Sağcı ve milliyetçi de olsalar Kıbrıslıtürkler bir şekilde bu ülkede son 60 yıldır şöyle veya böyle bir varoluş mücadelesi sergilediler. Haklıydılar veya değildiler, onu iddia etmiyorum. Ama bir şekilde yapılan bir haksızlığa veya kendilerince bir baskıya karşı durdular. Son beş yıldır ülkemizde devam eden ve açıkça belli ki dışarıdan yönlendirilen müdahaleler, bu tip insanların da tepkisini çekiyor. Sosyal medyada veya ayakta yaptığınız ikili temaslarda , bu insanların da tepkisi olduğunu görüyorsunuz. Elbette menfaatler devam ettiği sürece bu tip insanlar gene saflarını belli ediyorlar. Sağ milliyetçi kanada sığınıyorlar ama son zamanlarda mesela merkez sağ partiye kadar sarkan müdahale zincirleri ve kimseye sormadan partinin de onaylamadığı kişilerin,demokratik kurumları da aşarak partiye empoze edilmesi, esasında bu parti içindeki vatandaşları veya sağcı-milliyetçi dediğimiz insanları da rahatsız etmektedir. Bu parti içindeki bu anti- demokratik müdahale, ekonomik yetersizlik ve baskılar sürdüğü müddetçe muhakkak bir gün geri tepecektir. Son seçimlerde resmen ve açıkça seçimlere müdahale edilerek, buraya taşınan oylarla seçim kazanılması da aslında bu tepkileri tekrar tazelemişti. Bu tip insanlara söylenilen “Merak etmeyin anavatan size de, piyasaya da gereken yardımları yapacak ve buraya yardımları artırarak bu süreci tamamlamamıza yardımcı olacaktır”. Bu söylendikten sonra bir şekilde Akıncı Cephesi’nde şüphe ve zayıflık yaratarak Akıncı’nın oylarını törpülediler. Bir de seçimlerde getirdikleri TC ilintili gruplarla zaferi Türkiye’ye muştuladılar.
Seçim kazanmak ve buradaki yapma kağıttan çok, kırılgan devleti devam ettirmek ne kadar mümkündür? “Maraş Bizimdir, verilemez”, “Karbonhidratlarda hakkımız vardır, Kıta sahanlığı ve Mavi Vatan” denilerek son birkaç senede Türkiye ekonomisinin ne duruma geldiği, Rus S400’lerine verilen paralarla nasıl bir Türkiye yaratıldığı ve nasıl Batı ile ABD’nin tepkisini üzerlerine çektikleri de malumdur. Batı’da herhangi bir ülkenin devlet başkanının verdiği demeç, ABD’de Kongre’nin aldığı bir yaptırım kararı nasıl borsaları etkilemekte ve bunun İstanbul veya Türkiye çarşısına nasıl nükleer bir savaş başlamışçasına indiği de herkesin malumudur. Türkiye’de yaşamasak bile bu demeçlerden sabahleyin kalktığımızda nasıl maaşlarımızın veya cebimizin etkilendiği de malumdur. Son zamanlarda 13. Maaşların ödenmesindeki güçlüğün de bu sorunla ilintili olduğuna şüpheniz olmasın. Türkiye zor durumda ve buraya güçlükle para göndermekte.
Bu tip inişli, çıkışlı krizlere TC ekonomisinin artık dayanamayacağı ve Türkiye’de büyük bir sosyal patlama tehlikesi yaşandığı gene seziliyor. Türkiye rasyonal politikalara dönmez ve Kuzey Kıbrıs dahil dokuz cephede hala daha savaşmaya veya cenk yapmaya devam ederse, sorunlar artık diz boyu değil tüm insan boyunu kaplayacağa benziyor.
Türkiye insanlarının “İmdat” çağrısı aslında Kuzey Kıbrıs’ta yaşayanların da “İmdat” çağrısıyla birleşmiştir.
yazarın tüm yazıları:
Ulus IrkadTüm kaleler yıkılırken – Ulus Irkad
"Bu Memleket Bizim" yayınlarını izleyin
"Gündem" yayınlarını izleyin