Hafta sonu Kıbrıs’ın iki tarafında başka duygularla geçti. Kuzeyde özellikle de Adıyaman’dan ağırlıklı olarak gelen cenazeler adeta bir duygusal acı seline dönüşüldü. Söylenenler bir yana, resmen K. Kıbrıs yasa boğuldu. Sorular soruldu. Kıyaslar yapıldı. Acının adeta haykırışı çığlıklaştı. Neyimi deyiştirecek, bunu zanan gösterecek. Belli olan net durum şu: Türkiye ve Suriyedeki depremde Adıyaman’da bina altında kalan öğrenci ağırlıklı kafile artık hayat sda yok. Yok da kurtarmaya K. Kıbrıstan giden heyet sonrası epey zaman sonra başlanması ve otelin durumu, belli ki epey zaman eğer algı oyununa gelip hafıza kaybı olmazsa sürecek gibidir.
****
Güney Kıbrısda ise başkanlık seçiminin ikinci turu gerçekleşti. Seçim sonucu, yeni başkanın Hristodoulides’in olduğu da kısa zamanda anlaşıldı. Yeni bir lider seçimi kazanırken, onun eski dışişleri deneyimi ve destekleyen blok ile de şimdiden yorumlara girişildi. Tabi ki ezberci veya ondan bundan duyulanlarla da söz edenler de epey fazla oluyor. Şimdilik, Kuzeyde özellikle faciya nedeniyle oluşan kabusun hala sürmesi nedeniyle fazla yankı bulmadı. Deyerlendirmeler de pek yapılmadı.
Pazar günü Güney Kıbrısta başkanlık seçimi gerçekleşti. Başlangıç kamuoyunda epey önde olan eski dışişleri bakanı Hristodoulides, sonuçta az farkla seçimi kazandı. Kazanırken bazı deyişimler de dikate şimdiden geldi. Akel ve DİSi direk destekli olmlayan bir lider kazandı. Dahası, önceki yazılarımda da belirtiğim gibi DİSi ilk defa ikinci turda adayı kalmadı. Yine Mavroyanis ise beklenenin de üstünde oy aldı. Fakat, ikinci turda yarışan bu liderler merkezi blokta olmalarına karşın destekliyen partilerin de direk görüşlerini savunmadıkları da kesin. Daha ileri gidecek olursak, en çok sorgulanması gereken DİSİ partisi olacak. Son yıllarda DİSİ aldığı kararlaara karşın tabanının ayni karşılığını alamadığı pratiklerini yaşadılar. Annan planında Kliridis ısrarla eveti bastırırken, tabanı hayır kulandığı görüldü. Son seçimde de DİSi adayı ikinci tura kalmadı. Ayni şekilde verilen serbeslik ve ağırlıklı Mavroyanis olmasına rrağmen seçimi DİSİden aforoz edilen Hristodulidis kazansdı. Bu DİSİ partisinin oturduğu zemindeki karışıklıkların olduğunu gösteriyor. Nitekim, bunun mücadelesini yakında yapılacak parti kongresinde göreceğiz.
Bir başka durum da şu: seçilen aday iki büyük partinin direk desteğini almasa da başkan oldu. Parlementoda çoğunluk Akel ve Disi tarafından sağlanıyor. Öyle ki uzlaşma durumu her olayda istenmek zarureti oluşturacak. Ancak, yine de AB üye gerçeği ile sağa kayış durumu Kıbrısta yeni dönemdeki birçok olumsuzlukları engeleyecektir. En önemli kırılma ise eğer ısrar edilir ve karşı taraf direnirse, enerji alanında olacağı kesin. Hele AB dayatmaları ile ülkedeki kamusal örgütlü yapı ikileminde AB tavrı öncelikli olursa bu kriz daha hafif de geçme şansı vardır.
Beklentilerin ilk mesajı, Hristodoulides’in kabinesinde olacak. Seçeceği arkadaşların siyasal net mesajı da olacak. Kadın kotası denilip de epey kadın bakan yaparak da imaja oynayıp siyasal örtüde kulanması da muhtemeldir. Elamdan dahi bakan alması muhtemeldir. Belli ki Kuzeyden bizim kanatları kırılan şahinlerin de sesini yükseltecek. Kuzeydeki elamcı makamcıların Güneydekileri suçlama paranoyası da olacağı kesin. Doğrusu kolay karşılık da bulacak. Çünkü resmi idolojik duruşta hiçbir tehlike de yok. Bu nedenle belli ki bazı ilklerle Hristodulidis bazı kendine has tartartışmalar da gerçekleştireceği kesin.
Kıbrıs sorunu mu: bunu ne güney nede kuzey belirleme şansları vardır. Sadece probaganda atışlarında ve iç politikada mavzeme olarak kulanma fırsatları var. Bu açıdan Hhrisdtodulidisi deyil de öteki güçlere bakmakla bu konuda görüş belirtmek gerekir. İngilterenin ince hesaplarından Türkiyenin siyasal duruşlarına dek Kıbrıs konusunda birçok olgunun etkisi var. Hele seçilen siyasal liderlerle kendilerine has irade kulanmaları da çok güç. AB için ise Hristodoulides’in iyi bir lider olduğu kesin. Özellikle Avrupadaki sağ ve faşist dalgayla Güney Kıbrıs uzlaşması kolay olacak. Zaten birçok kurumsal karar ve başta para konusu artık yerel olmaktan çoktan çıktı. Tartışmanın zemini eldeki kamuu alanlarının özelleştirilerek sermayeleşme çizgisinde olacağı belli.
Kısaca, Hristodoulides’in başkan seçilerek Kıbrıs yeni bir lider dönemine girdi. Bu durum özellikle konum nedeniyle siyasal bazı uzlaşmaları daha bir zorlayacak. Net olan Güneydeki iki büyük parlementer partinin desteklemediği adayın seçilmesidir. Parlemento başkan ilişkileri de ilk defa eğer tutumlar net olursa, bazı çelişkiler de duyacağız. Ama AB açısından istenen sonuç olduğu kesin. Kuzeydekilerin de saldırma zemini bulup hayal uçuracakları simgeler de olması olasıdır. Kısır döngüsünde Kınbrıs daha sağa kayarak devam edip sırasının veya direk sonuçlanmasının da sırasını beklemeye devam.