Meclis törenle açılmış. Arkasından da tatile girmiş. Seçim öncesi diye heyecanlanan ve halkın çalışan ve hesap soran bir meclis istediğini bilen siyasiler de bu fırsatı değerlendirdiler. Cumhurbaşkanının devletin de başı olarak yürütmenin de bakanlar kurulu ile birlikte başı olması nedeniyle işsizlikten sağlığa kadar sorumlu olmadığı şey olmadığını söylediler. Kendilerinin seçililerse her şeye maydanoz olacaklarını ilan ettiler.
Ancak törenine katıldıkları meclisin hemen herkesin görülmedik derecede yolsuzluklardan ve siyasi mevkilerdekilerin vurguncu olduklarından şikâyetçilerle dolduğunu biliyorlardı. Ancak şikâyet ettikleri hesap sorulmamasından dolayı örnek dokunulmazlığı kaldırıldığı halde dokunulmayan eski başbakanın konusunu dile getiren olmadı. Seçim bile umurlarında olmadı. Savcılığında gık demediği bu skandalı muhalefet partilerinin de fırsat diye değerlendirmemesi de dehşet verici oldu.
Demek ki devleti yüküyle yutmanın bile sonucu öneli değildir. Seçimlerle halk hesaba çekecekleri seçecek diye bekleyenler de ham hayal kurmuş oldular. Seçim öncesinde bile iş ola olsun şikâyet etmeyenler mangalda kül bırakmayarak hele bir seçilsinler dağı taşı ayağa kaldıracaklar gibi yapıyorlar. Ancak anayasada onların yakıştırdıkları gibi yetkili bir cumhurbaşkanı seçilmeyecektir. Parlamenter rejimde cumhurbaşkanı evet devletin başıdır ve aynı zamanda o sıfatla yürütmenin de başıdır ama anayasal ilke olarak ve evrensel idari bilimlere göre görev yetki ve sorumluluk aynı ağırlıkta olur ve anayasa cumhurbaşkanı sorumsuzdur ilkesine göre yetkisiz ve görevsizdir de…
Cumhurbaşkanı icra eder ama yetkisi sorumsuzluğu kadar olduğu için yetkiyi başkası kullanır. Nasıl mı? İş yapılır çünkü o tavsiye eder ve tavsiyesinin sorumluluk getirecek şekilde olmadığı garantisiyle icra edilir yoksa icra edilmez.
Bunları bilmeyen ve seçilirsem sorumluluk alıp yetki ve görevli gibi davranacağım diyenler olmalılar ki şimdiden Parlamenter devlet şekline sığmayacaklarını ifşa ediyorlar. Bunlara fırsat tanımak yasadışı anayasaya aykırı uygulamalara fırsat vermek u-olur. Sonunda da tam felaketimiz olacak olan cumhurbaşkanlığı rejimi yani hukuk dışı başkanlık rejimini tanıyacağız.
Başkanlık rejimini biz yaşadık, Rumlar hala yaşıyorlar neden hala koalisyonla idare edilen Rum tarafına bakarak koalisyonla idare ediliyoruz ki başkanlığa geçersek daha iyi olacağız. Hangi akla hizmet eder? Koalisyondan kurtulmak için rejim değişikliği örneği hemen yanı başımızda ve başkanlık rejimi de partisini usandırıp kendinden kurtulmak için Denktaş’ı tanımaz hale getiren müdahaleleri anımsatır ders istersek küçücük idari tarihimiz derslerle doludur.
Halk seçimlerde arkalarını desteklemekten vazgeçip iş yapacağına inandığını seçmeli ve partisini hesap sormak için de anımsamalı ve sormadığı her hesabı ona sormalıdır.