yaklaşımlarÖzkan YıkıcıKral tarihe gömülürken, Yunanistan'dan bazı hatırlatmalar - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Kral tarihe gömülürken, Yunanistan’dan bazı hatırlatmalar – Özkan Yıkıcı

333 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Geçen günlerde Yunanistanın son kralı ikinci Kostantinos hayata gözlerini yundu. Kralık Yunanistanda çoktan kalktığı için de haber pek de önemsenmedi. Doğrusu da buydu. Yaşarken ki yaşadığı siyasal yok olmadan sonra ölümü de elbet fazla deyer bulmayacaktı. Sadece Yunanistanda bazı yorumlar yapıldı. Geçmişteki tarihi yakın bilgiler de çizildi. Bunlar bizi bazen hatırlatılma noktasına taşıdı. Yakın tarihle olanlar ve direk Kıbrısla da alakalı olmaları nedeniyle, ek olarak bu yazıyı yazmama neden oldu. Çünkü, unuturarak yeniden tarih yazma resmi idolojik duruşumuz hep durmadan karşımıza geliyor. Yunanistanı ise hep karşıt koyup hat da orada olanları dahi bilmeden “düşman kategorisiyle” ele aldığımız düşünce şeklini kültürleştirmeğe dek getirdik.

Bu ölçekler ışığında Yunanistanın ikinci kral Kostantini ölürken, Yunanistan basınında çıkan bazı hatırlatıcı yazılardan ufak seçkiler yapmaya çalışacam.***

Yunanistan Kralı ikinci KOstantin öldü. Haber deyeri pek olmadı. Zaten tahtını çoktan kaybeti. Yunanistan yirminci aşırın önemli kısmını hep Cumhuriyet ve kralık mücadelerine de tanık oldu. İkinci Kostantinos ise son kralı oldu. Kral Kostantinin özellikle atmışlar ortasındaki dönemi “ki ayni zamanda son dönemidir” oldukça çelişkilerle dolu geçti. Kıbrıs sorununun en canlı geliştiği ve Yunanistan iç denkleminde Pasok ile cunta ikilemine üçüncü ayak olarak Kral da vardı. Nitekim, Kıbrıs bakımından da önemli avşak olan 67 yılı oldukça önemlidir. Önce Albaylar Yunanistanda darbe yapıp Papandreuyu devirdiler. İkinci Kostantin karşı çıkmadı. Sonradan bu darbenin ABD merkezli olduğu da kanıtlandı. Kral tepkiler üzerine harekete geçti. Ordu içinde deniz ve hava kuvetlerinin desteğini almış gibiydi. Kara kuvetleri destek vermedi. Yılın sonunda bu denklem kurulurken, Türkiye Yunanistan gerilimi tırmandı. Kıbrıstaki Köfünye olayı hem Yunanistanda hem de Kıbrısta bazı taşların oynanmasında ters etki yaptı. Hemen ekleyelim: Yunanistan Cuntası Kıbrıs cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Makariyostan Grivası savunma bakanı atamasını istiyordu. Oda olmadı.

Sonuçta, Köfünye saldırısıyla hem Yunanistanda kralın darbe girişimi engelendi veya yapmasını erteledi öte yandan Kıbrısta Grivas Makariyos çelişkisinin de büyümesine neden oldu. Gerçi günümüzde Kıbrıstaki sağ kesim geçen zamana da güvenerek, çelişkinin olmadığı deneme tavrını koymaya çalışıyor! Ancak, Yunnanistanda darbeyi geciktiren Kral sonradan Cuntanın tavrıyla ülkeden kaçtı. Üst eklemeyi de ben yapayım: gerek Türkiye Yunanistan Kıbrıs denklemi gerek se israilin Ortadoğuda arap devletlerini yenmesi sonucu artık ABD direk bölgede üstünlük hegemonyasını net şekilde kurdu. Bu kurma ise en başta Kıbrısta var olan kapalın abluka politikasının kırılmasını ve iki kesim arasında yumuşama dönemine geçişte Amerika önemli rol oynadı. Yunanistan cuntası da sırtının Amerikaya dayadı. Ayni şekilde Türkiyede de Demirel Natoyla ilişkilerini daha üst düzeye çıkardı.*****

Görüldüğü gibi salt şu saldırı veya şu demeçle Kıbrıs sorunu açıklanamaz. Özelliklem karşıt çizgisine konuşan Yunanistanda ve Türkiye gerçekleri de gelişmelerde önemli aktgı koydu. Hele günümüz emperyalist güçler blokunun Ortadoğu durumu da belirliyecilikte önemli rol aldı. Yeri geldiğinde  Sovyetler de kendini hisetirdi. Örneğin, herkesin ağzına sakız yaptığı COnson Mektubu veya 74 darbesi sonrası Türkiye müdahalesinde Sovyetlerin rolü da olduka etkili oldu.

Bir başka hatırlatma da Kurtuluş savaşında Yunanistanda kralcılar seçimi kazanınca Ankaraya yürüme kararı aldılar. İngiltere karşı çkıktı. Buna sırt çevirdi. Bu çelişkinin de Mustafa Kemal tarafından doğrun deyerlendirildiği bilgisi de pek yazılıp çizilmez. Hele Kurtuluş savaşındaki Sovyetler Birliği desteği hiç belirtilmek istenmez. Böylesi bir yakın tarih ezberi gerçeği vardır.

Kısaca, Yunanistanda Kral ikinci Kostantin artık yaşamıyla da dünyaya veda yaptı. Ama, onun son kralık yılarında direk KIbrısın da içinde olduğu çalkantılı dönem yaşandı. Bu bilgielri de yanyana getirince, şu hamasi ezberimizin çoktan yerlebir olması gerekirdi. Onun olmaması içinde hep unuturma ve yok sayarak yalanı hamasileştirme tarihine hep ihtiyaç duyulmasını sağlamaya çalışıyorlar.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin