Kuzey Kıbrısta yaşamanın sonucu, kendimize has sorunlar nedeniyle, dünyada seçtiğimiz bazı örnekler, başka ülke okuyuscusuna ters gelebilir. Çünkü, seçilen ülke sorunuyla, buranın bazı dersler alması da önemlidir. Ayrıca, ilgili ülkenin yaşadıklarını Kıbrıs penceresinden de görmek, bir başka olmasıdır. Bu nedenle Hayitiyi bu yazıma kendi durumlarımız sonucu örnek olarak yazmaya çalışacam. Örneğin, Türkiyedeki ayni görüşteki insanlarla da seçme konusunda bazen ters düşmek veya yaklaşımda yeni olguları da katmak zorunluluğunu da doğal karşılamak gerekir. Tıpkı Kuzey Suriye veya Kuzey KIbrısta olduğu ikilemler gibi.***
Hayitiye resmen, kurulduğu aşırılar öncesinden kabusların çöküşleriyle yaşamak zorunda kaldı. Müdahaleler, işkaler, paralı asker operasyonları, paramiliter örgüt oluşturmalar, darbe yapmalar, ne ararsanız mevcut pazarına dönüştürüldü. Buna ek olarak afetelr de oldukça ağır geçiyor. Seller veya depremler, kasırgaların esintileri dünyada dahi gündeme gelme aşamasında sık sık raslanılıyor. Hayiti şimdi de olaylar nedeniyle B.M. müdahale açğrılarına dek gelen yeni karabasanın eşiğindedir. Ülkedeki çatışmalar, yeni başbakanın kabullenmemesi sonucu muhalefetin protestoları, çetelerin hegemonya kavgaları peşpeşe yaşıyor. Yoksuluk, açlık ve felaketler artık normalin de ötesinde normal hale geldi. Bu koşullarda ABD önderliğinde ki çağrılarla Hayitiye müdahale sesleri yüklsedi. Daha karar alınmadan Amerikan ve Kanada uçakları Hayitiye ulaştı. Bazı çevreler de Hayitideki Altın Gümüş madenlerini de hatırlatmadan edemediler. Kısaca, Hayitide karabasan yeniden üretilerek ülkede dolaşmaya başladı.
Sadece son gelinen aşamayı anlamak için bir yılık geriye gitmek yetiyor. Önce, geçen yıl Hayitiyi yerlebir eden bir deprem oldu. Yıkım, tek kelimeyle felaket. Ardından başbakan öldürüldü. Hem de birçok soruyla birlikte gerçekleşti. Herkesin işareti “acaba Amerikamı” dedirten bulgular çıkmaya başladı. Zaten, ABD Hayitiyi bazen direk kendi, bazen B.M. kulandırtılarak, bazen darbe gerçekleştirişlerek veya ülkeye paralı milisler sokarak yönetimleri devirme sayfası oldukça kabarıktır. Nitekim, savcılık önemli bazı bulgulara ulaştı. Olayı gerçekleştiren Kolonbiyalı paramiliterlerdi. Paralı askerler de anılıyor. Finansmanı ise Floridadaki bir Amerikan şirketinin izleri bulundu. Fakat, savcıyı yeni seçtirilen hegri başbakan görevden aldı. Böylelikle dosya hasır altına gönderildi. Raflı dolaplar için zemin hazırlanıyorduef.
Bu gelişmelerden sonra Hendrinin de ABD destekli oluşu işleri karıştırdı. Hele bazı çeteler yanlısı da tutumu çatışmaları artırdı. Ülkedeki muhalefet de onun istifası ile erken seçim talepleriyle sokağa çıktı. Karmakarışık bir hal aldı. Amerika ise fırsatı hemen kulanma peşine düştü. Özellikle başbakanın iktidarda kalması yönündeki tavırları dikati çekti. B.M. konseğine öneri getirildi. Hayitiye müdahale edilmesini istedi. Özellikle de karışıklıklarla olan ölümleri işaret ediyordu. Bu arada çeteler arası savaşları da bahaneleştiriyordu. Başbakan ise dış güç desteğine de güvenerek istifa veya seçim haberlerine kulaklarını kapıyor. Polislerle de oldukça karşıtlara karşı operasyonlar yapıyor.
Hayitide önemli bir ders te şu: birkaç defa ülkeğe gelen B.M. güçlerinin karıştığı çok çirkin olaylar yaşandı. Bazen de taraf tutarak belirli güçelri destekledi. Fakat, huzuru sağlayamadı. Aslında Hayiti hep dış müdahaler veya darbelerle sarsıldı. İyi iş yapmak isteyenleri de direk Amerika yolatı. Aresti en iyi örnektir. Solcu aday seçimi kaybeder. ABD pazarlığa oturur. Özelleştirme ister. Aresti tarihi önerileri yapar: Su, telefon ve enerji dışındaki yerlerin özelleştirilmesini kabul eder. Bunun üzerine ABD paramiliter güçleri destekleyip, dıştan yardım verip Arestiyi teslim olmalya zorlar. Sonuçta Aresti ülkeden Afrikanın ormanlarına gidrek yenilir.
İlgili tarihi olay hep anılarda yerleşti. Emperyalist önemli ders olarak yeri geldikçe benim gibiler tarafından hatırlandı. Şimdi, katledilen başbakan, bazı bulgular ve drerken, Amerikan yanlısının başbakan olması. Fakat, kapatılmak istenen cinayet ve ülkedeki çete paramiliter hükümet kavgaları sonucu ülke darmadağın. Muhalefetin gücünün nereye dek yeteceği belli değil. Bir de Amerikansız yönetime hiç şans verilmeyen tarihi gerçekler var. Bazen darbe, bazen deniz piyadelerle müdahale, bazen B.M. kararıyla denizden ablukaya alma ve en son özetlediğim gelişmelerle, resmen Hayiti bir aşmazda. Siyasal kabus yetmezniş gibi, bir de doğa felaketleri çok sert geliyor. Seller, depremler, kasırggalar yerlebir yapıyor. Yeniden toparlanmak ise güç. Bu koşulalr yaşanırken de B.M. asker veya müdahale edilmesi isteniyor. Araya zengin Altın ve gümüş madenler konuluyor. Bunlar kabusun daha bir çöküşün öyküsüdür.
Bazı tepkilerin de değişik göstergeleri de oluşuyor: son ABD müdahaleleri çağrıları altından bazı Hayiti guruplar Rusya bayraklarını Amerikan elçiliği önünde gösgermeğe başladılar. Buda başka bir aşmazın siyasal yansıyışıdır. Haayiti bu nedenlerle dersleri ve aynisi olmama aciliyeti bize dek gelmesi gerekiyor.