Her ağaç eksildiğinde bileceğiz ki dünyadaki oksijen biraz daha azalacak ve çevre felaketine bir adım daha yaklaşacağız.
Ben bir ağacın dalları gelişi güzel kesildiğinde bile üzülen bir insanım. Yolda giderken fark ettiğim bir ağaç katliamını işimi gücümü bırakıp farkındalık yaratma adına gazetelere yazı yazdığım çok olmuştur.
İnsanoğlu yeşili sevmiyor
Maalesef insanoğlu yeşili sevmiyor bu gelişmemiş ülkelerde biraz daha fazla göze batıyor.
Kendi yaşadığım yerden örnek vermek istiyorum geçmiş dönemde yaşadığım site de yöneticilerin ağaçlarımızı kesip şöminelerinde yakmalarından dolayı Çevre ve orman dairesine şikayette bulunarak tam 3 kez ceza yazdırdım. Dikkat çekerim burada Site yöneticisinden bahsediyorum yani ağaçları koruması gereken kişi ama n’pıyorlar ağaçları koruması gerekenler kesip şöminelerinde yakıyorlar.
Hepsi de varlıklı insanlar ama varlıklı olmanız çevre kültürüne sahip olduğunuzu göstermiyor.
Kesme gerekçeleri hep ayniydi ‘’Yaprak döküyor pislik saçıyor’’
Halbuki bu dünyayı kirleten insanoğlundan daha büyük bir pislik var mıdır?
COVİD 19 bile yaşanacak felaketlerin yanında masum kalır
İşte piknik alanlarımız, sahillerimiz, yol güzergahlarımız ortada.
Arabanın camını açan içtiği sigarayı, açtığı bir paketi, kola şişesini dışarı fırlatan gözü dönmüş bir topluluk. Dışarıdaki alanın kendisinin de yaşadığı büyük evi olduğunun farkında bile değil.
Pandemi süresinde bile Kıbrıs’ın kuzeyinde belediyeler insanların sokaktan çekilmesini fırsat bilerek inanılmaz bir ağaç katliamı yapmışlar yapmaya da devam ediyorlar.
Bilim insanları dünyanın 1 derece ısınması halinde bile felaket yaşayacağımızı durup söylerken dünya da iklim değişikliği sıcaklığı maalesef doruk noktasına varıp 3 derece birden değişmiştir.
Bu yaşayacağımız felaketlerin en büyüğüdür COVİD 19 bile bu felaketin yanında masum kalır.
Orman yangınları insanlığın sınıfta kaldığının göstergesi
Türkçesi orman yangınları artacak birbirini izleyecektir her orman yangını bizi felaketin bir üst boyutuna taşıyacak ve yaşlı insanların toplu şekilde ölmesine tanıklık edeceğiz.
Kıbrıs’ın kuzeyinde sadece geçen yıl Karpuz’dan Güzelyurt’a 285 bin ağaç ve buna ek olarak 85 bin fidan da yanmıştır bu rakamlara maalesef sözde izinle kesilen veya izinsiz kesilen ağaçlar dahil değildir. Bu rakamları medya kuruluşlarına bizzat orman dairesi müdürü açıklamıştır.
Geçenlerde Baf’ta çıkan bir yangın söndürülememiş yangın Larnaka’nın eteklerine kadar varmış ve 60 Km’lik bir alan kül olmuştur.
Türkiye’de Manavgat’ta birçok yerde başlayan yangın söndürülememiş yöneticiler ise beceriksizliğini örtmek için mesnetsiz suçlamalarda bulunmuş hamasete sarılmıştır. Orman yangınlarını PKK’nın başlattığını bu da ırkçılığı körüklemiş neticesinde Konya da birçok yerde Kürt insanların ölümüne ve dışlanmasına sebep olmuştur. Sonuç ise orman yanmış ölen öldüğüyle kalmış insanlık bir kez daha sınıfta kalmıştır.
Oksijen daha da azalacak, iklim daha da ısınacak
Halbuki siyaset erbabının burada sakladığı şudur alçak orman arazilerinin tümünün yasa ile turizme yatırıma açılması üstüne de teşvik verilmesidir.
Tüm bunlar yaşayacağımız felaketin de habercisidir. Oksijen daha da azalacak, iklim daha da ısınacak ve felaketin boyutu daha da büyüyecektir.
Tükiye’de ki ironi şu Başkanlık rejiminin itibar diye 12 uçağı ve bin oda’dan oluşan dev bir sarayı, 400 askeri uçaktan oluşan dev bir F 16 filosu var ama sadece 3 tane yangın söndürme tanker uçağı vardır. Silahlanmaya ayırdığı paranın sadece %10 Yangın söndürme uçaklarına ve çevre politikalarına ayırsa erken müdahale edecek sorun çözülecek her yer yeniden yeşerecek.
Nükleer güce sahip olan ülkeler içinde bu durum böyledir. Gezegeni kurtarmak için uzun vadeli yeni çevre politikalarına ihtiyaç vardır. Bu yüzden AB ülkeleri önümüzdeki 10 yıl içde benzinli araçların şehre girmesini yasaklama kararı almışlardır.
Aşırı sıcaklar iklim değişikliğinin bir habercisidir
Dünyada gerçekleşen her yangın insanlığı iligilendirmeli çare bulmaya itmelidir.
Bu ayni zamanda kuraklık demek, Daha az oksijen demek. Sıcaklıkların daha da artması demek.
Aşırı sıcaklar iklim değişikliğinin bir habercisidir ve hepsinin üzerinde insanoğlunun el izleri vardır. Orman yangınlarının ayni anda bir çok yerde çıkması orman alanlarında insanların bıraktığı çöplerden kaynaklanmaktadır..
Ormanda bıraktığınız bir şişe veya cam parçası aşırı sıcaklarda yangınları tetiklemektedir.
İklim değişikliği yaşayacağımız felaketlerin en büyüğüdür
Günün sonunda iklim krizinde aşırı sıcaklıklar olsun orman yangınları olsun suçlu aranıyorsa faili insansa evet rahatlıkla insan olduğunu söyleyebiliriz.
Kendinden başka hiçbir canlının yaşamasına izin vermeyen bir canlı türüdür insanoğlu.
Sıcakların bir anda artması iklim krizini gözler önüne sermiş bir çok yerde peş peşe yangınları tetiklediği gibi bir çok ülkede de fırtınalara sebebiyet vermiştir.
Tüm bunların Türkçesi öleceğiz demek çünkü ısının yükselmesi yaşamımızı da güçlendirmektedir. Özellikle yaşlı kesim büyük tehdit altındadır.
İklim değişikliği yaşayacağımız felaketlerin en büyüğüdür.
Bu dünya da yaşamak istiyorsanız yeşili sevecek ve koruma altına alacaksınız
1 derece değişiklikte bile milyonlarca insan aramızdan göçüp giderken 3 derece değişikliklere maruz kalmak felaketlerin daniskası olacaktır.
Bu yüzden güney kuzey diye düşünmeden birlikte hareket edip adayı ve tüm dünyadaki yeşili daha fazla sevmeli ve korumalıyız.
Bu dünyada yaşamak isterseniz bunun başka bir yolu olmadığı gibi seçeneğimiz de yoktur.
Yeşili sevecek ve koruma altına alacaksınız. Bunun aksi doğa sizden intikamını korkunç bir şekilde alacaktır. Şuanda yaşananlar bunun habercisidir zaten.
Dünya Paris iklim antlaşmasına dört elle sarılmalıdır
Amerika’nın Trump döneminde imzasını geri çektiği rakibi Biden kazandığı seçim sonrası geri döndüğü Paris’te ki iklim antlaşmasına tüm dünya dört elle sarılmalıdır.
Dünyanın kurtuluşu bu sözleşmede saklıdır. Birlikte hareket edilebildiği takdirde bu sorun aşılacaktır.
Pandemi ve COVİD 19 süreci bize göstermiştir ki SAĞLIK ve ÇEVRE politikalarına daha fazla yatırım yapmalı daha fazla kaynak ayırmalı daha duyarlı olmalıyız.
Peşpeşe gelen yangınlar ölçüsüz fırtınalar dünyayı birlikte hareket etmeye zorunlu kılmıştır.
Silahlanmaya ayrılan bütçelerin tümü iptal edilmeli bu kaynakları Sağlığa ve Çevre politikalarına yönlendirmeli tüm imkanları insanlığın hizmetine sunmalıyız.
Antartika da eksi olması gereken hava sıcaklığı bugün maalesef bazı noktalarda 18 dereceye yükselmiş olup yaşanacak felaketlerinde en büyük habercisidir. Yakın gelecekte bir çok ada haritadan silinecektir bu açık ve nettir.
Yangınlara karşı alacağımız tedbirler insanlığımızı da sorgulayacaktır.