Perşenbe günü Cumhuriyet Gazetesinde, Ergin yıldızoğlunun önemli uyarıcı bir yazısı yaınlandı. Demeçlerle değil de gelişmeleriyle uyarı içeren ülke Amerika Birleşik devletelriydi. Önemli tırmanan gelişmelerle, Amerikadaki faşizim tehlikesine dikatel önemsetiuordu. Düşünecek olursak, günümüz dünyasında Baydın dönemiyle yeniden girişilen Rusyayı da etkisizleştirme politikalarıyla, sistemi bir anlamda, özellikle de Avrupayı hizaya doğru çevirdiği anlaşılıyor. Fakat, biz hep ABD baskıları, ülkeler konusundaki tutumlarını probaganda makinesiyle takip edip etkilenirken, gerçekte direk ABD içi yükselen faşizmin değişik örnekleri de etkisini güçlendirimeye devam ediyordu. Bu konuda, Ergin Yıldızoğlunun makalesi oldukça net örneklerle konuyu yarı şeklinde gündeme getiriyordu.
Perşenbe günü Cumhuriyet gazetesinde Ergin Yıldızoğlunun önemli bir yazısı yayınlandı. Konu Amerikadaki gelişleyen faşizimle alakalı iki örnekti. Hem gericileşme hem de ırkçılıkla faşizmin adım adım tırmanmasının kanıtlarıydı. ABD yüksek yargıdaki gerici kesimin ağırlığı ile kürtaj konusu artık gidrek dinsel olguların da damıtılmasıyla adeta yeniden engelenme aşamasına dooğru ilerliyor. Hem de Demokrat Baydın döneminde. Kürtaj konusu genelikle çağdaş dünya görüşünde, gericilikle kültürel bakımdan önemli bir turunsoldur. ABD tutucu roluyla Kürtaj konusunda öteki birçok ülkenin gerisindeyken, mücadelelerle zor yol alıyordu. Geç kalan ülke tanımlamasına giriyordu. Onca kadın hareketine karşın kürtaj yasakları oldukça yaygınlaşıyor. Bunun tehlikeli geliş işaretleri ise ABD yüksek yargısına giden bazı davalarda alehte karar çıkma olasılığının büyük olmasıdır. Trump dönemindeki son atanan yüksek yargıçlarla muhavazakarların çoğunluğa geçtiği de akılda tutulmalıdır.
Öteki Yıldızoğlunun işaret etiği konu ise Nivyork kentinde bir sihayların gitiği yere ırkçı beyazların silahla saldırı yapıp onun üstünde insanın katlidir. Son dönemlerde gidrek ırkçı saldırıların artığı ve ülkedeki siyahlara karşı önemli provakasyonların gerçekleştiği bilgileri gelmektedir. Özellikle silah edinme serbesliği ile ırkçılığın faşist örgütlenme şekilerinin yoğunlaşması, ülke kültüründe gericilik eylimlerinin tırmanmasıyla toplumsal faşist hareketlerin artığı anlaşılıyor. Cumhurieytci partinin daha tutucu şekle gelişi, faşist kanadın yükselmesi de olayın devlet düzeyine dek gelme tehlikesini artırmaktadır. Demokrat partisinde de özellikle Şahinler ve Baydın dönemiyle birlikte savaş politikaları uygulama yoluyla ırkçılıkla büyük güç duygularını harmanlaması da konunun tehlikesini artırıyor.
Unutmadan, hala akıldadır herhalde. Trump seçimler sonrası görevi vermemek için resmen parlementoyu bastırdı. Bir anlamda darbe girişimi gerçekleşti. Olay önemli olmasına karşın, nedense sonrasıyla alakalı gelişmeler pek duyulmadı. Darbecilerin yargılanması, Trumpun sorgulanması konusunda net gelişmeler yok. Bir anlamda sineye çekilme tehlike algısı yayılıyor. Halbuki birçok ülkedeki darbe girişimleri ders olsun diye yargılanarak probagandası dahi yapılır. Fakat, hem de dünyanın süper gücü ABD, öylesi darbe girişimle parlemento basılmasına karşın, hala sorguyla alakalı pek ses yok.****
Baydın göreve gelirken daha ilk aşamadan uyardım. Baydın ile Trump farkının genelde Trumpun devletsel eksenden bakışla tek elden politik girişimleri ağırlıklı oluyordu. Baydın ise kurumsal davranışla hem sistemi toparlamaya, hem de dağılmakta olan NATOYU yeni hedeflerle sistemi stratejik yola sokmaktı. Trump ile Baydının genel siyasal stratejik önemli bir taktikselik de şuydu: Baydın direk Çinle değil ayni hedefe Rusyayı da koyarak ikisine karşı strateji derinleştiriyordu. Üstelik, başta Avrupayı da yanına alıp sistemleştirme yoluyla kurumsal davranma hedefliydi. Doğrusu şimdiye dek başardı. Buna karşın, Trump iki güçle değil Çin ile merkezli mücadele hedefliyordu. Ayrıca devletler arası eksene durumu çekiyordu. Böylesi ikilem hemen Ukrayna kriziyle farklılığını gösterdi. Baydın Rusya kartını tetikleyerek erken aştı. Baskıalrla da AB ülkelerini peşine Natoy üye olmayan Filandiya ve isveçi de bu kruluş içine çekmeye başladı. Bunlar Baydın döneminin ilk işaretleri oluyordu. Baydın, Tukrayna kartıyla rusyayı kuşatarak etkisiz kılma ile Orta Asyaya açılma hedefine girişti. Natoya da rol biçti. Ekonomik sert önemlerle finansman ile enerji alanında yeniden şekillenme planına da sarıldı. Bunlar, ABD politikasındaki yeni hamleler olarak gelişlemeye devam ediliyor. Sert siyaset le Trumpun dahi görüştüğü K. Koreyle görüşmeme tutumuyla da mesajlara girişti. Asya Pasefik ile Rusya kartını birlikte açınca, müttefiklere de daha yoğun ihtiyaç duymak zorunda kaldı.
Oysa, Baydın dönemi başlarken, popilistler, foncular hemen sevindi. Bizim buradakiler dahi ilk sıraya Kıbrısı koydular. Demokratlık ve savaşa karşı olma beklentisi yaygınlaştırıldı. Oysa Demokrat parti deneğimleri daha önceleri de oldu. Temel stratejiye devam denilirken, taktiksel farklar, itifak şekillenmeleri ile hedefin genişliği arasında nüyanslar hep kandırmacaya yaradı. Demokrat Baydın, çok erken deşifre oldu. Yardımcısı kadın olma reklamı ise gerçekler karşısında çoktan silindi. Ama, belli ki emperyalist aşmazlarda, krizler devam edecektir. Tek seçenekli kalındıça, savaşlar kaçınılmaz, iflasla normalik saydamlaşacaktır. Gericilik yayılıp faşizme kapı açmaya devam edilecektir. Zaten Ukraaynda dahi olanlar, biz kimlerle yola devam edildiğinin de gösgergesidir. Faşistlerle iş tutarak, en kirli katliyanmmlarla sistem Pazar çözümlemesi arayışında debelenip duruyor. Süstemin temel gücünü,bu nedenle doğru okumak önemlidir. Hele Baydın sert önlemelerle Ukraynaya dalarken, oğlunun oradaki kirli işleri görmemek de oldukça karanlığa kalmayı getirecek.