Çok yönlü dünyalaşan Arjantinli Diego Maradona, yaşama gözlerini yumdu. Maradona, hem ünlü futbolcu hem de önemli aktivizt sosyalist olması nedeniyle, birçok yönüyle dünyada önemli yere geldi. Kimisi, önemli çoğunluk Maradonanın futbolculuk yönünü öne çıkarıp konuşup yazdı. Akla bunlar daha çok sokuldu. Oysa, Maradona, özellikle komadayken ve yaşamından adeta beklentinin sonlandığı anda Kubadaki tedavisiyle, yaşama önemli katılımcı aktivist Sossyalist olarak da birçok mücadelede yer aldı. Yardımları ve eylemlere katılımıyla da ezilenlerin yanında direk pratiği ile kendine yer buldu. Bu iki yön, sonuçta hayata gözelrini kaparken, kimi sporculuğunu, kimi de mücadeledeki yeriyle onu yazıp konuştu. Tarih te ayni ikilemle çoktan kaydetti.
Maradona denince önemli çoğunluğun aklılına Futbol gelir. Hele de 1986 yılında Dünya kupasıbnda, ingiltereyle yapılan maç oldukça akılda kaldı. Hem atılan el ile gol ve hakemin görmemesi ile ardından Maradonanın “tanrının eli” deyişi kafalara kazıldı. İkinci golde de İngiliz sporcuları ardarda dizip atılan çalım da önemli futbol gösterisi olarak epey beyeni kazandı. En önemlisi, Arjantin İngiltere FOltlan adaları savaşının revönşı olarak da kavramlaştırıldı.
Maradona, oldukça fırtınalı sporculuk dönemini yaşadı.n Arjantinden ispanyaya, italyadan öteki bazı ülkelere gidip top koşturtu. Napoliden Barselonaya izler baraktı. Fırtınalı yaşamda şapiyonluklar yaşadı. Kiliselerin de etkisiyle tanrıyı adeta önemli dönemlerde kavramsal olarak kulandı. Tıpkı ingiltereye el ile atılan gol veya Napoliderki yaşatılan şapiyonlukta olduğu gibi.
Bu yaşam, Maradonayı futbol tarihinde gereken yere getirdi. En iyi futbolculuk listesinde kavramlaştırıp simgeleştirdi. Buna karşın, özellikle italya macerasında uyuşturuculuk boyunduruğunun da etkileri başladı. Kokayin nedeniyle de Futbola veda etmek zorunda kaldı. Dopink tesbit edilmesi sonrası Maradona ömür boyu futboldan yasaklandı. Tanrı söylemleri, futbol deyerlendirilmesi ve son dönemlerdeki uyuştucrucu bileşkeleri Maradonayı hem yükseltip hem de durduran üçken halinde yaşandı. Yine de dünya Maradonayı iyi futbolcu kabul etti. Buna karşın, Barselona macerasında dövüşken ve olay çıkartan kimlikleriyle de başarısına engeller takıldı.***
Maradona futbol dönemini fırtınalı ve iyi oyunuyla uyuşturucu dotink sonuyla tamamlamak zorunda kaldı. Futbol bitip yaşam devam ederken de uyuşturucu sağlık kısgacına girdi. Bu ilerde yaşamına yeni sayfa açacaktı. Kapitalist sistemde hem de bol parasına rağmen tedavi edilemiyordu. Derken, yolu yoksul Kübaya düştü. Kastro ile dostuluğu ile uyuşturucu ölümcülüğünden tedavileşerek kurtulma sonucu, Maradona yeni kimlikle dünyaya dönüyordu. Aktivist, sosyalist ve sokakta mücadele eden devrimci şekliyle bu defa ezilenlerin yanında yer aldı.
Başta Arjantin ve öteki birçok ülkede eylemlere katıldı. Anti Kapitalist cepede yerini aldı. İklim bozulmalarına, uygarlık krizi ve işçi eylemlerinde Maradonanın deyişik katılımcı yönü göründü. Bu tutum, özellikle sol ve aydın kesimde futbolculuk yanında Maradonanın siyasal yöneyüle de beyeni kazanmasını getirdi. İkili Maradona siyasal gerçeği de oluştu: futbolculuk döneminde spor ile tanrı ikilemi veya ulusalcılık ile güzel oyun birliktelikleri harmanlandı. Nitekim, ilerici olmayan kesimler Maradonayı hep tanrı kelimesi ile futbol sporu arasına koydular. Daha geniş düşünenler, her dönemin Maradonasını anlatırken, özellikle sağlık sorunu sonrası Kastronun dostuluğu ile ikinci siyasal duruşlu Maradonayla da madalyonun iki yüzünü tamamlıyordu. Bu toplamdaki özellikler ise ölümünde geniş yelpazede yazılmasına neden oldu. Herkesin kulanacağı Maradona vardı. Üstelik, kendi lehine olan kısmı da kulanıp, Maradonayı oraya kondurtmak çabası da vardı. Nitekim, büyük medya daha çok futbolcu yönü ile sağlık krizi öncesi konumuyla Maradonayı yazdı. İlk haber yapan çok gazete var. Deyişik öteki kesimler, Maradonanın her yönüne önem verip daha gerçeklikle deyindiler. Ötekine meydanı brakmama çabası da oldu. Algı, ççfırsat ve gerçeklik habercilik dalgalanıp kulanıldı.
Kısaca: Maradona fırtına gibi yaşadı. Arjantin patlamasının mermisi gibi dünyaya yayıldı. Birçok ülkede deyişik şekliyle senboleşti. Tesadüfe bakın, öldüğü gün, Kastro ve Beyinin de ayni tarihi taşıyan ayın günü oldu. Artık, Kastroyu anarken, Con Besti hatırlarken, onları çok seven Maraadonayı da ekleyeceğiz. 3 ünlü tarihi birlikte anıp yorumunu ve geleceklere yansıyışları konuşacağız. Böylesi tesadüf de oldukça iyi gelir.