Niyetin,Kuzey Kıbrıstaki son gelişmelerle, sömürgesel yetki elde brakılanlarla bir yazı yazma veya Fransanın ilk tur seçimlerine dokunmaktı. Kıbrıs için her zaman olanak var diye düşündüm. Fransa seçimleriyle alakalı ilk tur deyerlendirilmesini, zaten seçim öncesi yazımla resmen kanıtlandığı için, aciliyet de pek yok anlayışına geldim. Çünkü, hep yazmayı ve geniş makale yapmayı düşündüğüm Ukrayna ile Yunanistan bağlamı hep erteliyordum. Buna ek olarak bugün Bür Gün gazetesindeki Ceyda Karanın eski isdihbaratcı ve sistem araştırmacısı İsviçreli yazarın makalesini de ookuyunca, yeniden konu olan düşünceyle makalemi yorumamaya giriştim.
Ukrayna devlet başkanı zelenskinin Yunanistan parlementosuna hitap ederken, araya sıkıştırdığı Azav faşist milislerin söyledikleri oldukça öemliydi. Nitekim, olayın hemen başında YKP parlemento binasını terketti. Szriza ise konuşan Neofaşistin söyledikleri ve Yunanistanla ilgili düşünceleri nedeniyla rahatsız olup alkış yapmayıp protesto yaptı. Aslında bildik eski Yunanistaan olsa, bu tepkiler sokaklara dek yansıyacaktı. Buda önemli yaşananlarla Yunanistanın geldiği koşyulları daa yansıtıyor. Öte yandan Ukrayna politikasının Zelenski ile faşist bloğun, Amerikan stratejik hareket merkezli gerçeğinin nerelre dek geldiğinin acı sonucudur. Öyle ki konuşan neofaşistler Megala idayayı dayi savundular. Yunanistan faşizmin resmen Odesa ayaklı genel idolojik itirfını yaptılar. Devamında da Ukrayna rejiminin günümüz gerçeğindeki faşist ağırlığı da çekinmeden kanıtlama yarışına girildi.
Belirtiğim gibi, eğer Yunanistan eski sol güç durumunda olsaydı, olayın yansıtılması çok başka olacaktı. En azından son yaşananlar, solun şu veya bu şekilde geriye çekilmesiyle, meydan faşistlere ve genel emperyalist siyasetlerin tutsağı haaine gelindiğinde nelerin olacağının ibretlik dersidir.
Alman merkezlim Ab operasyonlu Yunanistan ekonomik müdahaleli krizler ve ardından tepkilerle iktidar olan Szrizanın halk ohlamasındaki desteğine rağmen çaresiz kalarak teslim olması, sola epey darbe getirdi. Nitekim, Yunanistana Amerika kolayca üstler kurdu. Utanmadan da bunun Türkiyeye karşı koruma olduğu yalanını da tuturdu. Ne yazık Türkiye de buna çanak tutup ayni suçlamaları yaptı. Sol eksikliği emperyalizme daha rahat cirit atmasını getirdi. Ukraynaya direk karşı operasyon için olduğu, Rusyayı kuşatma planının halkası üst hikayesi Yunanistanda sancısız gerçekleştirildi. Szriza bu geri çekilmenin tepkisizllerde etkisizliğini getirdi. En son da Zelenski sıkıılmadan hem de Yunanistan parlementosuna, üstelik sol vekilerin de olduğu ortamda çekinmeden Neofaşistleri konuşturuyor. Resmen faşizmin Yunanistan probaganda ayağını da yapıyor. O probaganda ki Yunanistanda yasaklanmasına rağmen. Sağ Yunaanistan hükümeti ise pek ses çıkarmadı. Bu durum hem Yunanistanın gelinen aşamasını hem de Ukrayna gerçeğindeki faşistlerin Zelenskiyle birlikteki gerçekliğini karşımıza taşıdı. Ek olarak, Zelenskiye bağlı birçok şirketin Kıbrısta olduğu. Orşov hesaplarının ve bankacılık sistemindeki yeri de yayınlandı. Bize ısrarla Ukraynalı özgürlük denirken, gerçekteki iyi rol alan faşistlerin ne denli güçlü olduğunun öretilişini tekrar yaşaıyordum.****
Tam da bu bilgiler gidrek unutulur gibi olurken veya medyalar pek haber yapmazken, sabahleyin her Salı merakla Okuduğum Bir Gün gazetesindeki Ceyda Karanın Ukrayna ilgili yazısı karşıma geldi. Ceyda geçen haftaki makalesinde de Ukrayna gerçeklerine dokunarak en azından korkunç yalanlarla kandırılmamamız gerektiğini hatırlatıyordu. Bugün ki yazısı ise İsviçreli hem isdihbarat hem B.M. raportörü olarak görev yapan bir yazarın makalesini tercüme yaptı. Dileyen okur. Makale aslında Ukraynayı biraz bilen için pek de yabancısı olmadığı bilgiler vardır. Benim önemli olarak tekrardan deyinmem gereken; Eğer Ukrayna imzaladığı Minsk anlaşmasını uygulasa veya ret edikten sonra tekrardan kabulense, bu gelişmer şimdiki durumuna gelinmezdi. Anlaşmayı ret eden, ülkedeki Rusya konuşan nifusa hem baskı hem de resmi dil omlmayı çıkma girişimleri hızlanmasa, yine kriz bu dereceye gelmezdi. Şöyle basit benzetme yapalım: Kıbrısta eğer Türkçe dilinin hem konuşulması yasak hem de resmi dil olarak çıkarılsa, ne yapardık? Nedense, hep yaşadık dediklerimizle çelişen tutumlarımız tekrarlanmaktan geri durulmuyor. Kendimizi ezilen halk veya toplum diye marazileştirirken, gerçekten söylediklerimizi yaşayan birçok halkın duyguları yerine resmi baskı durumları savunmamız da size hiç ilginç gelmiyormu?
Yine, Ceydanın yayınladığı çevirideki önemli koşuldan birisi de Ukrayna ordusunun etkisizleşirken, yerini Neofaşist milislerin doldurulmasıdır. Meydan darbesiyle faşistlerin gücü artarken, Doğu Ukraynaya karşı düzenlenen katliyamları batı haber dahi yapmaması da pişkinlik değilmi? Birçok konuyu bilmeden, ama günü hazırlayan gelişmeler sonuçta patlar. Yetersizlik ile medya bonbardımanı da sizi yalanlara teslim hale getirir. Akıldadır nice batılı medya sayesinde birçok korkunç yalana ianıp katliyamlarını da savunuldu. Yugoslavyadan Iraka, Suriyeden Libyaya bunlar tekrar tekrar yaşandı. Bu defa ağırlık Rusyayı kuşatıp etkisizleştirme olunca daha büyük yalanlar ve korkunç görsel resimlerle kamuoyu hazırlanılıyor. Bu durumdan memnun olan ABD. Hem Rusya yıpranıyor, hem Batı Avrupa yanına diziliyor ve sert önlemlerle de Rusya ekonomisi yıkıma doğru itilmeye uğraşılıyor. Savaşın bitmemesini tek isteyen belkide ABD. Üstelik kriz kendi çok uzağında. Ukraynanın direnerek Rusyayla uğraşması da işine çoktan geliyor. Hele Ukrayna yanına faşistelri koyması ve bunları gönülü deyip savaşta kulanması sonucu, daha katliyanm ortamı da geliştirmektedir. Son gösterilen katliyam resimlerinin deşildikçe nasıl yalanların kulanıldığı ve faşistlerin sorgularının artığı kesindir. Bunu engelemek de medya kanalıyla oluyor. İngiltereye denyinmek gerekir mi: zaten biliyoruz. Hele de Consonu çok iyi bilmemiz gerekir. Ukraynaya gitmesi, neofaşistlerin ülkeye sokulması, Odesada üst istemesi ve nice tutumla zaten ingilterenin genel siaysetini Ukraynada tekrardan yaşar gibiyiz. Kıbrıs gerçeğini de mutlaka tanımlayarak daha kolay kavramamız gerekir.
Kısaca, Zelenski Yunanistan parlementosunda konuşurken ki yanındaki yandaşla faşizmin selamını çaktı. Ceyda ise eski çalışanın gözlemleriyle veya yaşadıklarıyla İsviçreli makaleyi Türkçeye çevirip bize önemli referans sundu. Ama, medya hala Rusyayı kuşatma projesinin algı operasyonuna devam diyor. Savaşın nasıl gerçekleri katlettiği gerçeğine bir tarihi olay daha kazıldı. Hala anlamayanlara da diyecek söz brakılmıyor.