Radyo Mayıs’taki Bilim ve Siyaset programında zaman zaman program partnerim Mustafa Onurer sık sık son dönemde şu soruyu soruyordu: “IŞİD ne oldu? Etrafta dolu dolu IŞİDci varken, bunlar buhar mı oldu” sorgusunu yapıp yanıt istiyordu. Ben de her defasında, IŞİD militanlarının buhar olmadıklarını, önemli liderlerin de esir alınmadığını, anlaşmalar öncesi veya anında özellikle Suriyede ve Musulda bunların ABD helikopterlerle taşındığını, bu anlaşmalarda Türkiyenin de IŞİD militanlarının bazı bölgeden sancısız çıkarılmasında imzası olduğunu söylüyordum. Devamında, IŞİD yapısının direk emperyalist gerçekliği olduğunu, o siyasetlere yönelik güçlendirildiği, yeri geldiğinde de kulanıma hazırlandığını da söyledim. Sonucunda daa “yine bir krizde karşımıza direk IŞİD veya başka isimle sistemin kriz oyuncusu olarak bu yapının geleceğinin kesin olduğunu” eklediydim. Bizim prokramı ratyo ve ienternet kesimi prokramlardan çıkardı. Bu konuyu bu nedenle Mustafayla tartışmaya devaam edemedim.
İster IŞİD ister benzer örgütlerin,genel politik ihtiyaç veya yapılan rak Afkanistan Suriye işkaller nedeniyle oluştuğu kesindir. Kulanılan ve kulanılmayıp boşta kaldığında da eylem ilacını yine içen gerici ve emperyalist sistemin önemli figürleridir. IŞİD da ırak işkalinin sonucu oluştu. KObani direnişine dek de direk işkalcilerle birlikte yönetimleri devirme, muhalif kesimleri kesme görevini yaptı. Bölgesel güç oldu. Hat ta Kuzey Kıbrısın Boğaz bölgesinden deniz yoluyla da bazı ilişkilerin olduğunu bizat İngiltere bazsını yazdı. Fakat tıpkı seksenler Rabıta olayı gibi buradaki yetkililer onudan bihaber durdular!
Son günlerde Afrikadan gelen haberlerde direk veya dolaylı şekliyle IŞİD ismi duyulmaya başladı. Mozanbik bu ülklerden biridir. Üstelik, zengin madenlerin olduğu bölgede, Çinin bu madenleri işletme konumuna geldiği dönemde, yapılan saldırılalrla oldukça insanın bildik IŞİD yöntemleriyle kesildiği bilgileri uçuşuyordu. Genelde Afrika haberleri pek yapılmaz. Önemli ölümlerin olmsı dahi konuyu pek deyiştirmez. Hat ta B.M. güçelrinin sapıklıkları ve tarafcılığı da önemsizdir. Ama, Afrikanın genelinde özellikle gelişen Çin ile rekabet ve gidrek cihatvcıların buna karşı kulanımı, bu bilgilerin de haber olmaya başlandığı anlaşılıyor.
Mozanbik başlangıçtan beri ABD karşıtıydı. Sosyalist Afrika deneyimliyli politika arayışındaydı. Sovyetler dağılınca, birçok ülkede olduğu gibi, Mozanbikte de bu yolun geri döndürülmesi için hamleler hızlandı. Kabile ilişkileri ve ırkçılık hep kulanımdaydı. Bu arada Çin de böllgede bulunuyordu. Boşlukta kalıp deneyimsizlik ile üst borokrat elit rantçılığı ise ülkeleri iyice sıkışıklığa getirdi. Mozanbikte de bunlar yaşanıyordu. Zengin madenleri vardı. Daha münasip önerilerle Çin konuya giriyordu. Fakat, Emperyalist deneyim de şu Mozanbikteki bazı çelişşkileri kulanıp ırkçılık veya dıştan faşist gerici saldırılarla ülkeyi sarsma politikası güdülüyordu. Özellikle Çinin kıtada yayılması, mozanbikteki madenleri de işletmek isterken yatırımlarla da ulaşımda ağ kurması, başta Amerikayı rahatsız ediyordu. Nijeryadaki benzer Boko Haram gibi örgütler yanında, Ortadoğu gerçeği ile oluşturulan seyar cihatçılar da elde mevcutdu.
Nitekim, birçok çevere Mozanbikteki kıyımda IŞİD veya benzeri örgütlerin olduğuna dayir önemli idiyalar vardır. Erhan Nalçacının Sol haberdeki bir bilgi de daha düşündürücü: Biliyorsuuz ı ABD hesapta IŞİD liderini öldürdü. Fakat, yerine geçen liderin, ırak işkalinde hapsedildiği, Amerikan işkence çevrelerince elden geçirildiği, sonradan kısa zaman içinde serbes brakıldığı belirtiliyor. Bir anlamda, eski liderin işkal ile oluşumun eseri olurken, öldürülme sonrasında yerine geçenin geçmişi oldukça düşündürücüdür. Zaten, tutuklu olan ve önemli suçlamalara uğrayan cihatçıların, hapisane çıkışı sonrası, örgütlerde lider görülmesi bildik klasik yaşam şekline gelindi. Yeni IŞİD ve Mozanbik olayları bize Afkanistan işkaliyle başlayan cihatclığın dünyada yeni paramiliter yapılanışın evrenseleşen boyutunun işaretleridir. Yoksul olup üstelik zengin madenlere sahip olan Mozanbik gibi ülkeler ya sömürülecek veya rahart vbrakılmmayaccak derecede tehlikelidirler. Hele de artık çin lafı da eklenince, bu cihatçıların işi çok. Nitekim, Uygurlar tartışmasında, Suriyenin bir yöresinde Uygur gerici cihatçıların hakim olması da başka örneklem oluyor.
Kısaca: Afrika kıtasını pek duymuyoruz. Duyduğumuzda da mutlaka çok denklem vardır. Mozanbik genelikle Soğuk savaşta iki kutpun mücadele alanıydı. Ama, verilen kurtuluş savaşı gerçeği de var. Şimdi, ülke zenginlikleri paylaşımı yükselirken, IŞİD duyulmasıyla da konunun nerelre dek tehlikeleştiğinin işaretidir. Yoksa, pek haber duymayız. Klasik sömürgecilikten kurtulan Mozanbik hala rahat edemedi. İç siyasetdeki kırılganlıklar da kulanıma adaydır. Afrika gerçeinin önemli resmidir Mozanbik. Bakalım, IŞİD dalgasıyla ülke nerelere savrulacak. Belli olan hala zenginliklerini kendi kulanacak noktaya gelmemesidir.