Tümüyle toplumsal yokoluşta siyasal partilerinden halkın en bireysel yaşantısına kadar bu durum büyük bir bozulmanın yansıması. Bir partili arkadaş bana saatlerce bilişim yasasının demokratik olduğunu ve kendileri tarafından daha da yumuşatıldığını söylüyor ama bilişim yasasası geçer geçmez cezalar veya ihtarlar verilmeye başlıyor. Geçen gün de iki web sitesi yasaklanıyor. İddia adres veya kimlikleri belli olmamasından ibaret ama bunların bilişim yasasının geçmesinden sonra olması da dikkat çekiyor. Bir partide filanca siyasetçinin nerede ne zaman elde ettiği servetin ortaya çıkmaması ve bunların dedikoduları sürerken başka bir parti içinde de bir borçlanma ve parti yetkilisi bir kefilin başına kakılan binlerce sterlinlik faizli borçlar gündem oluyor. Siyasilerin rüşvet aldıkları dedikoduları var halkın ağzında. Salgınla ilgili karışıklıklar ve yapılan yanlışlar ve de bugün bulaşmanın Güney Kıbrıs’ın da önüne düşmesi. Köylere kadar karantinalar… Önlem alınmışken bugün bulaş merkezlerinden biri olmamız da ayrı bir olay.
Bozulma hem de toptan bozulma büyük. Parti içi demokrasiler de yürümüyor. Eleştiri yapmak suç, solcu bilinen partilerde bile. Dıştan verilen bir emirle hem meclise hem de gazete ve yazarlarına saldırı ise meşru oluyor. Bozulma aslında 1974 yılından beri devam ediyor. Herşey dıştan verilen emirlerle yürüyor. Hukuk yok, insan hakları ve adalet yok… Herşey dıştan geliyor bu konularda verilen emirler de… Bir ükenin insan sayısı gittik sonra 1974 sonrasında niye şişirilir. Evrensel hukuka karşı veya ters kararlar niye alınır? Herşey milliyetçilik, ırkçılık ve faşizm temelleri veya feslefesi ile mi yönetilir veya yönetilmeye çalışılır? ABD toplumu bugün tarihsiz. Tarih veya ulus tanımları orada kana, boya, dile veya dine dayanmıyor. Dayanırsa veya böyle yorumlanmaya çalışılırsa ne olur? İşte Trump döneminde olduğu gibi karışıklıklar başlar. Trump ABD’yi, aynen 1940’larda yönetir gibi Klu Klux Klan yasalarıyla yönetmeye çalıştı ama silah ters tepti. Krizin önlemi alınamıyor.
Kabul edelim; ülkemizde de bozulma büyük. Ülkenin ekonomisine, insan kaynaklarına, kültürüne ve de eğitimine güvenilmiyor; herşey anavatan denilen ülkeye uydurulmaya çalışıldı ama orada herşey dünya evrensel hukukuna ve çağdaş demokrasiye uymadığından, Kuzey Kıbrıs’ta da herşey ters tepti. Bozulmanın temeli ona dayanıyor daha fazla. Bunun yanında insan kültürü, niteliği ve de eğitimsizliği de önemli. En basitinden sahilleri, çevreyi koruyamıyor ve halk farkında değilse, çevre temizliğine itina göstermiyorsa, bunca uyarmaya rağmen bozulma hem siyasal, hem kültürel hem de insan yapısı bakımından da devlet yapısında olduğu gibi büyük.
Artık siyasilerin ve de seçilmişlerin bozukluğu nasıl önleriz, bu ülkeyi nasıl temize çıkarırız diye düşünmeleri zamanı çoktan geldi…