yaklaşımlarÖzkan YıkıcıBiden’ın Ortadoğu gezintisi – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Biden’ın Ortadoğu gezintisi – Özkan Yıkıcı

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Oldu, oluyor, derken gerçekleşti. Biden Ortadoğu ziyaretlerini gerçekleştirdi. İsrailden başlayan, Sudi Arabistana uzanan önemli kılınan gezinti, sonuçta kimine göre beklentiler gerçekleşmedi. Oysa ta baştan Türkiye cumhurbaşkanı Erdoğan, Bidenın en azından Türkiye ile başlamasını, olmadıysa da yapılacak Körfez ülkeleri ağırlıklı toplantıya kendinin de davet edilmesini bekliyordu. Umut edip fırsat koluyordu. Halbuki önceleri Ortadoğu gezisine çıkan ABD lidrleri önce Türkiyeden başlarlardı. Ortadoğu projesinde Türkiyeyi eş başkan ilan ediyorlardı. Bu eksiklikler yanına bir de Bidenın yaptığı görüşmelerde bekleneni karşılayamamasıyla, bu ziyaret ekseni öncesine göre daha az konuşulur konuma düştü. Bu hem Biden hem de Amerika için önemmli bazı işaretlerin de yansıyhışlarını dolaştırıyor.

Son Ukrayna kriziyle yeni seçilen Biden önemli siyasal hamleler gerçekleştirdi. Rusyaya karşı cepeği sıcak olarak açtı. Kuşatarak etkisiz kılma fırsatı Ukrayna coğrafyasında tetiklendi. Öylesine bir peşpeşe başarı geldi ki Biden bazı konularda göklere çıkarıldı. Rusyanın da çökeceği ilanı yapıldı. Halbuki hepsi isabet edememe tehlikeleri vardı. Örneğin, Baştan beri ABD ve AB arasında farklılıklar vardı. Özellikle Rusya politikasında Almanya tutumu sırıtıyordu. Dağılan veya beyni bitmiş Nato sözleri prim buluyordu. Ukrayna savaş dönüşümüyle Biden kendini de eleştiren batılı devletlerini peşinde topladı. Sadece Ukrayna krizi ve Rusya stratejisi değil, konulan ambargolara dahi başta AB ülkeleri destekleri havada sundular. Böylelikle Biden devletler ilişkisinden kurumsal dönüşümü gerçekleştirip Nato ve öteki uluslararası ilişkilerdeki örgütleri arkasına sıralatı. Bu kısa dönemli başarıydı.

Gözlükler Avrupayla sınırlı kalındığı için, öteki dünyaya pek önem verilmediği durumunda bazen sarhoşluk ile ayıklığı da birbirine karıştırırsınız. Nitekim, Bidenın AB toparlama başarısı ve üstelik Natoya karşı olan isveç ve Filandiyayı da üye ederken, ayni karşılığı bulma hamlesini de Ortadoğuda aradı. Fakat, her dönem başarılı gibi görülen Ortadoğu tutumları bu defa soru işaretleriyle sonlandı. Yapılan ziyaret ve yapılan toplantılar beklenen net Ortadoğu Natosunu oluşturmadı. Tabi ki Türkiye de çağrılmayıı beklerken oda olmadı. Böylelikle yeniden ABD politikaları tartışılmaya başlandı. Halbuki hem Sudiler hem de BAİ devletleri ABD konulan ambargolara uymadılar. Örneğin Rusyaya karşı ticareti dondurmadılar. Tam aksi, Çİnle de yeni anlaşmalar yaptılar. Biden hem bunları engeleme, hem irana karşı İsrail eksenli cepe kurma, hem Sudilerin petrol artışını yapıp Rusyanın olumsuz etkilerini kırma beklentileri, anlaşıldığı kadar gerçekleştirilemedi. Başka durumlar ortaya çıktı. Oysa, Körfez ülkeleri süreçlerde ABD yanında önemli duruşlar gösterdiler. Irak işkalinden Suriye hamlelerine dek hep Amerikancı oldular. Şimdi, hem de Ortadoğu dışında önemli kritik stratejik hamlede beklenen karşılık alınamadı. Bu ayni zamanda Ortadoğudaki kaygan zeminin nedenli tehlikeli olduğunu da haykırıyordu.

Bidenın ziyaretinde bir başka ezber de açıkça yalanlandı. Denilirdi ya “demokratik ilkeler,, özgürlükler” falan, bunların nedenli yalan olduğu Ortadoğu ziyaretinde çok sırıtıyordu. Sudi Arabistan önemi ile demokrasi kıyası buna yetip artıyor. Hele de Filistin konusundaki duruş veya İsrail merkezli politika, birçok itirafın yeniden yazılımıydı. ABD halbuki, Ortadoğu bölgesini kendi yandaşlarının kontrolüna brakıp onların rolleriyle geçinme peşindeydi. Gücünü Pasefik ve Rusyaya karşı yığmaktı. Oysa ABD bolşaltılma ile bölgesel ortaklarının hegemonya kavgaları ayni anda alevlendi. Bu nedenle, Biden Rusyaya ve irana karşı amaçladığı itifakı oluşturamadığına benziyor. Yine de belli değil; burası Ortadoğudur. Otoriter liderler, geri kalmışlık ve bölgesel hyerel birçok krizin birbirine girdiği sıcak kumlu coğrafyadır.

Kısaca, Biden Ortadoğuya büyük gürültüyle ve bol algılarla geldi. Ziyaretler yaptı. Toplantılar gerçekleşti. Kendi politik çizgisinde umduğunu pek bulamadı. Ortak düşman algısıyla tutumlar kurdurtamadı. İran ve Rusya dıştalaması şimdilik gerçekleştirilemedi. Dahası, Suriye ve ırak krizi hala sürüyor. Üstelik müttefikleri dostları da karşı taraflarda. Elbet dünyanın en kötü savaş koşullarını yaşatılan Yemen için hiç söz duymadık. Kangrenleşen ve gidrek bitirilme sürecine konulmak istenen Filistine de birşeyler yok. Ama, iprahim anlaşması, Ortadoğu Natosu, Rusya ve irana karşı eksen ile petrol üretimini artırma konuları da nelere doğru dosyaların konulduğu da bilmece şeklinde brakıldı. Bunlar Biden ziyareti sonrası akılda kalan birkaç kelimedir. Ha; Kıbrısmı dersiniz: gazımız ve acaba sorularımı… onlar bizim federalcıların beyninden dahi kalmadığı acı gerçek dışında bir şey hyok.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin