Günlerdir Türkiye Suriyedeki büyük depreminn neden sonuçları üzerinde duruyoruz. Epey makale de yazdık. Bu dönemde olan birçok gerek yerel gerek dünyaçapındaki gelişmeleri de arada kaçırdık. Bir kısmını da belki öğrenmeden unutup yeniden canlanma dönemini beklemek zorunda kalıyoruz. Bu sabah T24 Sitesindeki Akdoğan Öskanın makalesini okuyunca, önemli ama önemsenmeden geçen son gelişmelerden birini yeniden aklımda canlandırıyordum. Kuzey Akım borusuna yapılan sabotaj ve alevlenen hemen sonra da sönen sabotaj üzerine Politzer ödülü gazeteci HORSun ortaya çıkardığı bilgielri yazıyordu. Depremin dehşeti ve gündemi yoğunlaştırması sonucu kaçırılan son gelişmeye mutalaka birkaç kelime yazmanın önemini de anlamaya başladık. Bu tür emperyalist faşist algı oyunlarına dikat amacıyla da önem daha da artmaktadır. Deprem yazılarından biraz sıyrılıp ders nitelikli bu makaleyi aşağda bulacaksınız.
****
Geçen yıl 26 Eylülde dünya önemli bir haberle sarsıldı. Rusyadan ALmanyaya gaz taşıyan Kuzey Akım borusuna sabotaj gerçekleştirildi. Odenli net idi ki kaza falan dahi ek seçenek olarak konulmadı. Hemen olayda Ukrayna krizi de düşünülerek adeta birçok düşünceler geliştirilmeye başlandı. Batı kolektif emperyalist blok hemen hedefi Putine çevirdi. ABD, NatO ve Fransa ilk saldıran ülkelerdi. Rusya tarafında ise daha çok İngiltere Mİ6 ajanları suçlanmaya çalışındı. Sert önlemler denildi. Kısa zaman sonra ABD basını iyice hedefi büüyültü. Hat da öylesi tahminler sürüldü ki Rusyanın olayı kulanıp hem batıya zarar hem de Gastrom şirketinin tazminat alma planı olarak da yazanlar oldu.
Olay alevlendi ve Putin üzerinden senaryolar sunuldu. İşin ilginci Almanya şaşkınları oynadı. Yeşiler ve Sosyaldemokrat kualisyon gerçeği dahi bu paranoyalaştırma sürecinden konuyu doğruya taşıyamadı. Onlar da koroyaeklendi. İşin içinde Ukrayna savaşı ve Rusyayı da kuşatma vardı.****
Konu tam hafifleyecek konumdayken, bu deefa Politzer ödüllü Amerikalı gazeteci HORS çıktı. Birçok kaynaktan derlediği bilgileri yayınladı. İşin içinden ABD ve Norveç vardı. Daha da önemi, planlama Ukrayna savaşı öncesi başlanııp hazırlandı. Nedeni Rusyanın Almanyaya gaz hat borusu kurmasılydı. Zaten baştan beri ABD AB ülkelerinin Rusya gazını deyil kendi daha zamlı Kaya gazına muhtaç olmasını da istiyordu.
Sekiz patlama tasarladılar. Bunların altısı gerçekleşip ikisi gerçekleşmedi. Böylelikle tümden imha da başarılamadı. Norveçli iki kişi de Amerikan ajanlarına yardımcı oldu.
Yayınlanan bu bilgiler yalanlamaya gidilse de pek tutmadı. Daha sesizce geçiştirmek işlerine geliyordu. En çok lzarar gören ve enerji darbesi yiyen Almanya ise olayda sesiz kaldı. Üstelik ilgili bakanlıklarda çevreci Yeşiler ve Sosyaldemokratların da olma durumuna rağmen. ABD yayın organlarının çoğu, görmezliğe vurdular. Ama bilgiler yayınlandı. Bu gazeteciye epey saldırı yapıldı. Ama HORS daha önceleri de başarılı haberler yapıp önemli ödüler aldı. Ameriknnın birçok kirli işerini ortaya serdi. Onun için ortaya serdiği bilgiler ve en başta Almanyanın nsesizliği de kuşkuları daha da artırdı. En başta Nato Danimarka ve Amerika hızla algı operasyonu yaparken, Fransanın Makronu ise daha da şahinleşirken, birden yavaşlamaları ve ardından ortaya çıkan bilgilerde nedense gerekennrefleksleri göstermemelerin olayın çirkin emoperyalist gözünü ortaya çıkarmaktadır.***
Aslında biraz gecikse de şimdi tam zamanında başka uyarılara girmeği gereken dönemdeyiz. ABD dışişleri bakanı hem de İncirlik üzerinden Türkiyeye geldi. Daha ironikleşen durum, resmen Suriye savaşındaki sicili Beyaz Berelilerle de görüşmesidir. İncirlikten gelmesi ve Beyaz bereliler hikayesi hep şüpelenmeleri tetikliyor. Ayni anda hem de bilgi sızdırtmadan Baydının Ukraynaya gitmesi de tesadüf denecek konumu yok. Birşeyler pişirmeye çalışıyorlar. Rusya iran denklemine n dikat. Bir de suriye gerçeği var. Depremin yıkımında dahi İsrail ve Türkiye bombalıyor ve cihatçılar enkaz kaldıran Suriyelilere saldırıp katliyam gerçekleştiriyor. Bu emperyalist dünyanın çirkin yüzünün alanlardaki resimleridir. Ama şu soruyu tekrar sorayım: Kuzey Akım enerji borusu sabotajına rağmen, HORS gibi gazetecinin bilgilendirmelerine rağmen, hala neden suskun? Hem de SDP ve Yeşiler hükümet döneminde!