Dünya hem ekonomik bunalımla debeleniyor, hem de çıkmazın sonunda üst düzey bölgesel vekalet savaşalrları da tırmanmaktadır. Ukrayna bunun son örneği. Ayrışmalar,sert anbargolar birbirini kovalıyor. Kararlardaki sert tutumlar aadeta birbirini yoklar gibidir. Sadece emperyalist ülkeler arası değil bölgesel güçler düzeyinde de rekabet ile savaşlar giderek yoğunlaşıyor. Savaşın başladığı yerde gerçekler önce katledilir. Bu sözler doğrulanırcasına medya propagandayla kanıtlanıyor. Yeni yaşanan tutumlarla kurumsal kuramlar da yaratılıyor. Teknofaşist ifadesi de bunlardan birisidir. Batı medyasının Ukraynadaki kirli bilgi akışı ile tek yabnlılığının yoğunlaşmasından çıkan önemli tanımlama terimidir Teknofaşizim. Ceyda Karaan bunu tam yerine oturtaan anlatıyla da tamamlıyordu….
Son Ukrayna Rusya denkleminde yoğunlaşan özünde net Batı Kolektif emperyalizimle Rusya arasında olduğu görünür olan sertleşme savaşla yeni boyuta ulaştı. Batının adeta birleşmeye çalışarak yürürlüğe koyduğu tetpbir isimli tutumlar, resmen Rusyayı sıkıştırmak, gerekirse Putinin devrilme kararlarıdır. Ancak, merak edilen hep bir ülke vardı: Çin. Çin ikili bir çembere konuldu: kısa zamanlı Rusyaya karşı tutum merak edilirken, özünde temel olan Rusya kuşatmasının sonunda hedefin Çini göstermesidir. Şimdilik anti Rusya probagandasında bu konu ikicileştirildi. Oysa, doksanlardan beri direk ABD stratejisi olarak duyduğumuz, okuduğumuz siyasal hedef, Çinin uzun zamanda kuşatılmasıdır. Elbet Çin bunu bilmektedir. Zaten ekonomik hedefin Çin olduğu direk Amerikan yetkililerince söylenmekten çekinilmiyor. Bunedenle, Çinin tutumu Rusya gelişmelerinde hep dikatle izlenmektedir. Takınılacak tutum hem günümüz sisgtemle ilişkilerde etkileri olacak, hem de Rusyaya karşı kuşatmada önemli denge unsuru halinde yerini alacaktır.
Ben her okuduğum medyada Rusya Ukrayna eksenini yakalarken, arada Çinin de gözden kaçırılmamasını uyaran önemli aydınların da yazılarına raslıyorum. Cuma günü Birgün de Kamuran Kışlak ve Sol Haberde Korkut Boratav, Çin denkleminin de önemini ortaya koyan yazılara da rasladımm. Tekrar edecem: Çin aslında temel hedeftir. Şu anda uygulanmaya çalışılan Ruşyayı kuşatıp etkisini daraltma, askeri gücünü etkisizleştirme genel emperyalist batı emperyalizmin, esas ulaşmaya çalıştığı uzun vadeli strateji, Çinin kuşatılmasıdır. Doksanlarda başlanıp önce Yeni Muhavazakarların ortaya koyduğu stratejide 50 yıl gibi bu konu zamana yayıldı. Nitekim, ilk ayak Ortadoğu Projesiydi. Bu yüzden Rusya sıra kendine gelmeden Suryiyede Amerikayı karşılamayı tercih yapma hamlesini gerçekleştirdi. Rusya kuşatmasında ise Gürcistanla Nato hedefi ile renkli “devrimlerle” eski Sovyet cumhurieytlere yerleşme siyaseti de tetiklenerek, uygulanmaya konuldu. Renkli denilen siyasetin Ukrayna ilk ayağına da Turuncu “devrim denildi.
Şimdi Ukkrayna hamlesi ile Rusyayı kuşatmak, askeri gücünün yükselmesini kırmak gibi kırmak hamleleri vardır. Bunların sonucu Rusyanın askeri gücünün etkisizleşmesi ile belki parçalanarak yerleşerek Çine iyice yaklaşarak belirli Asya alanında kuşatma hedefi olmaktadır.
Şimdiden Honkonk, Tibet ve Sincan yöreleri kaşınmaktadır. Doksanlarda yapılan kiralama sonrası yeniden Çine verilen übölgelerin elli yıl eski durumlarını koruma ilkesi boşuna değildir. Bu arada Tayvan konusunda da kabullenen Çine bağlanma pratikte uygulanmayarak bu kriz yerinde duruyor. Tüm bunlar hep Çin hedefli siyasetlerin karışık birer örneği olarak resmen yazılı belgelerle de kanıtlandı. Çin bu nedenle Rusya krizini çok dikkatli takip ediyor. Hem Rusya ile olimpiyatlar öncesi anlaşmalar yapıyor, hem de birçok uluslararası kuruluşta tarafsız kalarak ikili ensek tutumla Rusyanın güçsüzleşmemesi ince çizgisinde durmaktadır.
Kısaca: Ukrayna krizinde hedef öncelikle Rusya görünse de batının hedefi Çindir. Bu Henktintonun düşüncesinden Neoklonların ve sonra genel strateji haline gelen Amerikan planıdır. Boşuna Pasefik eksene Obama döneminde kaydırılmadı. Avusturalya nükler gemi satışı yapılmıyor. Hindistan İngiltere Avusturalya Amerika yeni stratejik ortaklık oluşmadı. Ortadoğudan pasefik alanına askeri güçler kaydırılmadı. Çin bu kuşatmayı mutlaka ggörüyor. Kendi stratejisini ortaya koyarken, dikkatli serinkanlı şeklinde uygulamaya devam ediyor. Ekonomik karşı hamleleri de yapıyor. Rusyanın durumu ve özellikle askeri güç halinde bölgesel kalması çin bakımından kuşatılmama adına baryer şeklindkei bakrikat gibidir.