yaklaşımlarÖzkan YıkıcıKasım ayının da son günlerine geldik - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Kasım ayının da son günlerine geldik – Özkan Yıkıcı

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Pazar ikindini, Mağusadan bir telefon geldi. Anladım ki tahminlerimizde yanılmama yine gerçekleşiyordu. Arkadaş aynen bu cümleyle konuya girdi: “Arter ve Dana geri çekildi” diyordu. Mağusaya zaman zaman gidiyorum. Özellikle bazı tanıdıklarla konuşurken, Cem Dana aday olduğu ve İsmail Arterin de pazarlık yaptığı bilgilerini hep duyuyordum. Daha son ismailin de istediklerinin olmadığı için aday olacağı haberi de tanıdıklar tarafından verildi. Ama hemen eklendi “pazarlık yapıyorlar, olmazsa baskıyla mutlaka çekilecekler” öngörüsü de geliyordu.

Pazartesi sabahı güneş ışıkları camlarıma vuruyordu. Artık Kasım ayının son haftasına girdik. Ayın bitmesine 3 gün kaldı. Ama, yerel seçim rüzgarları da fırtına haline gelme adayı idi. Yataktan kalkmadan ratyoyu açtım. SİM kanalına koydum. Daha ilk ağızıdan Sami döktürmeğe başladı. Elbet Mağusa hikayesini oda özetledi. Kime sorarsanız herkes bunda ne gibi pazarlık yapıldığını soruyordu. Omorfo hikayesi ise banbaşka bir telden çalıyor. Yine önemli kesim özellikle UBP son gerçeği ile konuşmaya çalıştı. UBP kendi başkanını dahi koruyamadığı, en az oy alanın başlarına atanmasını kabullendikten sonra, tek başına baskı yapamayacağı algısı da yaygındı. Nitekim, bazı sızıntılar da korkutma veya başka yöntemleri de anlatıyorlar. Ama bunları tamamlayacak bilgi de sırıtıyordu: Metin Fevzioğlu elçi olarak güven mektubunu Pazartesi günü sunacak. Hafta sonu adaya geldi. Doğrusu, halkla ilişki imajını oynarken sırıtış banbaşkaydı. Hele Kıbrısla alakalı yakın tarih Fevzioğu örnekleri, birilerini mutlaka kuşkulandırmaya yetip artması gerekirdi. Bir de Metin Fevzioğlunun aslında diplomat olacak mesleki ilkesine uymadığını da ekleyelim bir yere. Hukukcu oluşu ve son Başarandan Kazıma olan tutumlar, devamında ne olacak sorularını akılda tutmamızı da dayatıyor.

Metin Fevzioğllunun Maraş tutumu veya Barolar başkanıyken barolara yaptıkları hat da meslektaşlarının Ankara kapısında joplanmasındaki rolunu da hatırlatmak önemlidir. Erdoğanla tartışmadan, AKP çizgisine geliş hızını doğru okumamız gerekir. Ama en önemlisi, neden K. Kıbrısa göndrilme nedenlerini iyi analiz etmemiz şart. Hele de yaptıklarını görmezden gelmeme tutumuyla çok övdüğümüz yargıya neler yapacağı da ortada. Zaten K. KIbrısta yeni siyaset kurumsallaştırılıyor. Müdahaleler ve geleek hesabı ortada. Elbet Fevzioğlunun elçilik gücüyle de hukuktan yönetime birçok konuyu daha yutturmaca yapma becerisi de vardır. Kolay kolay karşı çıkmalar daha zor olacak.

Bu haber akışında bence en çok ses gereken olaya gelelim: Avrupa gazetesinin mahşeti, Karpazın burna giden kuzey kısmının Güvenlik kuvetlerine tahsis edildiği haberi var. Elbet her okuyanın aklına istemese de Karpaz üstü veya ilan edilen yerdeki milli park denilmesi gelecek. Karpazda iskele cıvarında deniz Karpaz burnuna doğru da üst yapılma olasılıkları, olasılığın da ötesinde zamana yayıldığını birkaç yıl önce belirtiydik. Fakat, genelde ses çıkmadı. Nede olsa seçimler var. Hele de Türkiye müdahaleleri oldukça konuşulurken, muhalif partiler seçimlerde alehlerine fazla dokunuş olmasındiye de duymazlığa sığınıyorlar. Buda başka bir tehlike paranoyasına dönüşen gerçektir.****

Kasımın son günlerine böylesi sabah seherindeki esintilerle girdik. Artık istemesek de Kıbrısın iki tarafında, Türkiyede  Yunanistanda seçim dönemlerine girdik. Fırsat kulanan ve görmezlikten gelerek alehe çevirmeme tutumları yaygınlaşacaktır. Zaeten şimdiden Suriye doğu komşumuzda dünya satranjıyla hangi yerlere Türkiye girecek oyunu oynanması da boşuna değil. Buda bizi ilgilelendirmez. Zaten Afrin olayı ve sonrasındaki linç hareketi ardından da yargılama dönemi gereken korkuyu çoktan aşıladı.

Kısaca, Pazartesi ile Kasımın son günelrine geldik. Artık yılın yeni yılına doğru bir ay kaldı. Seçimlerle avunarak ve baskıalrı şimdiden görmezden gelerek refahlı kentler yaratma masalarıyla sene sonuna dek uyumaya gireceğiz. Ben zaten yemek sonrası yalnız kalınca hep uyuklarım. Bana bir engel yok. Haydin hayırlısı olsun.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin