yaklaşımlarÖzkan Yıkıcıİstihbaratların cirit alanı, Libya - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

İstihbaratların cirit alanı, Libya – Özkan Yıkıcı

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Nedense Libya dünya kamuoyunda fazla yer bulamamaktadır. Hele Türkkiye kamuoyunda tartışmalarda sanki Libya yok. Traplustaki Dibeydi yönetimi Türkiyenin direk yardımıyla ayakta kalmıyormuş, Amerikan İngiltere onaylı Türkiye macerası yokmuş gibidir. Traplusta hala Dibeydi aşiretler kavgası, Türkiye askeri direk yardımıyla ayakta deyilmiş gibidir. Başkent adın konulan  Traplusta devlet denetimi yerine aşeretler milislerinin alan kavgasında olmuyorcasına işler kotarılıyor. Ama Libya birçok ülkenin resmen parlselemeye çalıştığı bir yerdir. Libyada Kadefi devrilirken, sonra da tecavüzlerle katledilirken, Bat Emperyalist Nato bloku “özgürlük” getiriyormuş algısıyla hareket ediyordu. Kadafiyi bilen, Emperyalizme karşıymış gibii duran nnice kesimler dahi sıkılmadan emperyalist müdahale ve işkale “demokrasi geliyor” diye karşıladılar. Ama, müdahale ve bzen askeri bazen paramiliter bazen de aşiret üzerinden estirilenn Libya “özgürlüğü” katliyam ve yıkımdan başka bir sonuç yaratamadı. Darmadağın ve itifakların her an kırıldığı, kimin dost kimin düşman çizgisinin tam netleşmediği bir aşiret karmaşası ve uluslararsın işkal hegemonya sahnesi kuruldu. Sahnenin içinde de petrol, acı ve kan karmaşası akmaya devam ediliyor.

Yine de Libya pek konu edilmiyor. Mistraasi yer bulma kavgası dahi Mısırdan Türkiyeye, Amerikadan Rusyaya dansının dahi deyeri yokmuş algısında. Halbuki birçok güç, Misrata yöresinin itifakyla resmen yeni güç denklemiyle genişleme peşinde. Hesapta hep seçim olacak. B.M. kararı var. Herkes tamam der de Türkiye misali olmaması için her uygulamayı da dayatır. Birkaç defa seçim tarihi geldi geçti. Yine de dünya kamuoyu neden o tarihte seçim olmadığını dahi haber yapmadı. Geçen yıl sonunda seçim olacaktı. Yine olmadı. Üstelik en oyun bozan da Türkiye, iingiltere ve ABD destekli Dibeydi oldu. Hem istifa etmiyorum, hem aday olacak hem de başkanlığa devam diyordu. Libyada tüm askeri güçler çekilecek denildi. En başta Türkiye çekilmedi. İlginç savunma da şu: “Ben Libyadan dış askeri güç dyeil, iiç askeri gücüm” gibi tuhaf laflar döktürdü. Ama, en başta Türkiye, Libyada ne oluyoru konuşmuyor. Muhalefet dahi şubnu demiyor, Libyada işimiz ne: Libyadan askeri gücükmüzü çekmeliyiz seçkisini de seslendirmiyor. Zaten Libyadan Türkiyue askeri çekilse, ilk eleştirecek olan Milet itifakı olacağı da herkesin tahmini olarak da kabulendi.***

Libyanın çöleri meşur. Fizanı ise hep sürgünü hatırlatır. Türkiyenin Kadaafi önemli dostu. Ama şimdi Libyada Kadafinin kattlinden en çok sevinen de Türkiye. Dahası var: Kadafinin oğlu aday olmakn istediğinde batı cepesi kadar Türkkiye de karşı. Bahaneleri de kabulleniyor. Hepsinde toplam, Libya kontrolsüz ama her gücün katılımı ve içte desteği olan bir komplo ve pramiliter oyuncuların savrulduğu bir ülke haline geldi. Herkes petrolunu almaya çalışıyor. Eksradan Türkiye şu anda pek tanınmayan Dibeydi ile zorunlu yapılan ve meclisten geçmeyen, yargının kabul etmediği deniz anlaşmalarıyla yeni hak ilanıyla hegemonya peşinde.

Libya, bu darmadağımıkla birçok olayı yaşaarken, bir de istihbarat danslarıyla da diplomasinin karanlık ayağı ile oynuyor. Mısır, Türkiye, BAE, Amerika direk istihbaratçılarıyla Libyada hamleler yapıyor. İngiltere daha sinsi oynuyor. Aslında ABD görümüşte biraz daha uzak duruyordu. Türkiyeyi destekleyerek arkada durmayı becerdi. Üstelik Ukrayna gibi önemli krizde baş oyuncuydu. Fakat, birden öteki ülken isdihbaracılar cirit atarken, Libyaya nefes bile aldırmazken, bazı liderler bir ordan bir burdan isdihbarat kısgacında saf belirlemeye zorlanırken, ansızın CİA ajanının da Libyada Traplus şehrinde görülmesi gündeme düştü. ABD direk isdihbarak kanadıyla hamle yaptı. Türkiyeyi destekliyordu. Traplusgarta yerleşmesine ve şimdilik Dibeydinin sözde iktidarda kalması lehine. Fakat, sıkışan Dibeydi, bağımlı kaldığı Türkiye ile deniz anlaşmaları imzalamasına da ABD destek vermedi. Çünkü ABD tek birisiyle oynamak istemiyor. Üstelik imzalanan anlaşma Libyanın öteki kuruluşlar tarafından ret edildi. Temsilciler meclisinden yargıya ret edildi. ABD bu nedenle hem çıkar hem de denge unsuru olarak Traplusgargarta temsilcisini gönderdi. Yeni hamlelerle Libya daha bir karıştı. Amerikanın temel hedefi, Rusyayı Libyadan kovalamak. B.M. kararı çkartıp Rusya yanlısı veya özel şirket kesimini terör listesine koyup kendine alan sağlamaya çalışmaktır. Bu yüzden Dibeydi Libyada pek de istenen lider olmazken, temsilciler meclisi dahi onu görevden alırken, Türkiye, İngiltere ve ABD onun koltukta hem de işkal askerlerle milislerin gölgesinde oturmasını istiyor. Yine karşıtlarını Lagron gibi yapıları terörist ilan edip onların boşaltacağı alana da girmeyi hedefliyor.

Mısır ise öteki arap güçleriyle resmen Türkiyeye karşı onlar da istihbarat aygıtlarıyla hamleler yapıyor. Özellikle Halit Misranın taraf oynama konumuna gelmesinde ikili tutumlar önemli yere geldi. Şimdi ağırlıklı olarak isdihbarat örgütleri hamleler yapıyor. Paranparça Libyada ötekini zayıflatma, komplolar peşpeşe geliyor. Amerikaya yaslanan Dibeydi ise birçok kişiyi Amerikaya devretme hamlesinde. Buda ABD yalakalığı yanında Libyadaki başta Kadafiye yakın aşiretlerin de ona tavır alması ikilemi çıktı. Fakat, kriz devam ediyyyor. Herkesin elinde bir silah olduğu için de direk ötekini tasfiyede zorlanıyor. Bazen de şu paradoks oluyor: Tıpkı Bingazideki cihatçıları silahlandıran ABD konsolosu, gün geldi bu slahlarla öldürülmesi gibi. Ama şimdi isdihbarat örgütleri Libyyada hamleler yapıyorç. Bir anlamda Libyayılar nefes alamazken, isdihbarat örgütleri de inanılmaz manevralarla ötekini geriletmeye uğraşıyor. İşin içinde isdihbaratcılar olunca da haber yapma zorlaşşıyor. Sanırım Türkiyede bu konuda Libya ağırlıklı yasa hala akıldadır. Bu ister istemez, Libya konusunda bilgi edinmeği de zorlaştırdı. Ama, haber geçilmese bile, alınan bilgiler, şimdi libyada isdihbarat örgütleri cirit atıyor. Manevra ve görüşmeler her an kaygan itifaklı cenderede sıkılıp kalınıyor. Ama savaş her an ifedsiyle hala gündemde. Seçim mi: bunun da önceki örnekleri ile pek umut ışığına gelinmediği de kesin. B.M. kararlarıymış: Oda ne?Libya bu

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin