Adamızda yaşamamızın önemli bir izleme uyarısı oluşması gerekir. Kıbrıs sorunu çok yönlü katılımla, deyişik olguların ördüğü konumdadır. Dünyada da olduğumuza göre, yaşanan sorunlarla alakalı gelişmeleri iyice izleyip dersler de almamız gerekir. Unutmamamız gereken, eğer,sorunları kabulleniyorsak, bunların uluslararsı gerçeğine de ulaşıyorsak, dünyadaki benzer konulardaki gelişmeleri de dikkatli takip etmemiz şart. Buna bağlı olarak, siyaset dönemimden yazılıma geçiş sürecine dek ddünyadaki sorunlara yaklaşımdaki çözüm adımlarını izlemeye çalıştım. Doğurusu, iyi de birikimim gerçekleşti. Yazdığım köşelerde, prokram yaptığım medya kanalarında bunları dersleriyle birlikte yazıp yorumladım. Bunlardan elbet biri de Kolombiyadaki son yapılan anlaşma ve sonrası da vardır.
Kolombiyadaki sadece son deyil doksanlardaki benzer girişimi de belkide ülkede geniş şekilde zamanında yazıp Kıbrısla alakalı dersleriyle yorumlayan kişiyim. Nitekim, birkaç yıl önce Kolombiya devleti ile Farg gerilalalrı arasında Kübada yapılan anlaşmayı da böylesi anlayışla ele aldım. Anlaşma yolundaki dikenlerden başlayıp, anlaşmanın yapılış şekli, duyulan kuşkuları, referandumda ret edidlmesine karşın yine de uygulanmasında direnmesi, uygulama başlangıcından doğan sorunları yazıp öngörülerle dersleriyle izlenmesi gerekimini belirtim. Nitekim, buna uyarak kısa denecek zaman sonrasında, ABD kuşkularına ve memnun pek olmamış haline karşın kabullenen ve imzalayan devlet yetkililerin seçimleri kaynbetme ile ilk soruların artması dönemi üzerinden fazla zaman geçmedi. Dünya odenli sorunlarla yüklü ki, Kolombiyada olanlara pek ilgi olmuyordu. Buda garip başka bir gerçeklikle, anlaşma veya dyeişme sonrası bir anda kopuşun yanılsaması karşımıza geliyor.
Konuyu biraz da önemsememin nedeni, anlaşmayla kurulan Kolombiya Ceeza mahkemesinin geçenlerdeki isyanı oldu. Mahkeme şunu haykırdı: “Kolombiya devleti anlaşma gerekçelerini yerine getirymiyor”. Hala paramiliter yapı dağıtılmadığı gibi, başta eski Farg gerilelaları olmak üzere birçok demokratik örgüt lideri veya aktifisti katledilmektedir. Bu birçok kuşkunun doğrulanmasıydı. Üstelik, imza atan Farg gerila bir lider, hükümetin anlaşmaya uymadığı için ve kendinin de öldürülme tehlikesi nedeniyle, yeniden dağlara doğru yöneldi.
Kısaca anlaşmayı anımsatalım: Gerilalar silah brakıp sivil hayata dönecekler. Hükümet başta toprak reforumu gibi bazı yeni açılımlar gerçekleştirecek. Devletin paramiliter yapısı Ölüm mangaları dağıtılacak. Sivile dönen gegerilaların hayatını garanti edecektir. Siyasal parlementoya girmelerine kolaylık sağlanacak. Anayasal önemli deyişiklikler yapılacak. Geçmişle alakalı yüzleşme ve yargılatılma mahkemesi kurulacak. Buna benzer ilkeler oluşturuldu. Fakat, önce imzalayan hüküemt seçimi kaybeder. Daha öncesi ise referandumda ret edilmesine karşın Farg ve hükümet anlaşmayı uygulamada kararlı oldular. Bunlar dyeişen ve daha gerici faşist gelen hükümet için kulanacağı koşullar oldu. Önemli sivil örgüt liderleri katledildi. Sivileşip silahsızlaşan gerillalara da saldırılar oldu. Buna karşın, Kolombiyadaki mafyalar da gerillaların silahsızlanmasıyla boşalan alanı ele geçirip halkın göç etmesine yönelik baskı yaptılar. Buna benzer uygulamalar, bir anlamda anlaşmada devletin tüm garantilerinin havada kaldığı, gerila hareketinin ise toplumsal yerleşimde oldukça bedel ödediği sonuçarıyla karşılaşıyoruz. Üztelik, devlet merkezli paramiliterler katliyam yaparak muhalefeti sindirtmeye hız verdiler.
Özellikle, anlaşmayı organize eden Küba ve Venezuyela ilşkilerinde yeni Kolombiya hükümetinin Amerikan eksenli daha yakın olması da denetimin olanağını da engeliyordu. Bir kısım gerila liderleri sivil hayat da tutunmaya yine de uğraşıyor. Mafya saldırıları, devlet baskılanmaları ve eksik iletişim boşluklarına rağmen demokratik Kolombiya ekseninde kalmaya çalışıyor. Bir kısmı ise yeniden ya gerila hareketine döndü veya başka örgütlere katılarak silahlı mücadeleye devam etmek zorunda kaldı. Kimisi de doksanlardaki dersi hatırlatıyordu: Büyük gerila hareketi M.19 yine devletle anlaşma yapar. Başkanlık seçimine liderleri girer. Liderlerinin iyi oy alacağı beklenirken, yine bir paramiliter saldırıyla katldilmesiyle, anlaşma yok edildi. Bu nedenle son anlaşma eskisinin gölgesinde yapıldı. Üstelik,hala tartışılan, verilen tavizler yanında, referandum yok oyuna rağmen ısrarla uygulanmasındaki zafiyetlerin de dikate alınmadığı eleştirileri vardır. Korumasızlık ile devletin mafya paramiliter gerçekleri de hareketin demokratik ortamda siyaset yapmasını epey sıkıştırmaktadır.
Son ceza mahkemesi isyanı da devleti direk işaret etmesi önemlidir. Yine de anlaşmayı imzalayan örgüt liderlerinden çoğu, anlaşmaya bağlı kalıp mücadele edeceklerini belirtiyorlar. Kolombiya böylesi bir girdaba girdi. Bir önemli konu da şu: Amerikanın Latin amerikasındaki en önemli merkezidir. Her türlü yerleşimi yaptı. Sola teslim edilmeyecek derecede denetim kuruldu. Buda gerillalara karşı hareket de CİA etkisini hep anımsatıran gerçektir. Nitekim, bazı gerila liderlerini yargılama adına hep isteme kartını tutuyor. Dahası Batnının venezuyela hareket merkezidir Kolombiya. Bunları hep gelinen aşamasının etrafını ören gerçeklerdir. Kıtadaki solun şimdilik gerilemesi de anlaşma etkinliğindeki olumsuzluklardan birisidir.
Kısaca, Kolombiya deneyimi epey kuşkularla örülüyor. Gerilaların taviz verişi ve demokratikleşmedeki ısrarı yetmiyor. Devlet anlaşmaya uymayan ve yeni baskılar geliştiren organ halindedir. Olumsuz oluşu ise yarınlar için anlaşma kurallarının da kuşkularla bakılmasına zemin hazırlamaktadır. Hala anlaşmaya rağmen gerila suçlamalarla psikolojik hareket yapılması, imzanın deyerinin de niteliği ortaya kuşkuyla gelmektedir. Her anlaşma için Kolombiya dersi önemlidir. Gidilip tükenilecek veya başarı yarınların dikate alacağı derslerdir.