yaklaşımlarÖzkan YıkıcıMacron yasayı imzaladı: ya sonrası? - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Macron yasayı imzaladı: ya sonrası? – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Fransada bbir birine ters gelişmelerle, hafta sonu iyice karışmaya başladı. Makron, halkın direndiği emeklilik yasasını Parlementonun ulusal meclisinden geçirmeden imzaladı. Protestolr da tüm uyarılara karşın yasanın geçmesiyle de daha şiddetli sürece tırmandı. Makron gayet pişkin; sendikalara görüşme öneriyor. Öyle bir öenri ki yasalaşma sonrası gelen yasaya rağmen görüşme diyecek pişkinliği de gösteriyor. Sokakta öfke adeta şidete dönüştü. Artık Makronun söyleyecekleri deyil de protesto hareketinin örgütlülük derecesiyle devam edip etmeme noktasında gözler çevrildi.

Fransa lideri Makron iki deyişik tavrıyla dünyanın gündemine oturdu. Birincisi, Çin ziyareti sonrası biraz da ABD eleştirilerle örülen politik tutumu oldu. Öteki ise tüm gelişmelere karşın, sokak protestolarına ve kamuoyu ret demesine rağmen hem de ulusal meclis oylamasına sokmadan emeklilik yaşının yükseltilme yasasını imzalamasıyla gerçekleşti. Makron bir politik algı oyunu oynarken, birden hayatın öteki sınıfsal gerçeği sokakta sert tepkilerle ülkeği artık darmadığın hale taşıma potansiylei vardır. Fransız sermayesi bir anlamda yasanın imzlananmasıyla bazı protestolarla durulacağı beklentisindeydi. Şimdilik bu durum ilk kıvılcımda olmadı. Sendikaların tutumu nereye kadar gider, belli deyil. Siyasal seçenekte ise hala net görüş yok. Makron eleştirilse de konuyu iktidar deyişimine dek taşıma durumu kuşkularla doludur. Ama, direnen emekçi bir sınıfsal gerçek var. Ama, sonuçta yasanın buna rağmen onaylanması ise burjuvazinin nedenli kararlı olduğunun da öteki gerçeği karşımıza geldi. Çünkü tek güven eleri, siyasal iktidar seçeneksizliğin hala sürmesidir. Bunu  belki hükümetiçi bazı koltuk dyeişimle gaz almaya yönelme ihtimalleri de vardır. Ancak, öfke ve kaybetmenin sınırının eğer sermayenin isteği şeklinde gelirse, devamının da geleceği kesin. Kamusal eğitimden çalışma saatlerine dek yeni hamlelerin olması sürpriz olmayacak. Önemli durum, bu gelişmeler Fransada olmasıdır.

Görünürde Fransada salt emekliliği iki yıl uzatma şeklinde yansıtılıyor. Oysa eylemlerin içine liseliler dahi pratik aktif şekilde katıldı. Bunun nedeni Fransanın tarihi mücadelesinden biliyorlar ki ufak bir olay gibi algılatılan gerçeğin ardında sınıfsal yeni saldırıların olduğudur. Bu konuda Fransa tarihi sınıfsal mücadele  alanında oldukça deneğimlidir. Üstelik bazen kazanan bazen de kaybetme derslerini de yaşadı. Şimdi en önemli dersleri de herhalde, siyasal seçenek olamamanın dersini tartışacaklardır. Üstelik övdükleri dünya örneği demokrasinin nasıl olup da uyulmadığını da hayat dersiyle yaşamalıdır. Yasa demokrasi parmak sayısına dahi Ulusal mecliste uygulanmadı. Herkesin gözden kaçırdığı veya unutturulan 49 3 Fıkrasına takıldılar. Anayasal kurul da bu yasaya once tepki ve arızalara karşın onayladı. Bu sıraladıklarım Fransada gerçekleşti. Dünyada sınıfsal hareketlerin cılız olması ve sosyalist seçeneksizlik nedeniyle de Fransa dışından beklenen pratik destekler de gelmedi. Tıpkı Ukrayna savaşında barış eylemleri deyil de faşist saldırgan tutumların olması gibi.

Makron ise artık ez ber çizdirtilen figürlerin dışındaki gerçeğini gösterdi. Hatırlarsanız, benim de yazdığım olmayan partiyle kazandırılan Makronun bir anda hem koltukla saraya hem de parlementodaki gücünü yorumlarken, bunun nadir ama çok ders verecek sermaye burjuva politikası olduğunu gününde yazdım. Bir kıseim ise piyar oyunuyla Fransız demokrasi lafazanlıkları yaptılardı. Makron bu gerçeği direk kendi yaşatarak gösterdi. Hem de parlemento dıştalama ile de kanıtladı. Kimse demokrasi falan da demedi. Sokağın öfkesiyle beklendi. Sonunda her şey istenildiği gibi şimdilik sonlandı. Protesto ddalgasının durumu ise soru işaretli. Sendikal önderiliğin birliği nereye dek sürer ve sokak öfkesini nedenli denetim altında tutar, soru işaretleri olarak Fransa izleniminde göz önünde tartışılmaya devam edilecektir.

Net olan, Fransa örneği bize kapitalizmin nerelre geldiğinin önemli örneği oldu. Siyasal olarak kitlesel tepkilerin yoğun olsa da örgütlenme düzeyi siyasal deyişimle birlikte olmadığı müdet ce, sonuç almada artık zorlanması daha da artacak. İlk deyerlendirmelerimde özetlediydim: şimdiki Fransız sokak eylemlerinin en zayıf noktası, siyasal seçeneksizliktir. Ayrıca, lYetmişlerde benzer eylemler olunca, sosyalizme dönüşme korkusuyla bazı geri adımlar veya haklar verilirdi. Şimdi siyasal sistemsel deyişim seçeneği olmadığı için, sert ve kitlesel karşı çıkışların da siyasal etkileri bazen pek fazla olmaz. Fransada olması ise örgütlü muhalefet gerçeği nedeniyle birçok yere mesaj verme amacının da olduğunu hatırlamamıza ne yazık kalıcı bir rol oynayacaktır.

Tek net olan, bu hafta sonu Fransa daha sert eylemleri yaşayacağıdır. Bunu yaratanın da eski Sosyalist Sosyaldemokrat hükümet maliye bakanı Makronun oluşunu da bir yere koyalım.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
283AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin