Eğer bir ülkede ifade, söz söyleme özgürlüğüne karşı davalar açılmaya, insanlar söylediklerinden ve ifade ettiklerinden dolayı cezalandırılmaya başlarlarsa o ülkede birçok sorun var demektir. Şunu da bilelim; eğer ekonomik başarı kazanmak isteyenler de varsa, ülkeleri hakkında demokratik bir özgürlük vizyonu çizmelidirler çünkü bir ülkeye yatırım için gelecek olanlar veya en basitinden o ülkeye turist olarak gelecek insanlar, o ülkenin her bakımdan özgürlükler içinde olmasını arzu ederler. Adam hanımıyla serbest bir şekilde sahilde dinlenirken, ansızın çılgın bazı aşırı dinci veya milliyetçi insanların, ellerinde silahlarla ortaya çıkıp da onları, güzel bir tatil yaparken, cezalandırmasını veya öldürmesini istemez. Veya bilgisayarında bir tweet attığı için o ülkede polis tarafından soruşturulmayı, rahatsız edilmeyi istemez. İsteyemez… Onun için dünyaya vereceğiniz imaj çok önemli. Örneğin biz dünyaya nasıl bir imaj veriyoruz? Mesela geçenlerde Türkiye’de Kadın Sözleşmesi diye bilinen, evrensel olan ve ilk imzalayanı o ülkenin olduğu sözleşme feshedildi. Yine bu olaydan önce geçenlerde aynı ülkede, müze olarak kullanılan, eskiden katedral olan bir cami de tekrar, ibadete açıldı ama birçok ülkenin de tepkisini çekmişti bu karar. Bu davranışların dünyada duyulmasıyla dışta yaşayan çeşitli uluslardan insanların Türkiye hakkındaki imajı bana göre pek de olumlu olmayacaktır. Bu da ekonomi ve turizm faaliyetlerini elbette etkileyecektir.
Mesela bizde birçok politikacıya, yazara ve gazeteciye karşı linç kampanyaları olur, gazeteciler ve politikacılara veya sendikacılara sırf görüşlerinden ve konuştuklarından dolayı davalar açılırsa, dünyada bunun yansıması ne olur? İyi bir imaj çizilir mi sizce? Ve biz turist isteyen, tanınma isteyen, ekonomik kalkınma ve dışarıyla ihraç yapmak isteyen bir ülkeyiz. Hava taşımacılığı ile ülkemize çok yolcu gelmesini istiyoruz. Dışarıya daha fazla mal satmak istiyoruz.
Peki demokrasiye, söz söyleme özgürlüğüne karşı ülkemizde davalar yükselir, insanlardan yazdıklarından ve söylediklerinden dolayı hesap vermeleri istenirse, AB ülkelerinde bu özgürlükler yasalarla korunup kullanılıyorsa ve siz bu ülkede otomatikman AB üyesi olmuş insanları AB’de olan bu haklardan ötürü yargılamaya başlarsanız ne olur? Hiç düşüneniniz oldu mu? Ben kapkaranlık bir tablo ortaya çıkar diyorum. Pandemi sonrası bu ülkeye daha fazla turist gelmesi ve yatırım yapılmasını beklerken, hava alanlarımız ve turizm tesislerimiz çalışacak derken, bu donukluğun,yukarıda bahsetmiş olduğum özgürlüğe vurulan darbelerden ötürü daha da artarak devam edeceğini iddia eder, bu ülke açısından hiç de iyi olmaz diyorum.
İnşallah çoğu insanının AB üyesi olmuş olduğu bu ülkede, söz ve ifade özgürlüğüne yönelik, dışta kötü imaj çizecek yanlışlar sürdürülmez diyorum…
Ekonomik sorunlarla boğuşurken ülke bu anti demokratik ve insan haklarına ters sorunlarla da uğraşmak mecburiyetinde kalmaz diye düşünüyorum…