YKP Genel Sekreteri Murat Kanatlı, Covid-19 konusunda hükümetin yasa dışı hareket ettiğini söyledi. Konu ile ilgili açıklama şöyle:
10 gün önce Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) çok net şekilde uyardı ve dedi ki “Anayasa tahtında yürütme yetkisi ve görevi Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından Anayasa ve Yasa’lara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir. Bu bağlamda, Corona virüs salgını nedeniyle Sağlık Bakanlığı’nın iradesi ve/veya Yasa’nın belirttiği şekilde oluşturulmayan Koordinasyon, Danışma veya Bilim kurullarının sadece oluşturuldukları kuruma karşı görüş verebilecekleri ve hiçbir icrai fonksiyonları olmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Bulaşıcı Hastalıklar Yasası uyarınca Komiteleri oluşturma ve yürürlüğe koyma yetkisinin sadece Sağlık Bakanlığında olduğu görülmektedir.”
Bu uyarıya rağmen hiçbir icrai fonksiyonu olmayan kurulların aldığı kararlara ve bilgilendirmelere dayanarak Bakanlar Kurulu hala önlem aldığını iddia etmekte, yasadışı alınan ülke genelindeki karantina koşullarını gene yasadışı şekilde yasal yetkisi dışında nasıl kaldıracağının planlarını yapmaktadır.
45/2018 Bulaşıcı Hastalıklar Yasası madde 4 açık şekilde bu işlemlerin hangi yasa altında düzenlenmesi gerektiğini söylemektedir: “(Yasa) salgın hastalıkların araştırılması ve kontrolü ile erken uyarı ve yanıt sisteminin usul ve esaslarını kapsar”. Yasa ayrıca usule uygun işlem yapmayanlar ile ilgili tatbik edilecek cezaları da belirlemektedir.
Örneğin Bakanlar Kurulu yetkisiz bir şekilde maske kullanılma kararı vermiştir, bu karar yasadışıdır. 45/2018 diyor ki “Sürveyans (Epidemiyolojik Sürveyans)”, bulaşıcı hastalıklara dair verilerin, uygun koruyucu ve karşı önlemlerin önerilmesi, alınması ve uygulanması amacıyla; özellikle yer ve zaman ilişkisi temelinde hastalık yayılma eğilimleri, hastalıklara yakalanmadaki risk faktörlerinin analizi ve epidemiyolojik çalışmaların yapılması dahil, sürekli ve sistematik bir şekilde toplanması, analiz edilmesi, yorumlanması ve ilgili taraflarla paylaşılmasını anlatır. Ve Madde 5, Bulaşıcı hastalıkların sürveyansı, önlenmesi ve kontrolü ile ilgili oluşturulacak komiteleri tarif etmektedir. Bu Komitelerin kararları olmaksızın verilen maske takma zorunluluğu ve bağlı olarak cezalar hükümsüzdür, bunların mahkemeler önünü gitmesi halinde iptal edilmesi muhtemeldir.
Yasa’nın 9. Maddesi ise Sürveyans Komitesinin görevlerini tanımlar ve der ki; “Bulaşıcı hastalıklara uygun, koruyucu ve karşı önlemlerin önerilmesi, gerekli önlemlerin alınması ve uygulanması amacıyla, bulaşıcı hastalıkların sürveyansı ve kontrolü alanında yürütülen çalışmaların planlanması, uygulanması, izlenmesi ve değerlendirilmesi aşamalarında, hastalık yayılma eğilimleri, hastalıklara yakalanmadaki risk faktörlerinin analizi ve epidemiyolojik çalışmaların yapılması da dahil verilerin analizini ve yorumlamasını yapar”
Sürveyans Komitesinin kararları olmaksızın zaten “önlem” kararları alınamazdı, bazı kararlar buna rağmen yetkisiz kişilerce alındı, bugünden sonra Yeni Kıbrıs Partisi olarak talebimiz, alınacak tedbirlerin gevşetilmesi, sokağa çıkma yasaklarının kaldırılması, maske takma zorunluluğu veya usulleri konusunda Sürveyans Komitesi’nin hemen toplantıya çağrılması ve alacağı kararlar çerçevesinde bundan sonraki çalışmaların yapılmasıdır.
Yasa’nın 11. Maddesi’nde Laboratuvar Komitesinin görevlerini tanımlanır, “Bulaşıcı hastalıkların sürveyansı ve kontrolü sistemi içinde laboratuvar alanında yürütülen çalışmaların planlanması, uygulanması, izlenmesi ve değerlendirilmesi aşamalarında Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesine bilimsel ve teknik konularda önerilerde bulunur” denmesine rağmen Mağusa Hastanesine yeni laboratuvar, Komite kararı olmaksızın yasa dışı şekilde kurulmuştur. Yeni Kıbrıs Partisi olarak talebimiz, Laboratuvar Komitesinin hemen faaliyete başlaması, bundan sonra laboratuvar çalışmalarının bu Komite’nin kararları ve raporları çerçevesinde hayata geçirilmesidir.
Yasa’nın 20. Maddesi uyarınca bugüne kadar birçok da suç işlenmiştir, yasa uygulanmadığı için suçlarla ilgili de işlemler yapılmamıştır. Madde 20 diyor ki; “Sürveyans ve bilgi akış sistemi ile elde edilen bilgilerden kişisel verilerin işlenmesi sırasında, kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı ile temel hak ve özgürlükleri korunur. Bu bilgi ve verileri toplayan, bildiren ve işleyen gerçek ve tüzel kişiler, Kişisel Verilerin Korunması Yasasına aykırı olarak hareket etmeleri durumunda ilgili Yasanın 36’ncı maddesi kuralları uyarınca cezalandırılırlar”. Buna rağmen Verilerin Korunması Yasası da bu süreçte işletilmemiştir, suçların üstü örtülmüştür.
İlginç olan Yasa’nın 24 ve 25. Maddelerinde Kamuoyu bilgilendirilmeleri Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi tarafından yapılır denmesine rağmen Müdür Çiğdem Çağa’dan daha çok bizler Başbakan ve Bakanların seslerini duyduk, bu konuda bile kamuoyu bilgilendirilmesinden çok, konuların siyasi şova dönüştürüldüğünü görebilmekteyiz. Yeni Kıbrıs Partisi olarak talebimiz, sürecin siyasi şovlardan arındırılması ve Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi’nin yasa çerçevesinde görevlerini yerine getirmesidir…
Sağlık alanında alınan birçok tedbir de gene yasadışı şekilde Ersin Tatar tarafından açıklanmaktadır, yasanın 36. Maddesi nettir, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin herhangi bir bölgesi tehlikeli bir epidemik veya bulaşıcı hastalığın tehdidi veya etkisi altında olduğunda, Bakanlık, bir hastalığın önlenmesi ve hafifletilmesi için Dünya Sağlık Örgütünün önerilerini dikkate alarak uygun bulduğu hususlarda tedbirler alabilir” denmektedir, yani tedbirleri ve ayni zamanda bunların yürütülmesinden doğacak sorumluluğu da Sağlık Bakanlığının alıp, kamuoyuna açıklaması gerekirken, başbakan yetkisiz şekilde tedbir aldığını açıklayabilmektedir. Böylesi durumlarda oluşacak yasal sorunlarda boşluklar yaratılarak cezasızlık olasılıklarını da artırmaktadırlar…
Yasa sorumluluklarla beraber cezaları da düzenlemektedir. Örneğin salgın hastalıkların bildirimi zorunludur, Madde 18’de bu tanımlanmıştır, usulüne uygun bildirim yapılmaması ise suçtur, Madde 43’te ise cezası vardır, “Bu Yasanın 18’inci maddesinin (1)’inci fıkrasındaki yükümlülükleri yerine getirmeyenler, bir suç işlemiş olurlar ve haklarında, aylık asgari ücretin bir buçuk katı tutarında idari para cezası uygulanır” denmektedir. Yani çeşitli basın yayın organlarında birçok haber dolaşmakta, bazı kişilerin hastalıkları saklandığı iddia edilmektedir. Bunların doğruluğu ortaya çıkarılsa bile yasa çalıştırılmadığı için bildirimleri yapmayan sorumlular da cezalandırılmayacaktır, bu yönü ile de yasanın çalıştırılması önemlidir.
YKP bir kez yetkilileri 45/2018 Bulaşıcı Hastalıklar Yasasını tüm Komiteleri ile çalışır duruma getirmeye ve Covid-19 ile ilgili alınacak tüm kararların ilgili komitelerin raporlarına ve/veya kararlarına dayanarak almaya davet eder.
YKP, hükümeti yasalara saygılı olmaya ve yetkisiz kişilerin halk sağlığı ile daha fazla oynamaması için yasalar çerçevesinde önlem almaya çağırır.
YKP, Tabipler Birliği ve Tıp-iş başta olmak üzere tüm sağlık alanındaki örgütleri ve Barolar Birliğini böylesi olağanüstü koşullarda yasalara sahip çıkmaya, yasadışı uygulamalar karşı daha aktif mücadeleye çağırırız.