Yarın Katarda beklenen dünya futbol kupası başlıyor. Spora meraklı, futbolu sevenler için seyir ve zaman doldurma bakımından önemli günlerden geçeceğimiz kesin. Yapılacak maçlarla birçok konunun da öneminin geçiştirileceği de ortada. Ancak, önemli farkı kaç kişi sorgular, bilmem. Şimdiye kadar dünya futbol kupaları yaz ayında yapılıyordu. İlk defa kış ayında gerçekleşiyor. Üstelik, futbol alanında hiçbir sportik eksinin de olmadığı durumu da net iken.
Pazar günü artık futbol ile dolu günleri seyrederek de zamanımızı ayıracağız. Özellikle futbolu seven çok insanın olması, televizyon gibi araçlardan seyredip zamanını ayırma potansiyelerin yüksek olması da konunun normal yaşamda epey yer bulacağı esin. Birçok tartışma veya şans oyunuyla para kazanma katılımlar da olayların kitleselleşme ötesi kültürel yaşama dek gelinmesinin sonuçlarıdır. Fakat, olayın neden Katar veya Kışta niçin soruları da pek sorulmayacak. Hakem oyunları arada konuşulurken, Rusyanın katılmayı hak etmesine karşın neden dıştalandığı siyasal duruşu da akla getiren kaç kişi olur, şüpeliyim. Ama net olan; Katarda kış ayında hem de Dünya futbol şöleni başlıyor.
Birkaç bilgi verelim: futbol sadece spor değildir. Yine seyreden ile oynayanla da sınırlı değildir. Kapitalist gerçeklerin sermaye karının çenberinde futbol da çoktan sokuldu. Katar, doğrudur: pek de futbol bakımdan ileride değildir. Hat da çok geride. Fakat, bu turnuvayı düzenleyecek önemli sermaye gücü vardır. Madem sermayeden girdik, yine Katarın dünya kupasını düzenlemeği almasında resmen sermaye gücüyle satın aldığı oylar da kesinleşti. Buna ek olarak şunu da eklersek, olay daha kolay anlaşılır: Katarın rakibi ingiltereydi. Katar ingiltereyi oylamada geçip turnuvayı kazandı. İngiltere bu konuda epey itiraz yaptı. Birçok FİFA yetkilisi görevden alınıp yargılandı. Ama, Katarın elinden düzenleme durumu kaldırtılamadı. Birçok geri kalmış yeni sömürge ülkeğe statyum yapma, çim ekme gibi rüşvetlerin dahi ismi hahvada uçuştu.
Başka bir açıdan Katar: futbol bakımdan gelişmiş olmasa da sermayesi ile birçok ülkedeki ünlü spor kulüplerine katgı veya idaresine dek girme gücüne sahip oldu. Şirketlerin hiselerini alarak, trensferlerde yüksek miktarda para vermeleriyle de takımların güçlerine öemli etki yaptığı da tartışılmazdır. Türkiyede dahi bazı takımlara yardım yaptığı resmen bilinmektedir.****
Gelelim kapitalist piyasa gerçeğine: futbol spordan daha ilerde endüsriyel sektördür. Bukar-darla da kalmıyor. Futbol endüsri sektöründe dünyada dördüncü sıradadır. Birçok güçlü sermaye tekelinden daha fazla kar ve güce sahiptir. Yayından tutun sahalara takımlardaki harcamalara ve nice alanda futbol adeta kapitalist şirket sahalarından biridir. Önemli güç olması sonucu kar hırsının eklenmesi nedeniyle maç seyretmeden dahi para kazanma aracı haline getirildi. Oynayan futbolcuların aldığı para kadar, harcanan sahadan tutun reklam gerili ve öteki endüsriyel mavzemelerle adeta sektörel önemli gücü haline gelmesine yardımcı olundu. Siyaseti de kuşatarak adeta kitlesel uyutma kullanımına dahi geldi. Boşuna faşist liderler kitleleri futbol ile uyutuklarını söylemediler. Kiteleleri maçlara yönlendirip gündemedeki sorunlardan kopardığı süreci hep yaşatıldı.
Futbol ilişkilerinde takım tutma gibi birçok değer, sonuçta kendi kültürünü de getirdi. Karşı ve taraftarlık tutumları futbolda da yaygın. Bakışların dahi oluşmasında önemli ateşleme tepkisi oluyor. Bunlar adeta futbol dünyasının da oluşmasına neden yapıyor. Hem takım hem ulusal hem kentsel kültürel oluşumda önemli katgı gerçekleşir. Bir ülkedeki faşist rejimi futbol ile kutsama düşünceleri tutuyor. Beyenilmeyen faşist sloganı sahalarda kitlelere söyletme kültürü oluştu. Örneğin Türkiyede “vur, vur, Avrupa dinlesin” sloganı sokaktaki faşist saldırganlığın şiyarı olduğunu çoğu kesim bilmez. Böylesi etkielri olan ve sermaye için kara siyaset için hegemonya aracı oalrak da futbol kulanılıyor.***
Sözü fazla yaymayalım: Dünya futbol turnucası hem de Katarda başlıyor. Katarda olması dahi birçok gerçeği sırıtıyor. Altıbinbeşyüz kişi tesis yapımında katledildi. Bu göstere göstere olmasına rağmen konuşturulmadı. Ama artık heycan başlıyor. Merakla televizyon başında epey insan maç izleyecek. Kimisi de şans oyunuyla kazanmaya yönelecek. Katılan ülkeler şanpiyonluk için oynayacak. Yaz yerine kış koşullarında hem de futbola aç olmayan yerde turnuva gerçekleşecek. Belli ki turnuva ardından bilmek isteyenin aklına çok olgu girecektir. Haksızlıklar, milliyetçi şiyarlar ve maçın güzel sahneleri artık Katardaki oyunlarda yerini alacaktır. Bakalım, Katar gibi ülkedeki turnuva hem de daha alınırken ki resmen rüşvet tutumlarıyla başlayan süreç sonuçta kim kazanıp hangi izlerle tarihe yazılacak