yaklaşımlarÖzkan YıkıcıYeniden ırak işgali üzerinden - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Yeniden ırak işgali üzerinden – Özkan Yıkıcı

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Bu makaleyi yazmanın tekrarındaki nedenim, kendimi de eleştirme amacıyla oluyor. Hafta başı yazdığım ve ancak Cuma günü siteye konulan yazımda rakamsal önemli bir yanlış yaptım. Yanlışı hemen sonra anladım. Fakat, makale yayınlandıktan sonra özür dilemeği uygun buldum. Nitekim, makale Salı veya Pazartesi deyil de Cumartesi günü siteye konulunca, hemen konu üzerinde özürümü sunma hem de bazı eksik brakılan önemli noktayı da ekleme adına yeniden ırak işkali üzerine yazıyı klavyede yazmaya başladım.

Öncelikle ırak işkali makalemin yanlışını düzeltelim: oniki yılında belirtilen işkal aslında yirminci yılı oluyordu. Yazıyı yazmaya başlarken aklımda Yirminci yıl varken, nedense pek nadir olan davranışla yazıya onikinci yılı ifadesini kulandım. Bir anlamda yazının hepsi doğru olurken tek eksik veya yanlış rakamlar oldu. Onikinci deyil Yirminci yıl dönümü oluyordu. Bu pek de yapmadığım hataydı. Üstelik beynimdekini yazıya getirirken yaşanan olgu  olmluyordu. Ama, yaşam öyle bir şeydir ki yaşlı halimde bana bunu da yaşatı. Bu nedenle rakamsal olarak yapılan yanlıştan dolayı yani Onikinci deyil Yirminci yıl olduğu gerçeğini yazarken, yapılan yanlıştan dolayı da okuyucumdan özür dilerim. Çünkü, insan önce kendini sorgulamalı ve verdiği bilginin gerçekliğine de önem vermesine inanan bir kişiyim. Üstelik hata insana ayit bir davranıştır. Hatasız insan da olmaz elbet.*****

Gelelim konuyla alakalı yazılanların dışında brakılan  önemli bazı gerçeklere. Irak işkalinin üzerinden Yirmi yıl geçti. Önemli ilk kıyas şu: yirmi yıl önce raık işkaline karşı dünyada önemli protestolar yapıldı. Türkiyede dahi Mart tesgeresi mecliste kamuoyu barş çevrelerin baskısıyla ret edildi. Oysa şimdi en basitiyle Suriye ve Ukraynada olan savaşlara rağmen dünya barış hareketleri oldukça cılızdır. Hat da Almanya gibi ülkelerde eskinden karşın net direnenler şimdi savaş çığırtkanı oldu. Sosyaldemokratlar, Yeşiler ve daha da kötüsü Sol partinin bir kısmı barış deyil savaş eksenini savunuyor. Başka açıdan Fransa ve Almanyadaki gibi savaşa karşı noktasında sosyaldemokrat veya yeşiler savaş yanlısıyken, bazı faşist hareketlerin savaşa karşı çıklamaları da itifaklar noktasında epey düşündürücü gelişmeler haline geldiler.

Irak ise işkalin yirminci yılını yaşıyor. Başlangıçtaki genel katılım sonradan bölgesel işkalerle yerleştirilmeye başlandı. Kuzeyde ABD ve Türkiye, Orta kesimde ABD ve bazı batılı ülkelerin olması bunun yansıyan renklerin kendisidir. Irak hala nasıl bir ırakı gösterecek dereceye gelemedi. Hüküemtinin kurulması dahi birçok dış ülkenin denkleminin buluşmasıyla mümkün oluyor. ABD Klasik federal yapı anlamıyla etnik, mezhep ve dini ayrımlı devlet deneyimi, çoktan ırakta da iflas ediyor. Her dünya savaşında kıyas yerlerinden birisi de ırak oluyor. Nitekim son Ukraynaya uranyum yoğunlu kurşun veren İngiltere örneği bir anda Yugoslavya ve ırakta başta ABD askerlerinin bu mermileri kulanması ve geride braktığı tahripler akla geldi. Böylelikle ırak emperyalist yeni sömürgesel deneyiminin bir labratuvarı haline geldi. Söylenen demokrasi ise çok uzakta ve tünelde görünmeyen ışıktır.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
326AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin