Kıbrıs iktibasNidai MesutoğluDikkat! kırmızı alarm – Nidai Mesutoğlu
yazarın tüm yazıları:

Dikkat! kırmızı alarm – Nidai Mesutoğlu

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Alarm sözcüğü genellikle savaş durumunda düşman saldırısını önceden haber vermek için kullanılır. Bu sayede erken uyarı anlamına gelir. Böylece alınan tedbirlerle savaşın acılarının en az seviyede olması hedeflenir.

Meteoroloji tahminleri sonunda kötü hava koşullarını da haber vermek için kullanılır. Sarı veya kırmızı alarm diye insanlar uyarılarak tedbirler alınmasını ve hasarın en az seviyede olması hedeflenir.

Yazımın başlığındaki alarm sözcüğünün gerekçesi ne düşman saldırısıdır ne de meteorolojinin önceden ikazıdır.  Kendi öngörülerime göre Kıbrıslı Türklerin gelecekte karşılaşacağı bir felaketi anlatmak içindir.

Bu öngörümü kuvvetlendiren göstergeler açıkça ortaya çıkmaya başladı. Ada’nın bölünmesinden sonraki aşama Türkiye Devleti’nin “Milli Dava dediği ve amacın Kıbrıs Adasının tümünü veya en azından taksim edilerek bir bölümünün kendi topraklarına bağlama fikridir. Bu proje yeni bir proje değildir. Adına İstirdat Projesi” denilen bu proje Türkiye Cumhuriyeti derin devletinin hazırladığı projedir.

Türkiye’deki Erdoğan rejimi de “Milli Dava” dedikleri Kıbrıs’ın Kuzeyinin Türkiye’ye bağlanması için toplum mühendisliği çalışmalarına daha doğrusu alt yapı çalışmalarına başladı.

Öncelikle buraya taşınan nüfusun TC elçiliğinin kontrolünde olduğu son yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde görüldü. Bu anlamda Erdoğan rejimi başarılı bir sınav verdi. Amaçlarına ulaştılar. Muhalif seslerin susturulması için Afrika gazetesi hedef gösterildi. Altyapı yatırımları, Türkiye’den su getirme, karayollarının yapılması , Pandemi Hastanesi gibi yatırımlar aslında Türkiye’deki Erdoğan rejimine karşı olumlu algı oluşturma anacı gütmektedir. Bu algı yönetimi tamamen Erdoğan rejimi tarafından yapılmaktadır.

Türkiye’deki seçimler öncesi buradaki seçmenlere ” müjde” diye verdikleri vaatler de hem seçmeni etkilemek hem de Kıbrıs’a yapılan yatırımlarla Kıbrıslı Türklerin minnet duymalarını yani biat etmelerini sağlamak içindir.

Türkiye’de oluşturulan havuz medyasının bir benzeri burada da oluşturuldu. Böylece propaganda için medyanın iletişim araçları istenildiği gibi kullanılmaya başlandı. Bu gazetelerle Türkiye ve Erdoğan yüceltilerek adeta kutsanır hale getirilmektedir.

Kıbrıs Gazetesi bu amaçla Türkiye sermayesi olan AKSA’ya satıldı. Elektrik enerji üretimi ile ilgilenen bu şirket niçin kendi alanı olamayan medya işine girdi? Bu soruya verilecek en güzel yanıt Türkiye’de Demirören Grubu’nun medyaya giriş sebebinde yatıyor. Erdoğan rejiminin borazanlığını burada da yapmak için AKSA’nın patronuna da emir verildiğini düşünüyorum.

Dahası var. Cumhurbaşkanı makamında oturan Ersin Tatar “Halk Konseyi” adıyla oluşturdu. Kendisi gibi düşünen ve Türkiye’deki Erdoğan rejimine biat eden bu komitenin amacı Türkiye’nin “yardımlarını” anlatarak kamuoyunda algı oluşturmak ve Türkiye’ye karşı aidiyet duygularını canlı tutmaktır. Bu sayede toplum Ankara’nın isteklerine göre şekillendirilecektir.

TC elçisi atanan Metin Feyzioğlu Erdoğan rejimi ile buradaki yandaşlarının koordinasyonunu sağlamakla görevlendirildi. O da örgüt ziyaretlerinde Türkiye’nin yaptıklarını ve yapacaklarını anlatarak adeta Erdoğan’a “şükran” duymalarını istiyor.

Bu süreç ne kadar devam edecek kestirmek zor. Buna rağmen sürecin amacı bellidir. Uygun koşullar yaratıldığında bölünmüş adanın kuzeyini ilhak etme böylece İstirdat Projesini tamamlamak hedefindedirler.

Kırmızı alarm bu topraklara aidiyet duygusu ile bağlı olan tüm Kıbrıslılar içindir. İlhak durumunda Kıbrıslı Türkler artık tarih sahnesinden silinirken Kıbrıslı Rumlar da 85 milyonluk bir devletle sınır komşusu olacaklar.

Ne yazık ki hem savaş durumunda hem de meteorolojik alınımlarda insanlar ne yapacaklarını bilirler. Biz Kıbrıslılar ise Kuzeyin ilhakı durumunda ne yapacağımız bilemiyoruz.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin