yaklaşımlarÖzkan YıkıcıEkolojik kriz, sellerle ve sıcaklık bunaltılarıyla hissedilirken – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Ekolojik kriz, sellerle ve sıcaklık bunaltılarıyla hissedilirken – Özkan Yıkıcı

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Kapitalizmin kar hırsı, her olguda olduğu gibi, iklimleri de altüst yaptı. Bunun uyarıları seksenlerden beridir hep yapılıyor. Rant ve sömürü aşkına sonunda doğanın da kendisiyle oynanarak adeta günümüz felaketine sinyal çakıldı. Almanyadan Belçikaya, Karadenizden Çine yaşanan seller, olanın çok ötesindedir. Her birinin bir ekolojik yıkım hikayesi de oluştu. Kuzey Amerika ve Güney Kanadada alışılmamış sıcaklıklar gerçekleşti. Rusyanın soğuk bölgesinde sıcak iklim yaşanıyor. Madagasgarın güneyinde ilk defa önemli kuraklıkla kıtlık yaşanıyor. Denizlerin ısınıp yükseldiği veya kutuplardaki erimeler artık normal haber şekline geldi. Bu birkaç örnek dahi, iklim bozulmalarıyla, yapılan doğa müdahalelerinin nedenli geri dönünmez sonuçlar yaratığğının göstergeleridir.

Son dönemde, önemli araştırmacılar, kapitalist yapının birçok krizi birlikte yaşadığını söylüyor. Bunu kanıtlarla açıklarken, krizleri siyasetin yönetemediğinin de önemli eksikliğe tuz biber ektiğini belirtiyorlar. Ekonomi, kültür, ekolojik, en son sağlık alanlarında sistem krizlerle boğuşuyor. Krizleri çözme yerine resmen fırsatla daha fazla kar elde etme anlayışı sürmektedir. Bunu iklim dyeişimde, ısınan kürenin nedenli koşullarla gerçekleştirildiği hep anlatıldı. Denizlerin ısınması, betona hapsedilen kara parçaları, yataklarından deyiştirtilen derler, hepsi bir ekolojik felaketin taşları olarak örüldüler.

Almanya alışılmamış sellerle kaşılaştı. Benzeri Belçikada da yaşandı. Türkiyenin Karadeniz bölgesi peşpeşe sellerle boğuşuyor. Bunlar yetmezmiş gibi Türkiye devleti istanbula yeni kanal yoluyla da yeni eko felaketin tetiğini çekiyor. Bunlar hep ısınan ve bozulaan iklimlerin sonuçları olduğuna inanlıyor. Seksenlerde yapılan uyarıların teker teker gerçekleşmesi de öngörüler ile birlikte bulgular katılarak günümüz söylendi. Kanıtlama doğru da tam tersiyle de sermaye ceplerini doldurmaya devam ediyor. Sermaye, tepkileri kontrol altında tutmaa amacıyla, rantı öne çıkarp betonu özdndirerek ve bunları savunacak kesimleri dolarlaarla satın alıp kamuoyunu başka alanla oyaladı. Beton gömülmesi ile kalkınma masalı tekrar tekrar söyletildi. Böylelikle, resmen yaşananın yaşanmadığı algısıyla konular geçiştirildi.

Son dönemde konuştuğum bazı balıkçılara, eskiden tutulan balık isimlerini söyledim. Birçoğuna raslanmadığı belirtildi. Şimdi birine Kıbrısta kartal vardı deseniz, çoğu inanmaz. Ama son imar olayındaki gibi dörtyüzbin kişilik konut yapımının 37 yılına yönelik hazırlanmasına, şu anda baş makamda oturan şahıs ret ediyordu. Çünkü, kendi birkaç mütahitinin hesabına uğraşıyordu. Halbuki ta baştaan Kıbrıs bir adadır ve sınırlı kaynaklara sahiptir. Nefes almak gerekir. Yoğun nifus yığmak, betonlaşma gibi olgulara dikat etmeliyiz. Olmadı. Tam aksi rant uğruna nifus getiriliyor, betonlar yükseliyor. Toprak daralıyor. Şimdiden normal ada nifusunu çoktan aaştık.

Yükardaa sıraladığım genel ve yerel olgular, bizi ekolojik felaketin nasıl çağıra çağıra geldiğinin örnekleridir. Bunun bedelini ne yazık yoksul halklar ödüyor. Hala konunun farkına varan fazla kesim de yok. Daha kötüsü, anormal iklim bozulmalar normalleşti. Bilim dışı urafelere dayanarak kaderciliklerle damıtılıp konu örtülmektedir. Haat da gericiliğe kaynak olsun diye “tanrının cezalandırılmasıdır” dneilmektedir. Deyişmeyen gerçek, kapitalist yapıda resmen ekolojik kriz felaketi yaşanıyor. İklimler yerlebir olurken, yeni dengesiz sistem de kendi hastalıklarıyla geliyor. Korona salgını da bunun son örneğidir.

Kısaca, iklimler bozuldukça, doğa felaketleri daha sert şekilde yaşanacaktır. Olmaz denilenlerin normal haale geldiğine şayit oluyoruz. Canlılar savruluyr kimisi yok ololurken, yeni üretien mikroplarla da hastalıklar gelişiyor. Bunlar hep kapitalist sisteminin işleyiş özünün sonuçlarıdır. Bunu anlamadıkça konunun çözümüne de yaklaşılmaz. Rant hırsıyla bozulan doğanın elbet tepkisi de gelecek. Bunları son günlerde çok acı şekilde dünyanın her yerinde görüyoruz.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin