Halil Falyalı’nın öldürülmesinin ardından aylar geçti. Hem Türkiye’de hem de burada soruşturmalar tamamlanarak davalar görüşülmeye başlandı.
Falyalı iş insanı olarak otel ve kumarhane işletmecisi olarak bilinir. En azından yasal kayıtları bunu gösterir. Kumarhane işletmeciliğinde bahis sitelerinden de para kazandığı biliniyor. Bu da KKTC devletinin verdiği lisanslarla yapılmaktadır.
Türkiye’deki kumarhanelerin kapatılması nedeniyle buraya taşınan kumar mafyası kendilerine en büyük rakip olarak Halil Falyalı’yı görmekteydiler. Ya bu pastadan onlar da paylarını alacaklar ya da Falyalı’ ortadan kaldırılacaktı.
Kumar, kara para, insan kaçakçılığı, bet ofis işletmeciliği ve uyuşturucu ticareti nedeniyle milyarlarca dolara bu topraklarda sürekli el değiştiriyordu.
Bu tür işlerde devletten bazı kişilerin de olması gerekmektedir. Yasadışı işlerin göz ardı edilmesi, yasal olan izinlerin verilmesi bu yolla sağlanır.
Halil Falyalı ailesi dedesi Hüsnü Halyalı’dan beri her zaman UBP’li olmuştır. Halil Falyalı da UBP’ye her zaman çok büyük yardımlar yapmıştır. UBP’li siyasilerle samimi ilişkiler içinde olmuş, onamları mekanlarında ağırlamıştı. Öldürülmesinden sonra cenazesine katılarak veya çelenk göndererek bu vefayı gösteren çok siyasetçi olması bu yüzdendir.
Şimdi Türkiye’de başlatılan bir operasyonla yasadışı olduğu iddia edilen kazançlara el konulmuştur. Bu el konulan paraların bir kısmı Halila Falyalı ‘ya ait olduğu belirtilmektedir.
Türkiye İçişleri Bakanı Soylu bu konuda yaptığı açıklamada operasyonun Kıbrıstan çıktığını belirtti. Oysa başka kaynaklara göre operasyonun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, yapılmaktadır. Bu durum gerçeğe daha yakındır. Türkiy’ye bağlı KKTC polisi tek başına soruşturma yapacak yetkiye sahip değildir.
Falyalı, yaşadığı dönemde KKTC makamlarından aldığı lisanslarla burada tekeldi. Özellikle sanal bahis siteleri aracılığı ile büyük kazançlar elde ederdi. Bu tekelin kırılması için Türkiye’deki bazı çevreler baskı yapıyor ve aynı lisansların kendilerine de verilmesini istiyorlardı.
Hem Türkiye istihbaratı hem de KKTC istihbaratı burada yasadışı kazanç elde edenleri tespit edebilecek durmadayken bunu niye zamanında yapıp suçluları mahkemeye çalarmadılar. Bunun sorgulanması gerekmez mi?
Halil Falyalı’nın öldürülmesinden sonra niçin düğmeye basıldı. Türkiye’de alınan neticesinde mahkeme kararı ile yaklaşık 40 milyon dolara el konuldu.
Soruları çoğaltabilirsiniz. Bunlara verilecek tek yanıt ise mafya – devlet işbirliği sürdükçe bu tür olaylar ellenmez. Bu ilişkiyi bozan başka güçler ortaya çıkarsa hesaplaşma o zaman başlar.
Durum budur. Türkiye’deki mafya şimdi gözünü burada Halil Falyalı’nın boşluğunu doldurmaya çalışacak. Bakalım bu yarışta hangi grup kazançlı çıkacak.
Hangi grup olursa olsun devlet ile işbirliği yapmadan başarılı olma şansı yok. Devlet – mafya ilişkisi başarının sırrıdır.
yazarın tüm yazıları:
Nidai MesutoğluHalil Falyalı öldürüldükten sonra şimdi ilginç işler olacak – Nidai Mesutoğlu
"Bu Memleket Bizim" yayınlarını izleyin