yaklaşımlarÖzkan YıkıcıHaziran sıcaklığında yakın tarih – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Haziran sıcaklığında yakın tarih – Özkan Yıkıcı

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Haziran, yaz ayına merhaba denilen aydır. Yanlış izlenim şöyle yanıtlanır: Yakın tarih bölgesel sayfalarına girince, oldukça sıcak gelişmelerle karşılaşırız. Bu yazımda Haziran ayının Kıbrıs Türkiye yakın tarihine şöylesine anımsatma yapacam…

Öncelikle önemli iki konuda bilgi başlangıcı gerçekleştirecem. Devletler, kitleleri yönetme veya var olan gündemi belirleme adına önemli yöntemler uygularlar. Bir anlamda kitleleri kendi ekseninde kulanma kuralının oluşturulmasıdır. İçsel sorunlar veya başka durumlar olunca, hemen dış politikaya sarılırlar. Şöylesine kültürel idolojikleşme oluşturuldu: “içte ne olursa olsun, dışta birlik olmak gerekir” düşüncesi kültürleştirildi. Davranış hareketi haline getirildi. Böylelikle, içte ezdikleri, sömürdükleri, baskıdan geçirdikleri kitleleri, dış politik çıkar adına Devlet ekseninin terkisine takma başarısı oluyor. Krizlerde veya otoriteleşmede bu kural daha bir aciz duruma gelir.

Önemli ikinci davranış da Tarihin resmi yazılımıyla oluşturulan geçmiştir. Tarih bilimini, idolojik güncel çıkara göre yazılır. Bilim diye öretilir. Böylelikle tarih bilimi de ya yok saydırtılarak veya başka güncel çıkar idolojik resmi ile oluşturulur. Bu kurallar, eğitim adıyla öğretiyle ve siyasal devlet eksenli bakışla, kitlelere tabulaştırılarak kavratılır. Bunu hem Kıbrısta hem de Türkiyede net şekilde yaşıyoruz.Öyle ki yakın tarihteki yaşananların hala izlerine rağmen, banbaşka öğretiyle ve eğitim işleyişi ile başka bilgilerle beyinler doldurulmaktadır. Bu yazım yakın tarihle Haziran sıcaklığının birleştiği yazı olarak düşünüldü.

***

Yıl 1958. Haziranın sıcaklığı iyice Lefkoşa ikindisine çöktü. İnsanlar sinemadan çıktılar. Bir ses herkesi irkitip, harekete geçirdi! “Tahta Kalede Türkler Rumlar tarafından katlediliyor”. Herkes eski adı Aygasyano, Türkçeleştirilmiş adıyla Tahtakaleye yöneldi. Eline ne geçirdiyse oradaki Rumlara saldırdı. Haftaları dolduran olaylar yaşandı. İngiliz sömürge yönetimi, Lefkoşanın Yeşil hat sınırını bu olaylarla dikenli tellerle ördü. Böylelikle 58 yılında Aygasyano olaylarıyla birlikte her iki tarafta yüzü aşan öldürülmelerle birlikte, Lefkoşanın ayrıştırma dönemine girildi……

Bu gibi önemli yakın tarih olayları Kıbrıs Türk adıyla başlayan öğretilere pek konulmuyor. Hat da pek bilen de kalmadı.

***

Yıl 1964 tarihi. Bu defa Dilirgaya gidiyoruz. Birçok Dilirga için kitaplar yazıldı. Olaylar da şöylesine herkese göre konuldu. Ama, siyasal tarih kavşağı olarak takvimleyen de olmadı. Önce, piyenyaya klasik tekrar yapılamadı. Pirgodan gelip önce inceleme ve sonra saldırı gelişmesi ters işledi. Aytotorodan bu defa, polis daha Piyenyada Gremmos du Sanada görülür görünmez, ateş altına alınıp, biçildi. Ertesi gün bu defa Mansuradan Aytotoraya denizde yıkanan öğrenciler geliyordu. Mevsili köyünden ayni şekilde Rumlar tarafından yaylım ateşi açıldı. Ama isabet edilemedi. Mevsili kaynaklı bu ateş etme olayından hemen sonra, zaten Türk köyleri tarafından kuşatılmış haldeki yerin alınmasına karar verildi. 18 Haziran 64 yılında, öğlene doğru Mevsiliye aytotoro, Mansura, Erenköy ve Selçukludan hareket edilecekti. Yoğunlaşan ateşle Mevsili baskını yapıldı. İlk Türkiyeden gelen Kıbrıs öğrencilerin de şehidi verildi. Fakat, Mevsilinin barış gücüne sığınmasına rağmen, saldırı başarısız oldu. Kordinasyonsuzluktnan öteki acemilik ve örgütsüzlük sonucu, bu olay başarısızlıkla sonlandı.

Mevsili hareketi sonrası Dilirgada dengeler deyişti. İçişleri bakanı yorgacis Mevsiliye Helikopterle gidip orada konuşma yaptı. Yönetim, Dilirgaya yığınaya başladı. Grivas bölgeyle alakalı planları seslendirdi. Piskolojik probagandaya başlandı. Türk köylerinde ise işler tersine döndü. Komutanla dahi sorunlar çıktı. Bir anlamda, 18 Haziran 64 yılı Dilierga dengesinin siyasal olarak ayni zamanda askeri konum açısından önemli deyişim tarihi de oldu. İnsiyatif ve giderek güç deyişimi oldu. Barış gücü yerleşimi de artırıldı.

***

Haziranın ortası, Türkiye için de önemli siyasal sayfalar var. 1970 15 16 Haziran işçi genel grev siyasal tarihsel günlerin yaşandığı dönemdi. Burada, işçi sınıfının siyasal çıkışlı içerikli önemli sayfadır. Devgenç ile DİSK başkanlığındaki grev ve direniş Türkiyenin önemli syasal tarihinin yaşanmışlığıdır. Bu gelişmenin önemi, Türkiye tarihinde ezilenlerin ve devrimci hareketin siyasal hedefli nadir sayfalarındandır. Türkiyede birçok işçi yürüyüşü ve grevler oldu. Ama 15 16 Haziran grevleri siyasal önemli oluşuyla da daha kalıcı tarih belgesi olarak yazıldı.

***

Gezi direnişi veya Çorum katliyamı gibi olaylar da Türkiyenin Haziran ayının içinde deyişik yıllarda yaşandı. Kimisi 3 yıl öncesi Adalet yürüyüşünü de ekler. Şimdi ise 15 Haziran günü, HDP Türkiyede demokrasi yürüyüşü yapıyor. Sıralanan Türkiye Haziran tarihi ayni zamanda yakın dönemde “nerden nereye” gelindiğinin de aynasıdır.

***

Kısa kısa birkaç yakın tarih gelişmesinin anımsatmasını yaptım. Bunlar dönüp yeniden yaşanamaz. Unuturulsa da gelecekte mutlaka öğrenilecektir. Genelde yaşananları unutarak, yerine güncele göre tarih yazma tutumu epey yaygınlaştı. Yukarda özetlediklerimi önce bilmek ve onları koşullarıyla yeniden yüzleşerek anlamak gerekir. Dersleri alıp, yarını planlamak da önemlidir.

Yazıyı yazarken 17 Haziran olmaktadır. Girişte, özellikle Kıbrıslı bilgilerin çoğu bilinmeme karanlığına havale edildi. Bizim dez avantajımız ikilidir: hem geçmiş günün resmi idolojisine göre kurgulanıyor, hem de Kuzey Kıbrısın önemli nifusu geçnişle buranın bağlarına da sahip deyildir. Bu nedenle, yaşanılanlarla da ancak 74 sonrasına dek geçmiş oluşumuna sahiptirler.

***

Şimdilik Haziran yaz deyil de sanki baharı sürdürme çabasındadır. Kuzey SUriyede Türkiye kontrolundaki yerlerde TL tedavüle sürüldü. ÖSO ve Türkiye bayrakları yanyanna dalgalanıyor. Nifus mühendislikleri haberleri geliyor. Türkiye uçakları ve karadan ordu ırakta operasyonlar gerçekleştiriyor. hDP Edirneden ve Hakariden Ankaraya darbeye karşı demokrasi yürüyüşü düzenlemeye uğraşıyor. Yasak ve sansür kısgacında çabalr la yola devam ediliyor. Kınrıslı ise Aygasyano veya Dilirga diye bir yakın tarih anımsatmasının damlası yok. İşte, yakın tarih yazısı yazmanın da anlamı burada gizli.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin