Balonlar daha şişirilmeden patladı. Bidenın algı operasyonu, resmen desteklediği yandaşları tarafından kısa zaman içinde tersdüz edildi. İsrail ve Kolombiya sadece iki ülke olarak rollerini gerçekleştirildi. Demokrasi havasıyla emperyalist yeniden kurumsallaştırılıp denetim politik girişimi imajı demokrasi ve özgürlük ekseninde İsrail ile Kolombiyada çöktürldü. Takınılan tavır ile nedenli yalan söylendiğinin belirtileri haline sokuldu. Emperyalizmi, faşizmi, sömürgeciliği ve sınıfsal eşitsizliklerin hem de baskıyla savaşla sürdürülme özleri iki ülke yaşanılanlarıyla resmen bize kavurmasına rağmen, hemen sonra yeniden “demokratik İsrail” kullanımına kanmaya devam ediliyordu. Katliyamların kendisi yetmezmiş gibi katliyamı yapanın haklı olmasını savunma paranoyasına da takılanlar epey oluyor. Son İsrail Filistin yaşananları, tek veya ilk deyildir. Sürekli yaşanılan döneminn yeniden tekrarıdır. Sadece Netanyahu simgesiyle ve günümüz koşullarının ek eklentileriyle de Netanyahulaştırıldı. Netanyahunun son seçimde çoğunluğu sağlamaması, kualisyonun onsuz kurulma olasılığının belirlenmesi, hükümet dışında kalmasıyla hapse girme durumu, yeniden iş Filistine karşı provakasyonla gericiliğe ırkçılığa oynayarak ayakta kalma seçeneğine gelindi. Nitekim, klasik yerleşikler uygulaması bu defa Doğu Kudüsteki Filistinlilerin bir mahalesinin boşaltılma girişimi, onları sürgünleştirip gerici Yahudileri yerleştirme çabası, yeniden hem de dini bayram gününde ateşlendirme oldu. Sonrası malum: Filistinlilere karşı güvenlik gerekçesiyle de Gazleye bonbalar yağdırıldı.
Batının sermaye eksenli devletleri de hemen israilin füzelerle çocuk katliyamlarına destek verip bunun siyasal rolunu oynamaya başlandı. Sol ve aydınlar batıda sokaklarda protesto yaparken, bunun karşısında da devletler israilin katliyamlarını ve yerleşikler kurmasına destekler veriliyordu. Böylesi kanlı ve çirkin taplo oluşturuldu. Üstelik bu anlayış da karşılık buluyor. İsriail daha kurdurtulurken, ne meşur Cenevre sözleşmeleri gözetildi nede B.M. kararlarına uyuldu. Katliyam, sömürgeleştirme ve ırıkçı bileşimle bedel hep Filistine ödetildi. Garip bir durum da Türkiye için denilen olgu halka korku ve önünü görememe denecek sonuçları çıkardı.
Biden demokrasi diyordu, insan haklarını söylemeye çalıştı. Çok geçmedi, israilin yaptığı ve Kolombiya olayları karşısında tavır söylemek zorundaydı. Emperyalist kimliği tekrardan önümüze konuldu. Erken büyü bozulması gerçekleştirildi. Filistin katliyaamı ve Kolombiya direnişi bir yana, faşist metenyahu ile Duk ise bize nasıl bir siyasetçi profiliyle yönetilip demokratiklikle kndırıldığımızın da resmi oldu.*****
Kısaca, Emperyalizim kendi ilkeleriyle yaşatıor. Protestolar veya sorunlar karşılığındaki çözümler ise sosyalist söylemler oluyor. Sokak sosyalizmi haykırırken, eşitlikleri haykırırken, olmayan siyasal iradedir. Buda öteki önemli sorun. Kapitalizim eşitsizliğini ve sömürgeciliğini yaşatırken, hala sosyalizmin çözümsüzlüğünü gösterme paradoksu olmasıdır. Bu denklem bozuldukça yarınlar daha aydınlık olacak ken, olmaması halinde faşizmin daha köklü geleip felaketi benzinle ateşlendirileceği de kesindir. Kolombiya ve İsrail seçim sonuçlarının günlük kanıtı da budur.yaşandı. Tüm dünya medyası Kudüste yapılan protstolarda Filistinlilerin görüntülerle “Filistinliler burada, Erdoğan nerede” sloganı yükselirken; Anadolu ajansı tam tersi Filistinlilerin Erdoğandan yardım istediğini haberleştiriliyordu.
Kısaca, İsrail Filistini kovar, yerleşimler oluşturup katliyamlara devam ederken, Bidenın tutumuyla politik algısı bozuluyordu. Çok erken bozulduğu kesin.*****
Kolombiyada ise büyü başka şekilde bozuluyordu. 28 Nisandan başlayan ulusal grev gidrek deyişik şekilerle sürdürülüyor. Başta sunulan yeni vergilere karşı çıkmayla başlyan süreç, hükümetin kararı geri çekmek zorunda kalmasına rağmen devam ediyor. Eğitimde eşitlik ve parasızlık, yerel halkın hakları, sağlıkta kamusalcılık gibi yeni seçeneklerle direniş devam ediyor. Kolombiya, Latin Amerikanın en önemli mütefiğidir. Biden faşist Duku destekliyor. Buradaki direnişin ve Brezilyada ki gelişmeler hepsi önümüzdeki yıl yapılacak seçimlerle de yeni bir sayfa açmaya aday gibidir. Tabi bu koşulların daha beslenecek çok yönlü etkielri vardır.
Kolombiya önemli günlerden geçiyor. Devletin paramiliter yapısıyla, mafyalı nefes alma ekonomisiyle, derin sınıfsal uçurumu yanında her konuda müdahalelleriyle içeleşen ABD, son dönemdeki direnişleri hala bastıramadı. Onlarca insan öldürüldü. Ölüm mangaları birçok aydın ve eski gerila liderlerini katlediyor. Ama, alışılmamış şekilde başlayan ulusal grev, Duke geri adım atırmasına rağmen durmadı. Bu ilk önemli dönemecin geçişiydi. Belli ki muhalif çizgi sistemi sorgulamaya devam ederken, bazı deyişimler de istemeye başladı. Dönüşüme veya devrime dek gidermi, pek belli deyil. Ama, bu direniş önümüzdeki ıl kiseçime nasıl yyansır, oda belli deyil. Unutmayacağız: FARG ile yapılan anlaşmayla barış yönünde adım atılırken, seçimler daha faşist Duku iktidara getirdi. Barış karşılığı, faşist seçim sonucu doğurdu. Güvenlik in emperyalist kolektifinde olduğumuzu hatırlatmaya yetip artı.****
Yaşanan, sadece günümüzdeki Netanyahu olayıla deyildi. İsrail Filistin gerçekliği Emperyalizmin yeni sömürgecilik politikasının Ortadoğu versyonuydu.
