Dünkü fotoğraf krizi belli oluyor ki basit bir insani hata deyip kapatılmaya çalışılacak ama buna niyet edenler bile konunun özünün buzdağı altında olduğunun farkında…
20 Temmuz, 1 Ağustos, 8 Ağustos, 21 Aralık militarist propagandanın en üst noktalarıdır, bunun için yıllarca özel fotoğraflar, özel tasarımlar kullanıldı bugüne kadar…
Güven Uludağ da yazdı, özellikle Erenköy çok önemliydi, bir sürü fotoğraf çekildi orda, 1964’ten itibaren direnen Kıbrıslı Türklerin silahlı direniş halleri çerçevesinde sürekli servis edildi, boş tepeler üzerine makineli tüfekli öğrenciler çıkarılıp fotoğraflar çekildi, kimi zaman o silah ile etraftaki menzilde birini vurmanız mümkün değil, ama sorun değildi, fotoğraflar propaganda için uygun olsun, gerisi küçük detaydı…
1974 sonrası bunun için Enformasyon Dairesi kuruldu, benim de elime gelen ilk dönem basılmış binlerce fotoğraf yayınladılar, ben hala sosyal medya ortamında bunların bir kısmını görmedim, 70’lerin tekniği içinde baskısı yapıldığı için bazıları çok iyi değildi, bir gün belki sanal ortama bazıları aktarırım ama daire propaganda başkanlığı gibi kullanıldı…
1990’larda Yeniçağ Gazetesinde defalarca haberini yaptık, bütçesi etli butlu idi, devlet propaganda için iyi kaynak aktarıyordu, ne de olsa milliyetçilik köpürtülecekti, sonra ne olduysa bugüne gelindi, Enformasyon Dairesi duruyor başında da bol sıfırlı maaş alan müdür de atanmaya devam ediyor ama 8 Ağustos biletleri için fotoğraflar google’dan aranıp bulunuyor, bizim bulunduğumuz yerden durum olumlu, mevcut durumda kktc denen kurum içinde her şeyin çürüdüğü gibi militarist propaganda yapan aygıtlar bile çürüdü, yozlaştı, elbette bunun en büyük nedeni gerçek olmayan çok fazla propagandaya dayanan bir zihniyeti yaşatmaya çalıştılar, bunu sürdürme mümkün değildi, ikincisi de yaptıklarına kendileri bile tam anlamı ile inanmadılar, günün sonunda ortaya bu “hata” çıktı, aslında çöküşün belgesi…
Düne dair benim söyleyeceğim diğer nokta ise, Berova’nın “Bu resmi 100 kişiye göstersek en az 95’i resimdekilerin kanlı EOKA örgütü mensupları olduğunu anlamazdı” açıklamasıdır, bu da skandaldır, çünkü daha önce eğitim bakanı olan kişi “milli eğitim” yaptığını söylerdi, bize sözde milli bir tarihi öğretecek iddiasındaydı, bu fotoğrafa bakıp böyle bir açıklama yapabiliyor…
Arkadaşlarla yazışırken ilk andan itibaren ben bunların Lysarides’in ya da Samson’un silahlı paramiliter grupları olabileceğini yazdıydım, neden? Örneğin o dönem bere kullanımı yaygın değil, bunu o dönemde daha çok paramiliter gruplar kullanıyor, ancak kesin olan mücahitler bu şekilde kullanmıyor, buna bile bakıp, fotoğrafta bir sorun olduğu anlaşılabilir.
Bunun yanında silah konusunda, en çok propaganda yapılan konu ‘çakma silahlarla direndik’ denmesiydi, meşhur fotoğrafta çakma değil, gelişmiş silahlar var, bu da bize birşey söylemesi gerekirdi… 1964’lere ait servis edilen fotoğraflar, zafer kazanan mücahit değil, mağrur, kararlı bekleyen, nöbette olan savunma pozisyonuna dikkat çeken fotoğraflardır, 1974’teki fotoğraflarda bile sivillerin “sevinç” halleri var, askerin kutlama fotoğrafına rastlamadım ya da azdır aklımdan çıktı, meşhur fotoğrafta kutlama var, 1964’te kutlanacak bir şey yok, propagandaya göre direniş var!
Yani neresinden baksanız fotoğraf size hatalı bir şey olduğunu anlatıyor ama Berova gibi “milli eğitim”in de başına geçmiş biri fotoğrafın yanıltıcı olabileceğinin savunması yapabiliyor, bu da başka bir trajik durum…
Dün Turgut gönderdi, bu websitesinde de meşhur fotoğraftakilerin Lysarides’in ekip olduğu yazar, Sadrazam RMMO der, ben ilkine daha yakınım, bunu da ekleyim.
Uzun lafın kısası, dün patlayan fotoğraf krizi bize çürüyen kktc’nin yüzünü yeniden gösterdi, ne propaganda, milli hamaset nutukları bu yapıyı kurtaramayacak…