Cumartesi akşamki prokram ile makale konum adeta bir gerçekler diyaloğu gibi bana geldi. Gerçeklerin söylenmesi kadar, gerçeklerden kaçışın da işbirlikçi teslimiyetçiliğine de yeniden tanık oluyordum. Aslında, makale yazma konum olmasa, öyle Mehledali efendiyi dinleyecek lüksüm yoktu. Canım sıkılıp ekrana nerede ise kumandayı atacak dereceye gelmeği kimse istemezdi. Nitekim, Cumartesi Gecesi TELE 1 prokramının ilk bölümünde Mehmedali Talat ile Kıbrıs dolaşımı ile son bölümdeki özellikle iprahim Varlının ve Ömmer Ödemeşin anlatıkları yeniden düşünce olarak birçok gerçeğin yeniden yaşanması gibi bana geldi. Türkiyeli iki gazetecisi açıkça Suriye politikanın damarına girip özünden konuşurken, Mehmedali bey de K. Kıbrısta işbirlikçilikle hangi hallere düşeceğinin simgesi halindeydi. Hele de Sunucunun Türkiye konusundakai sorusuna “iTürkiyenin içişleridir” deyip sıyrılması, klasik teslimiyet kaçışının siyaysal itirafıdır. Prokram sonunda da neden diye sorulan veya Türkiye bizi konuşmuyoz eleştirilerine Talatın katılımcılığı ile yeniden yanıtlandı. En net söyleyip gevelemediği kelime “ben ikinci cunhurbaşkanı” olması da tesadüf deyildi.
Son günlerde Türkiyenin özellikle iki kontrol etiği bölgelerde yeni hamleleri fırsat kolamasında olduğu açıkça ifade ediliyor. Kuzey Suriyede Telrıfatı ve ordanb da Mengucu ele geçirme isteklerini onay veya göz yumma adına Rusya ve ABD den istendiği biliniyor. İç politikada da yüksek sesden seslendirilmektedir. K. Kıbrısta ise Maraşın bazı yerlerini dahi açma adına kulanım için çaktırmadan faliyete geçildi. Oysa, net olan hem Kuzey Suriye Türkiyenin dyeil Suriyenin toprağı iken ve idlipten özellikle baskılanma olduğu dönemde bulunmaktayız. Kıbrısta ise ta 74 yılından beri Maraşın sahiplerine B.M. kontrolunda devri anlaşmalar ve B.M. kararlarında varken, ikisi de uygulanmıyor. Tam aksi, son dönemde yeniden fırsatla, Maraşın yerleşimle öteki K. Kıbrıs koşullarına dönüştürmesi ise K. Suriyede Halep eksenli batı Fırat denetim adına ele geçirilmesi istenmektedir. Her iki konu da türkiyenin resmen başka ülkelerdeki kalıcılaşma siyasal tutumlarıdır. Fakat, özellikle Kıbrıs konusunda bizimkilerin de oldukça katgılarıyla banbaşka bir ada konuşturulup, siyasal adımlar da yoğun şekilde tamamlanmak peşindedir.
Tam da bu gelişmeler olurken, TELE 1 prokramına Mehmedali Talat çıkar. Mehmedali beyi sorarsanız çoğu TC kesimi sosyalist veya demokrat görür. AKP kesimi ise kendilerinin kulanıp istdiklerini gerçekleştirdikleri lider olarak akılarında yer aldı. Nitekim, Mehmedali bey bildik Mehmedali olarak çıktı. Eski gürleyip karşıtına veriştiren deyil işbirlikçilikle teslim olan Talatın kendisiydi. Bilmeyenleri de hala kandırma derecesindedir. Örneğin biraz konuya sunucu hakim olsa şu soruları mutlaka sorardı: “Siz AKp için acentesiydiniz, anayasa oylamalarında Türkiyede olsam evet diyecektim. Seçimlerde AKP dışında oy verecek partimi var” gibi birçok söylemi ile onu sıkıştıracaktı. Yine bolca konuşup Mehmedalinin zorlanarak yanıtladığı Adalı cinayetinde hüküemtde olduğu, AİHM kararında da baskılışekilde söylediği ikinci cumhur iken ne yaptığı da mutlaka sorulurdu. Bu eksiklikler sonuçta artık AKP savurup kulanımdan çıkardığı Mehmedalinin adeta cümleleri tekerleyerek şaşkın şekilde ulanımı da kolaylaştı. Hele son dönemdeki 4 Kıbrıslının Türkiyeye sokulmaması durumundaki davranışı da ibretliktir. Varlı bu konuda biraz konuştu. Ama oda eksik. İki deyil Dört kişi Türkiyeye sokulmadı. Hele Mehmedalinin çıkan liste onuşunda AAbsürt demesi ise Avrupa gazetesine karşı hışmından kaynaklandığı da kesindir. Kamuoyu için bazı insimlerin kulanılıp bilgi istenmesi habercilikten gliba habersizdir.
Telrıfat, Türkiyenin iç politikaya yönelik olma kadar, resmen SUriyedeki kontrol alanıyla yeni Kuzey Kıbrıs deneyimi istediği kesin. İdlipte cihaatcıları koruması veya vlaliden başlayan atamaların anlamı bu. Kuzey kıbrısta ise Maraş deneyimi ikildir. Türkiyede son günlerin vakıflar hikayesinin dışta toprak kazandırma hukukuna eklenip emsal yapılması istenmektedir. Ayrıca bu bölgenin de açılarak, resmen Kıbrıs sorunundaki nlaşmalı bir halka daha kırılmış olacaktır. Bunlar fırsat veya boşlukta yer arıyor. Telrıfata girmek için mutlaka onay ister Rusya ve Amerikanın ne yapacağı net deyil. Unutmayın SUriyeye giremez derken, bir anda izin verdiler. Amerika zaten Türkiyenin kuzey SUriyede kalmasına karşı deyildir. Bu arada Telrıfat olayı ile içteki Anti Kürt kartıyla da güvenlik psikolojik politikasını desteğe çevirme umudu vardır. Bunlar önümüzdeki günlerin beklenen bazı tehlikeli gelişmelerdir. Biz mi: Mehmedali bey Tele 1 gayet güzel yansıtı.