Senenin sonuna geldik. Artık saat saymaya başladık. Geriye dönüp baktığımızda, resmen yılın önemli tahrip siyasal askeri bonbasının, Ukrayna olduğunu belirtmek, yanlış olmaz. Yılın başında tam da Şubat ayına geçip 14 gününe gelince, Ukrayna savaşındaki iç savaş kriterinden dış müdahale şekline geçişle haberleştik. Daha ileri gidilerek, artık Ukraynadaki savaş birçok yönüyle uluslararası emperyalist karekterisliğe dönüştü. Salt savaş ve askeri etkielr değil, genel itifaklar, genel se ekonomik yönden yeni sistemsel sarsıntılar da beraberinde yaşanmaya başlandı. En başarılı denecek kapğitalist ilkelerle değerlendirme gerçekleştirecek olursak, ABD çıktı desek yanlış olmaz. Fakat, net olan Ukrayna savaşı, R Beklenen veya hesaplanan Rusya müdahalesi istenilen sonuca ulaşılamadı. Önemli emperyalist blok tüm olanaklarıyla Ukraynadaki faşist rejimi destekledi. Savaşın klasik kuralı da işledi. Ekonomik krizleri direk etkiledi. Buna ek olarak Batının Rusyaya karşı anbargoları da rekabetin salt Ukrayna değil, sistemsel emperyalist gerçeklerle yorumlanması gerektiğini yeniden anlayana hatırlatıldı. Anbargo kararları ve anlaşmalar gerçekleştirildi. Elbet uyulmadı. ABD bu fırsatı kendince iyi kulandı. Konulan anbargo ve sabotajlarla batı Avrupayı Kaya gazına yöneltiler. Rusya bağımlılığı denilip yapılanlar sonrası ABD pahalı hem de dört katı fazla fiyatla Kaya gazını onlara satılar. Hala boru hatlarındaki sabotajlar açığa çıkarılmadı. İngilterenin malum provakasyonlarıyla da savaş tam da uzlaşılacak ken tırmandırıldı.
Amerika batıyı hizaya ve enerji pastasının pazarını geliştirirken, bazı müttefikleriyle de sorunlar yaşadı. Rusya ise umduğu destekleri en yakın müttefik bildiği kesimlerden dahi alamadı. Daha önemlisi başta Kafkaslar ve Orta Asyada savaş nedeniyle oluşan ufak boşlukları direk ABD ve İngiltere veya daha bölgesel Türkiye gibi devletlerle girişimler gerçekleştirildi. Çinden umulan Rusya desteği çıkmadı. Fakat ABD politikasında ısrarla yeni hedefin Çin olarak gösterilme sonucu, Çinin batıyla da direk yakınlaşması da gerçekleşmedi. Ama, Ukraynada savvaş tırmandı. Yeni silahlar kulanılmaya başlandı. Nükler silahlardan söz edilmeğe girişildi. Ukraynaya direk Rusya ordusu girerken, batı en moderin teknolojili silahlarla isdihbaratlarını kulandılar. Milislerle hem de faşist yapılarla da savaşa katıldılar. Ülke yerlebir oldu. Gelditler yaşanan Harkof gibi kentler de oldu. Ama, Ukrayna savaşı hala sürüyor. ABD bu savaşın uzun vadeye yayarak bir anlamda Rusyanın gücünü kırmak ve zayıflatırma taktiğini uygulamaya soktu. Ne ateşkes nede anlaşma konusunda Zelenskiye manevra alanı brakmadılar. Alt yapıarı çökerken, ekonomik krizler değişik biçimde dünyaya yayılırken, göç denilen nifus kaçışı da epey fazla sürerken, silah tekeleri ceplerini dolruyor.
Ukrayna savaşında Ruslar istediklerini alamadı. ABD ise en azından müttefiklerini arkasına sıraladı. Enerji pazarı ile gıda ihdiyaçlarında yeni denklemler sorunlar da oluştu. Bazı bögesel güçler yeni denklemi kulandı. Sosyaldemokratlar Batı Avrupada resmen savaşın peşine takıldı. Bildik klasik birinci Paylaşım siyaseti yeniden karşımızda duruyor. Avrupada faşist dalga yükselerek Anti Rus bezleme siyasetiyle de renklendi. Kültürel faşizmi Çaykoski yasaklamalarla da gördük. Ama, YUkrayna halkı bedel ödüyor. Yıkım, ölüm, göç ve silahların sesleriyle yok olma yapısalıkta emperyalist siyasal oyunun aktörleri halindedirler. Senenin tümünde Ukrayna hep konuşuldu. Sene başında ise Ukrayna iç savaşının üst perdesine dönüşerek evrenselleştirildi. Genel siyasal kararlarla, artık konu yerelden genele doğru yayıldı. Amerika ve İngiltere bunun sürdürülmesi için gerekeni ateşliyor. Rusların durumu ise ikilemde. Ukrayna yönetimi ise artık ipleri çoktan Vaşinkton ve Londraya verdi. Hala özellikle batı Avrupada barış hareketlerine raslamamak da sol ve barışçıl örgütlenmenin nedenli cılız olduğunu haykırıyor. Buda, savaş çığlıklarının ıslıktan bandoya dönüşüp sokakta çağrılanmasına yarıyor.
Savaşla hiç alakası olmayan örneğin Afrika ülkeleri ise gıda krizi veya açlık sorununun tırmanmasıyla bedel ödüyor. Bu arada Pakistan başbakanı Han da sırf Çine kjarşı Amerikan üstü kurulmasın diye karşı çıktığı için, darbeyle yönetimden yolandı. Sayacak çok etken oldu. Bunlrı yıl içinde yeri geldikçe yazdık. Medya probaganda algısıyla en korkunç yalanlar dahi kitlesel iletişimde kulanıldı. Savaş ile medya boyutunda yeni örneklemlerle dersler de gerçekleştirildi. Öyle ki kendine özgür medya diyen batılı medyaların nedenli kocaman yalanları çekinmeden haberleştiğine tanıklaştık. Özellikle tarihi sosyaldemokrat gerçeklikler Almanyadan Fransaya, ingiltereden ispanya dek ne yazık yaşandı. Öteki sol partielrde ise çelişkiler oldu. Net tavır koyamama durumyu oluştu. Rusya ise Avrupa ve Amerikaya nazaran, barış protesto hareketleri yaşandı. Yine Rusya arka bahçesi bildiği Kafkaslarda sarsıntıarla karşılaşmaya başladı. Suriye gibi olaylarda yeniden denklemler zorlanıyor. Çinden umduğu net desteği almadı. Kazakistan, Azerbeycan, Ermenistan la olan ilişkilerde gelditler şimdiden başladı. Bir anlamda Ukrayna savaş alanı olarak tetikleyici rolunda olurken, genel dünyada da gelişen her hamle sonrası itifaklar sarsılıyor veya bütünleşiyor. Ekonomik kriz ise yeni dalgalarla yayılıyor. Krizlerin kaçınılmaz acı sonucu olan yine sermaye eksenindeki belirli durumlar cepleri iyice şişiriyor.
Kısaca, Ukrayna, yılın başında yeni bir fitili çekilen bonbayla, resmen emperyalizmi yeniden akla getirmeye yetmesi gerekiyordu. Sosyalizmin eksikliği ve Marksis yönetimin pek kulanılmaması sonucu da bilimsel anaklizlerin oldukça az yapılması eksikliğini de getirdi. Sanki Ukrayna veya Rusya damıtışıyla yetinilen yaşananlar, aslında uzaktan elini ovuşturan Amerikan sermayesinin savaşla en çok kazanan kesim olduğu da kesin. Üstelik, savaş nedeniyle ABD ölüm torbaları gitmemesi sonucu halkın da daha duyarsız olmasını da yartı. Bu koşulların önümüzde gelmekte olan yılda da devam edeceği kesin. Satranç masasından rulete varan oyun salonunda hangi masada hangi kuralla göre evam edeceği karmaşasında yine ölen, göç eden ve sakat kalanlar Ukrayna savaşında olanlardır. Yılın önemli dersi ve olayı bence bu nedenle Ukrayna tırmanış savaşında aramak gerekir.usyanın müdahalesi ve gelen karşı tavırlarla resmen üçüncü dünya savaşının Ukrayna ayağının gerçekleştiğine tanık olduk. Savaşan kesimlerin de katılımla etkileri sonucu da Ukrayna sıçrama savaşı, yeni denge kayışları ve kağos üreterek yılın içinde darmadağınıklıklarla gündemler de oljuşturuldu.
Geride kalmakta olan 2022 yılının en önemli olaylarından birini söyleyin desek, akla ilk gelecek konu Ukrayna ile başlayacaktır. Sayılacak birçok kriz veya yeni itifakın damıtılma biçiminde Ukrayna mutlaka önemli katgı yapıyor haldedir. Savaşın dünyalaşıp yerel düzeyde vekalet şekline bürünmesi, gıda krizinin derinleşmesi, enerji krizinin sarsıtıcı şeklinin en başta Batı Avrupaya gelmesi, silah sanayilerinin anormal kar yapmaları, Natonun yeniden toparlanıp Avrupanın ABD eksenine takılması, faşizmin Avrupa sokaklarına dek genişlemesi ile seçimlerdeki yansıyışları, Kuzey Afrika Rusya Ukrayna gıda bağımlılık nedeniyle daha bir yoksulaşma ve açlıkla karşılaşmaları, dengelerin yeniden bozulup düzenlenmesi, ABD yeni dönemle hem itifaklarını genişletip bazı muhalif durumları netürleştirilmesi, Birçok yörede “başta Ortadoğu” olmak üzere sarsıntılarla yeni arayışa girmeleri, bölgesel güçler denilen bazı devletlerin fırsatı kulanmaları ile yeni dengeden faydalanmaları”Türkiye gibi”.
Yukarda özetlediklerimize Rusya açısından da bilinen konvansyon gücünde olmadığının sınanması. Genel değil de bölgesel güç olma gerçeği şimdilik öncelikli haldedir. Bir anlamda Amerikanın stratejisiyle Rusyayı kuşatma politikası Rusyanın Ukraynaya girmesiyle yeni boyut aldı. Batının tüm ezberlerine karşın, resmen Ukrayna örneği ile faşizme destek verip hegemonyayı geliştirme siyaseti de yeniden kanıtlandı.