı kesindir. Üstelik itifak derken de en kritik sivil geçişte ordu yine darbesini gerçekleştirdi. Sokak direnciyle istenen noktaya gelmemesi sağlandı. Şimdi ise çoktan gitmiş olan ve yargılanan Elbeşirin mirası iki baskıcı yapı gelecekelrini garantiye alma adına çatışıyor. Bedeli ise halk ödüyor. Bu durum elbet Sudanın dış politika konumuna da yansıyor. ABD nin Çin korkusu, araplar arası çelişkiler sonucu ayrı ayrı tarafları tutmaları, yine İslamcı ülkelerin Sudandaki demokratik gelişmeden korkmaları, Sudan zenginliğini talan etmeler gibi durumlar, ülkeye açık taraf tutmaları da getiriyor. Nitekim BAE ile Sudiler ayrı tarafı desteklerken, aynen Mısır ve Etopya da karşı ordu kesimlerini tutuyor. HDK konusunu daha iyi anlama adına Türkiyedeki özel kuvetler yapısı desem herhalde herşey kolayca anlaşılır.

Kısaca, Sudanda çatışmalar devam ediyor. Salt Sudan olmadığı da kesin. Bize siyasal islam projelerinin birindeki önemli tarihi siyasal gelişmeleri anlatması bakımından da önemli ders alıcı öğretisi de vardır. ELbeşir dört yıldır iktidarda yok. Ama, oluşturduğu militarist baskıcı rejim hala ayakta. Onca güçlü sokak direnişine karşın zamanındaki kendince doğru hamlelerle Elbeşirin gitmesine karşın kendi konumlarını koruyorlar. Önemli bazı geçişlere karşın hala militarist yapı güçlü. En ufak demokratik devlet içi durumda da şimdiki ağır çatışma nedenlerini yaratığı dersi de önemlidir. Onun için, Sudanı doğru anlamak önemlidir. Bir zamanlar Sudanlı bazı vekilerin Denktaşa “ayrılmak tehlikelidir. Sizde bizim gibi birlikte yaşayın” dededilerdi. Kendi dediklerini ise o vekiler de koruyamayıp darbeyle geçilen siyasal islamda hem ülkenin bir kısmını hem de demokratikliği çokgtan kabetmesi de tesadüf deyildir. Gereken gereken yere ulaşması umuduyla.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin