Hint okyanusunun önemli adalarından Sirilanka, aylardır olaylarla çalkalanıyor. Öylesine çalkalanıyor ki tırmanan gerilimi şiddetlerle sürdürme eylimi durdurulamıyor. Önce bakanlar istifa etti. Sonra başbakan da ayni yolda karar aldı. Ama, olaylar durmuyor. Saldırılar artıyor, her iki taraf arasında çatışmalar gelişliyordu. Milet vekilerinden birisi vurularak öldürüldü. Birçok üst siyasetçi ve birokratın evleri yakıldı. Şimdi de kısa zaman önce seçimi kazanan cumhurbaşkanının da istifası isteniyor. Ev baskınları, saldırılar ve ordu ille polisin müdahaleleri….. Sirilanka aylardır bu krizlerle yaşayarak kağoslarda dolaşıyor. Bu arada zehir reçetelerini sunmak için de İMF fırsatı kulanmaya uğraşıyor…
İngilterenin ünlü gazetesi Gardiyin önemli bir yazı yayınladı. Gardiyana göre ilgili ekonomik krizler nedeniyle ilk kırılmanın Türkiyede olmasını bekliyorlardı. Olmadı. Sirilankada gerçekleşti. Krizin elbet bir yerde sosyal patlamaya geçmesi doğaldır. Belkide batı basınının unutuğu şu gerçek kural da yazılsa, neden Türkiye değil de Sirilanka olduğunu daha net yazma şansları vardır. Ne yazık ki özellikle yerleşen Neolibralizim ile birlikte batı hep doğuya bakarken bu tür yanılgıları hep yaşadı. Anımsarsanız Mısırdaki Tahrir olaylarında toplanan sol partilerde afrikalı aktivisler Avrupa sosyalistleri konuya sömürgesel gözle bakmakla eleştirdiler. Ayni durum şimdi Sirilanka Türkiye denkleminde yaşanıyor. Çünkü, Sirilanka devlet yapısı ile Türkiyedeki devlet tipini aynılaştırıp farklarına dikat etmiyorlar. En önemlisi, ülkelerdeki geleneksel mücadele ve sosyal tepkilerin yeri hakında da pek katgı yapmadan neoliebral basitlikle yorum yapmaktadırlar.
Gardiyin gazetesinde de bu eksiklik var. Türkiyedeki yeterli beslemenme durumu vurgulanırken, nedense Türkiyedeki otoeriter yapı ile muhalefetin mücadele yeri konusunda pek de bilgi vermeden kıyas yapıldı. Sirilanka ise daha dün yeni yönetime geçti. Kökleşşmiş eski yönetim seçimle değiştirildi. Pandemi salgını, gıda krizi ve borçlar sorunu sonucu halk sokağa çıktı. Bu elbet Sirilankayı bilen için önemli bir birikim de olması önemlidir. Sirilanka yani eski adıyla Seylan İngiltere sömürgesi halinden bağımsızlığa geçti. Günümüze dek birçok önemli siyasal ayaklanma ile etnik çatışmalı süreçler yaşadı. Çin, ABD, İngiltere ve Hindistanın kısgacında yolunu bulmaya uğraşıyordu. Sirilanka yakın tarihimize 71 Seylan ayaklanması ve Tamil katliyamı gibi dünyada örnek gösterilen iki siyasal gerçeklik yaşadı. Hem sınıfsal hem de etnik fay hatlarının olduğu ve bunların sık sık kırıldığı da malum. Sosyal siyasal sorunlarda tepkiler koyma geneleği vardır. Egemen iktidarlar ise yerine göre Çinden Hindistana direk müdahale etme talepleri de oluşur. 71 ayaklanmasında nerede ise tüm güçlerin katgısıyla isyan bastırıldı. Tamil sorununda Hindistanın askeri müdahalesinden Çin Amerikan dsstekli kıyımlar da yaşandı. BBu nedenle Sirilankada isyanlar geleneksel muhalefetin tepkisel kaynalklarından birisidir.
Son olaylar ise krizlerin olması gıda ve ilaç sıkıntılarının başlaması, yönetimin sorunları çözememesi, yükselen borçlar hepsi halkı yeniden sokağa çıkardı. Üstelik muhalifler senelerdir korudukları kesimin muhalefet olması nedeniyle de fırsatı kulanmaya yöneldiler. Şidet dozunu epey artırdığına tanık oluyoruz. Batı emperyalistler bu krizin fırsatını kulanıp hem Sirilankayı Çinden uzaklaştırmak hem de İMF ile uygulatacakları reçetelerle kendilerine daha yakın yere çekmeği deniyor. Sirilankada ise bu kararları alacak yönetim şu anda yok. Sadece cumhurbaşkanı görevde. Oda saldırıların merkezinde. İki taraflı çatışmalar da devvam ediyor. Olayın dikate alınması gereken başka bir noktası da aylardır denecek zamanda bu isyanların sürmesidir. Belli ki isyan ve tepkilerle tam buluşan siyasal önderlik de yok. Bu şidet yerine göre sistemin unsurlarına yönelip sert şekilde kıyımlar da olmaktadır. Siyasal fay hatları ise özellikle içten içe olan sınıfsal ve etnik eksenlerin de kırılma tehlikesidir. Hala sert muhalif tepki ile yöneticilerin tümünün istifasını talep etme ekseninde olaylar devam ediyor.
Tekrar edelim: Sirilanka bu tip olayları önceden de yaşadı. Ancak, siyasal net önderlikler vardı. Uzun süren etnik Tamil savaşı da yaşandı. Şimdi ise işler daha karışık. Çünkü bu yükten hangi politik sonuç çıkacağı net değildir. Bu olumsuzluk ise dış güçlerin daha bir işdahlanmasını da getiriyor. Bakalım yarının Sirilankası nasıl olacak.