yaklaşımlarÖzkan YıkıcıYakın dönemin iki tarihi gelişmesi – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Yakın dönemin iki tarihi gelişmesi – Özkan Yıkıcı

333 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Eylül ayı yakın tarih olayları bakımından oldukça doludur. Öyle ki konuşturulanlar dahi oldukça kabarık Bir de unuturulmaya çalışılanlar da var: Örnek Kıbrıs konusunda Kisincırın Eylül ayında Türkiyeyi ziyaret ederken, Ecevite, Fırsatı kulanıp, Makariyos Kıbrısta olmadığı dönemi deyerlendirmesini önerir. İsterse, biraz toprak verip, asker çekip federasyonla noktalamayı önerir. Tabi, Kisincır, istersen kelimesiyle seçkiyi Ecevite braktı. Ecevit ise seçime gidildikten sonra bunu konuşmayı önerir. Tabi, Ecevitin Kıbrıs fırtınasıyla seçime gidip kazanma hamlesini öteki partiler engeleyip, böyeelikle konu unutulup. Böylesi olayları da var.

Eylül ayının 11 günü dünya için önemli iki gelişme olur. Bu gelişmelerin etkileri sistemsel boyutda da yankılanır. Günümüze dek epey etkisiyle de devam etmektedir. Bu durum, ilgili tarihi gelişmelerin önemini artırmaktadır. Birincisi,1973 yılındaki 11 eylül günü Şilide Alyendenin devrilmesidir. Sonuçta, sosyalizmin barışçıl geçiş denemesi darbeyle kanla yıkandı. Üstelik devamında da ilk Neoliebral yapılanış Şilide başlatıldı. İkinci gelişme ise daha yakın dönemde gerçekleşti: 2001 yılında Amerikanın Nivyork şehrindeki iki kulenin uçaklar tarafından yıkılmasıdır. Bu kötü ve kanlı olayın peşinden hemen Kültürler çatışmasının, Avrasya stratejisinin Ortadoğu projesinin uygulanması hemen başlatıldı ve ilk işkal da Afkanistana gerçekleştirildi. Her iki tarihi olayın günümüzdeki etkileri oldukça yoğundur. Hala iki tarihi sonucun günümüzdeki kalıcılaşma sancıları çekilmektedir.

Şili sosyalist barışçıl geçiş dönemine girişti. Alyende seçimle başkan oldu. Hükümet kuruldu. Ama, devamı hep kuşkularla doludur. Emperyalist genel sistem, başarısız kılma adına her türlü provakasyona hemen girişti. Orta sınıflar veya Küçük Burjuvalar yoluyla Alyendeyi hep rahatsız etiler. Kamyoncular grevinin en uzun sürüp zararı dokunan gelişmeydi. Yine de alyende direndi. Halk desteği de artıyordu. Sonunda, CİA denetimli, Amerikan destekli darbe yapıldı. Alyende elinde silahla direnirken katledildi. Böylelikle, Şilideki sosyalizmi barışçıl geçişle gerçekleştirme hamlesi başarısız kılındı. Üstelik, onbinlerce insan tutuklaandı, hapse atılddı, katledildi, kayıplara gönderildi. Şili hem sosyalizme geçişin başarısızlığı, hem de neoliberalizmin ilk uygulandığı ülke olmakla, dünyada yerini alıyordu. Uluslararası etkisi oldukça fazla oldu.***

İkinci önemli tarihi gün ise Nivyorktaki ikizkule saldırısıyla binlerce insan ölürken, siyasal hedefin Ortadoğu projesiyle Afkanistan işkaliyle başlamasıydı. Buda emperyalist genel politik açıdan önemli tarihsel süreçtir. Doksanlarda, kültürler çatışması, piyasanın tek başına düzenleme yetkisi, Avrasya genel strateji ile ilk adımı Ortadoğu projesi planı hayal gibi görülüyordu. Saçmalık diyen kapitalist çevreler dahi vardı. Gerçekleşmesi güç diyenlerin oranı oldukça fazlaydı. 11 Eylül, ikizkule saldırısı ve oluşan travma ise bu hayal ve imkansız denilen projenin hayata geçmesinin de günüdür. Böylelikle, yeniden sömürgeleşme ve rekabet süreci başlatıldı. Özgürlük ve demokrasi diye diye en gerici ortaçağ yobaz faşist hareketleri oluşturup politikalarını sürdürdüler.

Görüldüğü gibi her iki gelişme de deyişik olsa da önenmli sonuçlar braktı. Şili solun kolay kolay seçimle  devleti dönüştüremeyeeği, izin verilmeyeceği sonucunu kanıtlarken, öteki ikizkule faciyası ise emperyalizmin yeni stratejilerin nedenli gericileştirme içerdiğinin de sonuçlarıyla haşırneşir oluyoruz. Şilide yenilinmesine ve neoliberal yapılanışa rağmen hala solun deneyimleri devam ediyor. Son olarak Pinoşet anayasasının deyişimi için yapılan direnişler ve kurucu meclis oluşturma sürecine geliş bunun en somut örneğidir. Bakalım, halk hareketi olarak elde edilen kurucu meclisin yeni ana yasası merakla bekleniyor. Öteki 11 eylül olayı ise Ortadoğuda resmen kabus oluşturdu. İşkal ve müdahale ekip cihatçı ve gericilik biçiyor. En ufak laik olgular dahi ortaçağ karanlığına sokuldu. Bugün Ortadoğu darmadağın, ırak, Suriye, Libya ve Afkanistan darmadağın oldu. Buraya gelen etkileri ise zamanında Ecevite demokratik adım denildiğinde “ben Alyende deyilim ve olmak istemiyorum” yanıtıyla bahaneleştiriyordu. İkinci sonuç, Türkiyedeki Erdoğanın Ortadoğu projesinin eş başkanı ilan edişi, yönetime getirilmesi hep ilgili projanin planlarından birisidir. Bunların toplamı ise günümüz en basit yakın coğrafyamızda anlmak kolaydır. Gericilik ve karanlıkta emperyalist tekelere iyi bir kar alanı da oluşturuldu.

Tarih böyle birşeydir. Doğrusunu bilirseniz, derslerini de alırsanız soru yok. Ama, banbaşka gözlükle yorumlarsanız işiniz felaket.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin